Televizyon ve radyolarda spor spikerliğinin son yıllarda savaş çığırtkanlığına dönüşmesi, sporseverler ve genel izleyici kitlesi üzerinde giderek artan bir rahatsızlık yaratıyor. Özellikle uluslararası karşılaşmalarda, spikerlerin yorumları bir spor müsabakasından ziyade milli bir savaş ilanı gibi yankılanıyor.
Cihat Soysal
Bu durum, sporun birleştirici ve eğlenceli ruhundan uzaklaşmamıza neden oluyor.
Spikerlerin coşkulu anlatımı, elbette seyircinin heyecanını artırmak için önemli bir araçtır.
Ancak bu coşku, hamasi söylemler ve gereksiz bir ajitasyonla birleşince iş çığırından çıkıyor.
Yayın sırasında duyduğumuz o bağırışlar, Bu bir oyun (!); gerçeğini unutturuyor. İzleyici, bir spor karşılaşması yerine, sanki ülkeler arası bir savaşın canlı anlatımına maruz kalıyor.
Sorunun neden kaynaklanıyor sorularına cevap vermek isterim.
1. Yanlış Anlatım uslubu: Spikerlerin heyecan yaratma çabası, anlatımın doğal akışını bozuyor. Türkiye’nin itibarı burada kazanılacak gibi abartılı ifadelerle maçın önemi haddinden fazla büyütülüyor.
2. Profesyonellik Eksikliği: Spikerlerin birçoğu, karşılaşmanın doğasını objektif şekilde yansıtmak yerine duygusal bir anlatım sergiliyor. Bu da tarafsızlığı zedeliyor.
3. Etkisiz Eğitim ve Denetim: Yeni nesil spikerlerin, mikrofon öncesi yeterince iyi bir eğitimden geçmediği, denetim mekanizmalarının ise yetersiz olduğu açıkça görülüyor.
Bir spor müsabakası, rekabetin güzelliğini, takımların becerilerini ve seyir keyfini yansıtan bir deneyim olmalıdır. Ancak bu tür çığırtkanlık dolu anlatımlar, izleyiciyi strese sokmaktan başka bir işe yaramıyor. Daha kötüsü, müsabaka sonunda alınan olası bir kötü sonuçta spikerlerin ne kadar çelişkili ifadeler kullandığını görmek, seyircinin güvenini sarsıyor.
Çözüm Önerileri
-Anlatım Üslubunda Denge: Spikerlerin, coşkuyu abartmadan anlatımı sürdürmesi gerekiyor. Hem heyecan katacak hem de izleyiciyi sıkmayacak bir üslup benimsemeleri şart.
-Sporun Doğasına Saygı: Her şeyden önce spikerler, sporun oyun olduğunu unutmamalı. Karşılaşmalar, birer milli mesele değil, rekabetin dostça bir yansımasıdır.
-Eğitim ve Geri Bildirim: Spikerlerin hem dil hem de içerik konularında daha kapsamlı bir eğitimden geçmesi sağlanmalı. Yayın sonrasında yapılan analizlerle olumlu ve olumsuz noktalar onlara iletilmeli.
Spor yayıncılığında amacımız, izleyicilere keyifli, bilgilendirici ve tutarlı bir deneyim sunmaktır. Çığırtkanlık değil, sporun ruhunu anlamaya ve anlatmaya çalışan bir yaklaşımla ilerlemek en doğrusu olacaktır.