Bilgi toplumunda bitmiş eğitim yoktur
Artun Talay
Latincede eski bir söz vardır.
On schola sed vita discumus (okul için değil hayat biçin öğreniriz. )
Ancak ne öğretmenlerin ne de öğrencilerin bu sözü ciddiye aldıkları görülmüş değildir.
Aslında meslek okulları, tıp, hukuk, mühendislik, ticaret okulları dışında hiçbir okul öğrencilerin neler öğrendiğini anlamaya bile çalışmamıştır. Öğrencilerin sınav sonuçlarına ilişkin tuttuğumuz kayıtlar ciltler dolusudur.
Ama mezunların o harika notları aldıkları derslerden konu ister matematik ister, Türkçe ist, yabancı dil ister, tarih olsun bir on yıl sonra hala neler bildiklerini sınayan bir okul bilmiyorum ben. Aslında bunu iki bin yıldır bilmekteyiz. Küçük çocukların yetiştirilmesi konusunda görüşlerini kaleme alan bilge yazar Plutarch “paidea” kitabında bunu dile getirmişti. Gerekli olan öğrenenlerin sonuç olmasını sağlamaktan ibarettir.
Genç sanatçılara, müzisyenlere, oyunculara, ressamlara öğretmenlik yapan herkes bunu bilir. Genç atletlere antrenörlük yapan herkes de.
Ama okullar bunu yapmamaktadırlar. Üzerinde durdukları şey bu değil öğrenenlerin zayıf yönleridir.
Öğretmenler on yaşındaki bir çocuğun ana babasını görüşmeye çağırdıklarında genellikle şöyle derler “oğlunuz Jimmy’nin çarpım tablosu üzerinde çalışması gerekiyor. Çok geri durumda” “kızınız Mary zaten iyi yaptığı bir şeyi daha iyi yapabilmek için yazı yazma konusuna çok daha fazla ağırlık vermeli.”
Öğretmenler şöyle demeyi öğrenmek zorundadırlar.”Oğlunuz Jimmy ya da kızınız mary’e çok daha fazla yazı alıştırması yaptıracağım çocuğun yeteneği var ve bu yeteneğin geliştirilip, ilerletilmesi gerekir”. Öğretmen, öğrencilerin güçlü yönleri üzerinde durmak zorunda olmalıdır.
Bilgi toplumunda bitmiş eğitim diye bir şey yoktur. İleri düzeyde eğitim görmüş kişilerin tekrar tekrar okula geri gelmeleri gerekir. Devamlı eğitim, özellikle de hekimler, öğretmenler, bilim adamları, yöneticiler ve muhasebeciler gibi öğrenim düzeyleri yüksek olan kimselerin eğitimlerine devam etmeleri ileride önemli bir büyüme oluşturacaktır.
Eğer diploma zenginlik için değil de yetenek ve çalışkanlık için veriliyorsa kabul edilebilir bir şey olur.
Diplomanın yeteneğin takdiri yerine, yeteneğin önüne dikilen bir engel haline gelmemesi için özen gösterilmelidir.
Peter F. Drucker’ın Yeni Gerçekler kitabına Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarından ulaşabilirsiniz.
Yorumlar