Süreyya ORAL Neredeyse üzerinden 50 yıl geçti.. Temel Budak hem PTT’de posta işleme merkezi müdürü hem de PTT spor kulübün de yönetici idi.. Vakit buldukça ziyaretine gider çayını...

Süreyya ORAL Neredeyse üzerinden 50 yıl geçti.. Temel Budak hem PTT’de posta işleme merkezi müdürü hem de PTT spor kulübün de yönetici idi.. Vakit buldukça ziyaretine gider çayını içerdim.. O zaman Posta işleme Merkezi Ulus’taki eski PTT merkezinde mütevazi bir yerdi.. Ankara’ya gelen mektuplar bölgelerine göre ayrılır sonra posta müvezzileri tarafından adreslere dağıtılırdı… Bir dertleşmemiz de en büyük sıkıntısının Almanya’dan gelen mektuplar olduğunu söyledi…Çünkü o mektupların içinde genel de Alman Markı da oluyordu.. O mektupların çalınmasın, adrese ulaştırılmaması en büyük endişesi idi.. Para havale sistemi bugünkü gibi olmadığından Almanya’da yaşayanlar yakınlarına mektup zarfı içinde para gönderiyordu… Gönderenler ne kadar titiz davranışlarsa davransınlar, zarfların kalınlığı ve ağırlığı içlerinde para olduğunu belli ediyordu…. Bu konuyu düşünürken aklıma bir başka olay da geldi.. Bir gün gazeteci ağabeyim Zeynel Kozanoğlu ile Konya’nın Ankara’ya yakın bir beldesi olan Tavşançalı’ya gitmiştik.. Bu beldenin özelliği yaşayanların büyük bölümünün Almanya’da işçi olarak çalışmalarıydı…Zaten belde de yapılmış birkaç yeni evde de Almanya’daki tek katlı evlerin mimarisini andırıyordu… Böyle evlerden birisine girdik.. Ev sahibi ile Almanya’daki yakınları konusunda dertleşiyorduk.. Evde bir de küçük bir çocuk vardı…Çocuğun elinde boş bir sigara paketi vardı ve onunla oynuyordu.. Paket hiç bizim o günlerde kullandığımız sigara paketlerine benzemiyordu… Üzerindeki HB yazısını görünce paketin de Alman sigarası olduğunu anladım…