80'li yılların sonlarına kadar öğretmenler Türkçesi, şivesi, aksanı bozuk öğrencilerine sıklıkla TRT radyo ve televizyonlarını dinlemelerini ve izlemelerini önerirlerdi. Gençlerin böylece düzgün ve güzel konuşma alışkanlığı edinmelerini isterlerdi.

Cihat Soysal

Özel televizyon ve radyolar yaşantımıza girdikten sonra dilimiz korkunç bir erozyona uğradı.
Hiçbir eğitim almamış spiker, sunucu, muhabir ve seslendirme sanatçıların televizyon ve radyolardaki bozuk Türkçe ile konuşmaları, sunumları, gençlerin belleklerine kazındı.
Hepsinden daha korkuncu TRT Sunucu ve Muhabirleri de aynı kervana katıldı. Artık bu güzide kurumumuz da dil konusunda yozlaşan özel radyo ve televizyonlarla yarışır hale geldi.
TRT spor programlarında sunucular, konuklarına ‘’SAYIN’’ demeyi unuttular. Sayın kelimesi yerine ’’ Abi, Hocam ve SEVGİLİ’’ gibi hitapları kullanmaya başladılar. (SEVGİLİ HOCAM, SEVGİLİ KONUĞUM, SEVGİLİ MUHABİR ARKADAŞIM, SEVGİLİ YÖNETMENİM, SEVGİLİ KAMERANIM )gibi hitaplar aldı başını gidiyor.
‘’Ey sunucu bunlar senin nereden sevgilin oluyor?’’ diye soran bir tek yetkili yok kurumda.
Bir özel televizyonda eski hakem ile sunucu arasındaki konuşmanın çok büyük bir bölümünde şunlara tanık olursunuz.
SUNUCU: Hocam bu pozisyonu nasıl değerlendirirsiniz?
KONUK HAKEM: Hocam, hocam Ben hıyardan iyi anlarım. Hocam Bu pozisyon bal gibi faul. Hocam bu faulun ALLAHI.
Bu konuğun konuşmalarından en masumunu ve en edeplisini yazdım buraya.
Konuşmalardan anlıyoruz ki Sunucu da HOCA, konuk da HOCA.!
Bunları izleyen, dinleyen gençlerimizden güzel Türkçe konuşmaları beklenir.