Güray SOYSAL UMUT BULUT’UN ADAMLIĞI
Güray SOYSALUMUT BULUT’UN ADAMLIĞI
38 yaşındaki kaptan Umut Bulut, eski takımı Ankaragücü’ne gol atınca sevinemedi. 10 maçta 6 gole ulaşan ve profesyonellik gereği golü attıktan sonra sevinen arkadaşlarını frenleyen Umut Bulut’un bu davranışı Ankaragüçlülerce değil, sporseverlerce de takdirle karşılandı. Tecrübeli golcü, geçen sezon Oğuz Çetin'in 503 maçla "Süper Lig tarihinin en çok forma giyen oyuncusu" rekorunu kırmış ve adını zirveye yazdırmıştı. Süper Lig'de 515 maçta 163 gole imza atan 38 yaşındaki santrafor, Spor Toto 1. Lig'e de hızlı bir başlangıç yaptı. Eyüpspor formasıyla 10 maçta sahaya çıkan Umut Bulut, 6 gol, 2 asistlik performans sergiledi. Son adamlığı ile bir kez daha ön plana çıktı.DARISI ANKARA’NIN BAŞINA
3.Ligde mücadele eden Orduspor’da yeni Stadına kavuştu. Gençlik ve Spor Bakanlığınca yapımına 2017'de başlanan 20 bin seyirci kapasiteli Yeni Ordu Stadı, Orduspor 1967 ile Kırıkkale Büyük Anadoluspor arasında oynanan maçla kapılarını sporseverlere açtı. Ordululara hayırlı olsun. Ancak… Biz Ankaralılar spor tesisi konusunda hala üvey evlat muamelesi görüyoruz. İlgilileri bir kez daha uyarırım.ANKARAGÜCÜ SORUSU PARA KAZANDIRDI
Ankaragücü, 111 yıllık mazisiyle Türk futbolunun lokomotif takımlarındandır ve tarihin sayfalarının hemen satırında izlerine rastlamak mümkün. ”Kupa Beyi” unvanlı Ankaragücü’nün geçmişinde yaşananlardan bir kesit, bir televizyon kanalında yayınlanan ”Kim Milyoner Olmak İster” isimli yarışma programının 50 bin lira değerindeki sorusu oldu. Yarışmacı Necmettin Korkutan’a, ”Beşiktaş’ın şampiyonluğu 1 puanla kaçırdığı, 1986-87 sezonunda Ankaragücü’nün Beşiktaş’ı evinde 1-0 yendiği maçta hangi olayın Türkiye’deki nadir örneklerinden biri gerçekleşmiştir” sorusu yöneltildi. Necmettin Korkutan ”Ben Fenerbahçeliyim. Geçen yıl abim vefat etti. Covid ve kanser hastasıydı. Abim Beşiktaşlı. Bir anımızda hakeme çarpıp gol oldu, şampiyonluk gitti demişti. Abim sanki bana C şıkkını fısıldıyor” yanıtıyla doğru şıkkı bildi.Unutulmayanlar: SALİH BORA
1953 yılında Tirebolu’da dünyaya gelen Salih Bora 48 kiloda ülkemize birçok şampiyonluk kazandırdı. Güreşe 1970'te, Altınay SK'de başlayan Bora, 1972'de Ankara'da yapılan Balkan Şampiyonası'nın 48 kiloda kategorisinde, uluslararası kulvardaki ilk altın madalyasını kazandı. 1975'te İstanbul Demirspor'a transfer olurken 1979'da Anadoluhisarı Spor Akademisini bitirdi. 1977, 1981 ve 1982'de olmak üzere 3 Dünya Şampiyonası'nda ikincilik kürsüsüne çıktı. 1975 Balkan Şampiyonası'nda altın, 1981 Avrupa Şampiyonasında bronz madalya kazandı. 1975 ve 1979'da olmak üzere Akdeniz Oyunları'nda iki kez, 1980'de ise İslam Oyunları'nda şampiyon oldu. 1979 ve 1981'de Sedat Simavi Vakfı Spor Ödülü'ne değer görülen Bora, 1982'de Milliyet tarafından Türkiye'de Yılın Sporcusu seçildi. 1972-84 arasında 54 uluslararası maça çıktı. Los Angeles'taki 1984 Yaz Olimpiyatları'nda dördüncü olduktan sonra güreşi bırakarak güreş antrenörlüğüne başladı. Türkiye ve Azerbaycan millî takımlarında antrenörlük yaptı.SEÇİMİN ÇİRKİN YÜZÜ
Olimpiyatlardan sonra ülkemizde Federasyon Başkanları seçimi yapılıyor. Bu tamamen demokratik usullerle yapıldığında tadından doyulmaz bir durum ortaya çıkması lazım. Seçim yönetmeliğindeki aksaklıklar düzeltilme yoluna gidileceğine karşın, seçim tam manası ile Arap saçına dönüyor. Öyle ki… Yıllarını spora verenlerin kenara itildiği bir seçime şahit oluyoruz. Siyasilerin kurtarıcı olarak görüldüğü Federasyon başkanları seçimi iyice yüze göze bulaştı. Her türlü gammazlık, riyakarlık ve utanmazlığın kol gezdiği federasyon Başkanları seçimi, tam manası ile spor düşüncesini bir kenara bırakıp, siyasi görüşlerin çarpıştığı bir arenaya döndü. Siyasi partileri genel başkanlarına gönderilen rakibi kötüleme mektupları şu günlerde gırla gidiyor. Ondan sonra da çıkıp, spor organizasyonlarında neden başarılı olamadığımızın nedenlerini arayıp, duruyoruz.