Süreyya ORAL Başbakanlık muhabirliği yaptığım dönem de Turgut Özal’ı adım adım takip ediyoruz.. Yurt içi gezilerinde o nerde bizlerde oradayız. Diğer gazetelerin Başbakanlık muhabi...

Süreyya ORAL Başbakanlık muhabirliği yaptığım dönem de Turgut Özal’ı adım adım takip ediyoruz.. Yurt içi gezilerinde o nerde bizlerde oradayız. Diğer gazetelerin Başbakanlık muhabirleriyle de aramızda zamanla oluşan bir meslek birlikteliği var… Aykırı olsun veya güncel konularla ilgili olsun birimiz bir soruyu sorduğumuzda cevabını hep birlikte alıyorduk.. Hiçbir soru bizim için özel değildi.. Özel sormaya çalıştığımız sorulara verilen cevapları bile bir birimizle paylaşıyorduk… Bu arkadaşlar arasında oluşan bir meslek dayanışması idi. Biz her soruyu sorarken Özal’ın yakınındaki kişilerde hiçbir zaman uyarı gelmezdi.. Bunun nedeni de Özal’ın her soruyu anlayışla karşılamasından ve cevaplamasından kaynaklanıyordu… Hatta bir seferinde muhalif gözükmesine rağmen Cumhuriyet gazetesini beğendiğini söylemişti. Beğenme gerekçesi olarak da haberleri ayrıntılı olarak vermesini göstermişti. Özal’ın yurt içi gezilerine zaman zaman köşe yazarları da katılır ve onlarda biz muhabirler gibi sorularını sorar cevabını hepimiz alırdık.. Yine böyle bir yurt içi gezisindeyiz ve Amasya’dayız.. Parti Genel Başkan yardımcılarından Halil Şıvgın, geziye Yalçın Doğan, Yavuz Donat ve Hasan Cemal’i de davet etmiş.. yazarların amacı Özal ile baş başa sohbet etmek.. Gece Özal Şeker Fabrikasının sosyal tesislerinde kalıyor.. Üç yazara da orada oda ayarlanmış.. Bizler ise bir başka sosyal tesiste kalacağız.. Sohbet olayını bildiğimiz için Özal yatmak için odasına çekilene kadar bekledik.. O yattıktan sonra bizler gitme hazırlığında iken korumalardan biri bana kendileriyle kalabileceğimi söyledi.. Ben de arkadaşların rızasını alarak Şeker fabrikasında kaldım.. Sabah kahvaltı salonuna indiğimde üç yazarı Özal’ın gelişini bekler vaziyette gördüm.. Özal salona girdiğinde ben de onların yanındaydım ve pür dikkat hem seyrediyor hem dinliyordum.. Bu durumdan rahatsız olan yazarlar istediklerini soruları sorup yanıtlarını alamadılar… İlerleyen dakikalarda arkadaşlarımız da geldi ve sohbet bütünüyle hepimize açık gerçekleşti.. Yazarlar özel sohbet için katıldıkları gezide aradıklarını bulamamışlardı… Gezi dönüşünde Yalçın Doğan köşesinde olayı anlatırken “gazeteci olmak” başlığını vermişti..