İskelet korundu, kulüp gelirleri önemli ölçüde düşmesine rağmen, maaşlara iyileştirme yapıldı. Hayaller açık ara şampiyonluk üzerine kurulurken, kara bulutların tekrar çökmesi ise sadece üç hafta sürdü.

Murat Gürgen
Aslında film güzel başlamıştı. Hazırlık döneminde Süper Lig takımlarına kafa tutulmuş, parlak sonuçlar alınmıştı. Ankaragücü lige de Şanlıurfaspor karşısında 2-0 galibiyetle girdi ama ne olduysa tam da yeni sezonun o ilk günlerinde oldu. Bazı futbolculara transfer teklifleri geldi, gönderilmek istenenler ise gitmedi. Belirsizlik sürecinin uzaması takım ruhunu bozdu. Erzurumspor’un ardından Ümraniyespor maçı da 1-0 yenilgiyle bitince, fakirin ekmeği olan umutlar da bir bir hayal kırıklığına dönüştü.
Eryaman Stadyumu’ndaki son 90 dakika bir Ankara klasiğiydi aslında. Yıllardır bu kulübü takip edenler olan bitene işin açıkçası fazla şaşırmadı. Küme düşen takım yeni sezona da kötü başlayınca yer yerinden oynadı.
Taraftar oyuncuları protesto etti, yönetimi ve teknik direktörü istifaya çağırdı. Küfürler havada uçuştu, localardan taraftarın üzerine fırlatılan yabancı maddelerden basın mensupları da payını aldı. Üst balkondan alt kata atılan bardak sular o şiddetiyle bir kaya parçası gibi yaralayıcı ve hatta öldürücü olabilirdi ama neyse ki kimsenin başına rastlamadı. Böyle bir ortamda başarı gelir mi, camiadaki herkesin düşünmesi gereken esas mesele de o aslında.
Sıradaki rakip İstanbulspor. Sarı siyahlılar da Süper Lig’den yeni düştü ve transfer yapmasa da kadro iskeletini korudu. Takımın maliyeti çok düşük olmasına rağmen iyi yönetim ve doğru planlamanın neticesini alıp, üçte üç yaptılar. Teknik Direktör Osman Zeki Korkmaz A takım listelerinin henüz kesinleşmemesini fırsata dönüştürdü. 11 yabancı oyuncuyu rotasyonda kullanma becerisi gösterdi, rakipleri karşısında fark yarattı. Aynı dönemde Ankaragücü ise kadro dışı bırakılanlar ve sakatlıklar nedeniyle sadece 4 yabancıdan fayda gördü.
Ve söz geliyor Türk futbolunun gerçeğine… Takımı ve yönetimi değiştirmek kolay olmadığına göre, krizlerde ilk fatura her zaman hocalara kesilir. Bu manada, henüz ligin üçüncü haftasında çanlar Cihat Arslan için çalmaya başladı. İstanbulspor maçı köprüden önceki son çıkış niteliğinde olacak. Sonra da lige 15 gün milli maç arası verilecek.