Süreyya ORAL
Gazetede başbakanlık muhabirliği yaptığım dönem de Başbakan Turgut Özal’ın bütün yurt içi ve yurtdışı seyahatlerini izliyorum.. Aynı günde ülkenin değişik yörelerine g...
Süreyya ORAL
Gazetede başbakanlık muhabirliği yaptığım dönem de Başbakan Turgut Özal’ın bütün yurt içi ve yurtdışı seyahatlerini izliyorum.. Aynı günde ülkenin değişik yörelerine gittiğimiz oluyordu.. Seyahatler genel de birkaç günlük olduğu ve genelde de hafta sonuna denk geldiği için yanımıza bolca film ve zarfla çıkıyorduk.. Amacımız gittiğimiz yerden çektiğimiz filmleri zarfa koyarak ya İstanbul’a ya da Ankara’ya yollamaktı.. Hiçbir zaman yanımıza yedek kıyafet almak aklımızın ucundan bile geçmezdi…
Yine böyle bir yurt içi gezisinde Kars’a gitmiştik.. Hatırladığım kadarıyla Mayıs ayında bir seyahatti.. Biz de her zaman olduğu gibi takım elbiseliydik.. Elbisemizde Kars’ın havasına uygun kışlık bir takımdı…
Kars’ta gerekli temaslar yapıldıktan sonra Özal’ın Marmaris gideceği bildirildi… Kars’a gittiğimiz uçakla bir gün sonra soluğu Marmaris’te aldık…
Dalaman havaalanından Marmaris’e geçtiğimizde şortla, kısa kollu tişört ve sandaletle sokakta dolaşanların arasında bizler kışlık kıyafetlerimizle sırıtmıştık.. Tıpkı köyden indim şehre misali… İlk fırsatta çarşıya çıkarak kendimize şort ve tişört almak zorunda kalmıştık…
Yine buna benzer bir olayı da 1973 seçimleri öncesi Bülent Ecevit’i izlerken yaşadım.. Ecevit’in Aydın, Denizli, Balıkesir, Bursa ve Kocaeli gezilerini izliyordum.. Gezinin ilk günün de Denizli’den dönüşte bindiğimiz araç şarampole yuvarlanmış, kaza da bir kişi ölmüş, CHP Milletvekili Orhan Birgit ile iki kişi de yaralanmıştı… Kaza sonrası ben üzerinde kan lekeleri olan kıyafetle Balıkesir, Bursa ve Kocaeli’ne gitmek zorunda kalmıştım…Bu iki olay siyasilerle yapılan gezilerin her zaman sürprizler ile dolu olduğunun bir göstergesi….