Emel ZALALTUNTAŞ
Başarının sırrı, acıyla zevkin sizi kullanmasına izin vermektense, acıyla zevki kendiniz kullanmayı öğrenmektir. Bunu yaparsanız, hayatınızın kontrolünü elinize al...
Emel ZALALTUNTAŞ
Başarının sırrı, acıyla zevkin sizi kullanmasına izin vermektense, acıyla zevki kendiniz kullanmayı öğrenmektir. Bunu yaparsanız, hayatınızın kontrolünü elinize alırsınız. Yapmazsanız , hayat sizi kontrol eder. ANTHONY ROBBİNS in bu cümleleri beni düşündürdü, haksızda sayılmaz değil mi?
İnsanlar bazı şeylerin değişmesini ister ama değişim içerden başlamalıdır. İçerde bir değişimin başlaması için, yeterince acı çekilmesi gerekir diye düşünüyorum. Duygusal bir acı eşiği vardır, o eşik atlanınca artık değişim sinyalleri ortaya çıkar. Bizim dışarda olan biteni veya dışardaki insanların bizimle olan ilişkilerinde bize dair fikirlerini değiştirme gücümüzün olmadığını düşünüyorum. Hayatınızda bir şeylerin değişmesini istiyorsanız, bir şeyler yolunda gitmiyor ve bu olana karşı verdiğiniz cevaplarda sizi tatmin etmiyor demektir. Değişimin önündeki en büyük engel korkudur, daha önce denemediğin bir şeyin mal olacağı sonuçlardan korkmak. Var olan durum sana acı veriyordur ama en azından buna katlanabiliyorum düşüncesi ile süreci biraz daha uzatmak size kendinizi güvende hissettirebilir. Aslında bir nevi konfor alanından çıkma cesareti gösterememek gibi düşünebiliriz. Konfor alanını; içinde rahat hissettiğiniz evlilik, iş, arkadaş gibi değil de tam tersine evlisiniz ama boşanmaktan korkuyorsunuz veya işinizden memnun değilsiniz fakat yeni bir iş bulabilir miyim? Buradan daha kötü olabilir mi? Peki ya iş bulamazsam? Gibi sizi negatif düşüncelerle ve bir o kadar huzursuz hissettirdiği halde o alanda kalmaya kendinizi zorlamak gibi düşünülebilir. Aslında ters giden bir şeyde ısrar etmek ne kadar doğru bilmiyorum. Acıda kalma sürecini uzatıyorsunuz, bir yanınız hayatınızda bir değişiklik yapmak isterken, artık bunu yaşamak istemediğinizi söylerken bir yandan zihniniz size ya her şey daha kötü olursa diye fısıldar ve sizi eyleme geçmekten alıkoyar. Burada cesaretle karar vermek gerekir sonuçta istemediğinizden eminseniz iki seçeneğiniz vardır; birincisi bilinmeyeni denemek için eyleme geçmek ve konfor alanından çıkmak, ikincisi sonsuza kadar oradaki acıya katlanarak bunu kadersel bir sorun gibi kabul etmek olacaktır. Burada konfor alanı için bazı davranış değişikliklerini de örnek verebiliriz. Örneğin diyete başlamak istiyorsunuz, beslenme biçiminizden veya dış görünüşünüzden son derece rahatsızsınız fakat bir türlü eyleme geçemiyorsunuz çünkü yemek yemekten zevk alıyorsunuz biraz önceki örneklerin tam tersi burada zevkten kaynaklanan bir davranış ve buraya tutunma hali var. Zihininiz size diyet yaptığında kilo vereceksin ancak bir süre sonra yine aynı kiloya döneceksin o halde acı çekmeye değer mi? Yada bir kere daha mı geleceksin dünyaya boş ver keyfine bak der. Taki kronik bir hastalığınız çıkıp da yaşam kalitenizi düşürene kadar bir türlü eyleme geçemezsiniz. Görüldüğü gibi yaşanan acı da zevk de insanı değişimden alı koyuyor. O halde biz hangi noktalarda kendimizi hangi duyguyla engelliyoruz? Başarılı insanların hayat hikayesine baktığımızda geçmişlerinde derin acılar çekmiş ancak o acıdan kendini sıyıracak bir kararla değişime uğramış insanlar olduğunu görürüz. O halde acı değişimin gerekli olduğunun sinyali gibi düşünülebilir ve siz bu değişimi ne kadar ertelerseniz o kadar çok acı çekmiş olursunuz. Siz direndikçe acı daha çok büyür ve sonunda sizi o eşikten atlamaya mecbur bırakır. Sosyal çevremiz kararlarımızı alma noktasında bizi çok etkileyebilmektedir, özellikle onay almak gibi bir ihtiyacınız varsa işiniz daha zor, karar verme süreci uzadıkça cesaretiniz kırılır. Böyle durumlarda ben dış sesleri azaltmak için biraz daha yalnız kalmayı tercih ederim, sadece kendi iç sesimi dinleyip onun bile beni cesaretlendiren bilincim mi, yoksa beni korkutan zihnim mi olduğunu anlamaya çalışırım ve sezgiler… Sezgileriniz doğru olanı yaptığınızda bunu size hissettirecektir. Bunu bir başkasına sorma ihtiyacı bile duymayacak kadar kendinizden ve kararınızdan emin olacaksınızdır.