Mehmet Necati GÜNGÖR
Klâsik bir söylemle söze başlayalım: “Seversiniz, sevmezsiniz”,
“Geçmişteki tutum ve tavırlarına bakarak eleştirebilirsiniz de.”
Ama şunu teslim ede...
Mehmet Necati GÜNGÖR
Klâsik bir söylemle söze başlayalım: “Seversiniz, sevmezsiniz”,
“Geçmişteki tutum ve tavırlarına bakarak eleştirebilirsiniz de.”
Ama şunu teslim edelim;
AKP’de aklın ve doğrunun sesini seslendiren bir kimliktir Cemil Çiçek.
Son zamanlarda çok doğru laflar ediyor.
“Söylenenlerin binde biri olsa kıyamet kopar”
“50 artı 1 doğru olmadı, o zaman söyledik ama dinleyen olmadı.”
AKP’nin dört kurucusundan birisidir.
Muhafazakâr camiadandır.
ANAP’taki yıllarından beri tanırım.
Kendi fikirlerine yakın olmayanlara karşı negatif bir yaklaşım içinde olduğunu da bilirim.
Meselâ “masonlar” diye bellediği kişilere karşı hiç de nazik değildir.
Solcuları da sevmez.
Aykut Edibali’nin fikirleriyle beslenen ideolojik bir tarafı vardır.
Milli mücadelecidir.
Yakın çevresi de öyle.
AKP’ye geçtikten sonra pek temasım olmadı.
Öncesinde sabah sporlarına bile çıktığımız oldu.
Başbakanlıkta çalışırken, Yüksel Sitesi lojmanlarında komşumuzdu.
Demirelci olduğumu bildiği için beni de sevdiğini söyleyemem.
Demirel’e olan sevgisizliğini her sözüyle belli ederdi.
Ben ise aksini savunurdum.
Ama, hakkını teslim edelim;
Cemil Çiçek, tanıdığım ve bildiğim kadarıyla namuslu bir adamdır.
Servetinde artış olmuşsa, bunu helâl yollarla edinmek için hassas davrandığını da sanırım.
AKP’de aklı temsil edenlere ne kadar itibar edilir, bilemem.
Üst aklın Cemil Çiçek’e fena halde sinirlendiğini tahmin edebiliyorum.
Zira, Cemil Çiçek, nev-i şahsına münhasır bir kimsedir.
Kimseyi takmaz. Bildiği yolda yürümeye devam eder.
Bu yüzden,
AKP’deki ve Cumhurbaşkanlığı’ndaki görevinin fazla devam edemeyeceğini tahmin ederim.
Bakalım, sayın Çiçek’in heybesindeki turpun büyüklüğü ne kadar.
Onu da bekleyip göreceğiz.