Hakan ŞANLITÜRK Yunanlılar asalak bir toplum ve nasıl oluyorsa dünyayı kendi yanlarında hareket etmeye razı edebiliyorlar. Atina'nın geçtiğimiz günlerde dikkat çeken bir k...

Hakan ŞANLITÜRK Yunanlılar asalak bir toplum ve nasıl oluyorsa dünyayı kendi yanlarında hareket etmeye razı edebiliyorlar. Atina'nın geçtiğimiz günlerde dikkat çeken bir konuğu vardı. O konuk ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Menendez'di. Menendez komşuda, dünyanın son zamanlarda yaşadığı gerginlikler ve krizlerin ışığında bazı değerlendirmelerde bulundu. Amerikalı Senatöre göre;dünya tarihinde, iki farklı görüş arasında tercih yapılması gereken bir dönüm noktasından geçiliyor. Menendez Amerika olarak, paylaştıkları ve destekledikleri görüşü, "Demokrasi, insan hakları, hukuk devleti, bireylerin hayallerinin gerçekleşmesi ve toplumların buna imkan tanıması, alan yaratması oluşturuyor" diye özetledi. Menendez'e göre diğer görüş ise, "İnsanları tahakküm altına alan, ulusları ekonomik açıdan baskı altında tutan, hukuk devletini hem denizde hem de diğer yerlerde baltalayan otoriter yaklaşımlardan" oluşuyor. Tabi Amerikalı Senatör hazır Atina'ya gelmişken Erdoğan ve yönetim anlayışına da salvo atışlar yapmayı ihmal etmemiş. "Demokrasi ve hukuk devletine bağlı, seküler bir hükümetin olduğu Türkiye arzuladıklarını" açıklamış. Yani, kendilerinin desteklediği yönetim anlayışına uygun bir iktidar hevesleri varmış. Aslında şeffaf, demokrat, hesap verebilen siyasi iktidarları aklı başında herkes ister. Bizde de Menendez'in belirttiği çağdaş kurallara uygun yönetim anlayışı isteniyor. Burada sorun yok. Problem, Amerikalıların ifade ettikleri ve arzuladıkları değerleri sadece lafta kullanıyor olmaları. "Demokrasi ve özgürlük götürüyoruz" dedikleri her yerde bugün kaos var. Milyonlarca ölü ve yaralı bıraktılar. Hani "yatacak yerileri olmayanlar sınıfına kim girer?" diye soracak olsak ilk sıraya Amerikalıları yazabiliriz. O nedenle Amerikalılara düşen önce kendi evlerini ifadelerine uygun hale getirmek olmalıdır. Sonra daha inandırıcı olabilirler. GÖÇMEN, SIĞINMACI, MÜLTECİ... Türkiye Ak Parti iktidarı yüzünden çoğu Suriyeli, Afgan olmak üzere yaklaşık 10 milyon sığınmacıyı ülkesine doldurdu. Basiretsizliğin tavan yaptığı bir iktidar ararsanız Erdoğan ve Ak Parti iktidarına bakmanız yeterli. Hadi iktidar basiretsiz, gaflette veya ülke düşmanı diyelim... Bu memlekette bu yanlışlara engel olacak devlet yapımız da mı kalmadı arkadaş? Resmen demografik istila ile karşı karşıyayız. Gelenlerin binlercesi serseri mayın gibi. Başımıza ne belalar getirebileceklerini ben tahmin edebiliyorum da iktidar edemiyor mu? Yada Ak Partililerin niyetleri başka mı? Bizim gibi ahmakça davranan başka ülke var mı? Türkiye'nin sınırları kevgir mi? "Hudut namustur" diyen, her yere bu yazıyı asan ülke nasıl böyle bir öngörüsüzlüğün içine düşer? Hatay, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa hattı adeta Araplaştırıldı. Yönetenler de seyretti. Yetmezmiş gibi aynı naneyi Afgan göçünde yedik. Derdiniz ne sizin? İktidarda kalabilmek uğruna ülkeyi batırmaya bile razısınız da bizim haberimiz mi yok? Anlayabilene aşkolsun... Bu meselede dikkat çekmek istediğim bir nokta var.O da şu: Madem bu hataları yaptık. O sığınmacı, göçmen, mülteci adına ne derseniz...Gelenleri ülkelerine Türkiye düşmanı olarak göndermeyin. Ona göre davranın. Planınızı programınızı yapın...