Müfredat yeni değişmiyor; epeyce bir zaman oldu siz onu değiştireli. Bir ilkokul dersi kadar basit “Hayat Bilgisi” ters yüz oldu sayenizde.
Erhan Karadağ
Bildiğimizi unutturdunuz. Nihayet yurttaşlık bilincini de kaybettirdiniz. Bu nedenle iyi bir vatandaş, dört dörtlük yurttaş hak etmiyorsunuz. Topluma saygılı, halkına adil, dürüst davranan yönetimlerin beklediği gibi bir vatandaş sorumluluğunu beklemek de yakışmıyor size artık…
“Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır” tamam. Ama vergileri size emanet edilmiş hazine; bilimden uzak hovardalığa, hesap, kitap, tasarruf bilmeyen emrinize amade olmuş. Vergilendirilmiş bütçeye saygı yok ikliminizde.
Çalışana, emekliye teneke sesi çıkaran kasanız; müteahhitlere esas duruşa geçiyor.
Kelime anlamı ‘bir bütünü oluşturan bireyler ve ayrıntılar’ diye tarif ediyor müfredatı Türk Dil Kurumu. Bir bütünü oluşturan bireyler de ayrıntılar da çoktan değişti yönetiminizde. Biraz farkındayız biraz değiliz. Kâh kanıksadık, büyük ölçüde alışamadık, ama bütünü oluşturan hayatımızın da günlük ayrıntıların da değiştiğini görüyoruz.
Vergisi verilmiş kazancın gururundan bizi getirdiğiniz yere bakın. Devlet, önünde ceketini ilikleyeceği yurttaşına, ispiyonculuk teklif ediyor. İhbar ettiği miktarın yüzde 10’unu da ödül veriyor. Üstelik halkını buna razı sanıyor. Siz vergiyi sadece çalışandan, dar gelirliden alacaksınız; vergi kaçıranın bekçiliğini de vergi verene yaptıracaksınız. Peki biz yurttaşlık görevimizi yaparken, siz kimlerin milyarlarca liralık vergisini pas geçeceksiniz? Yani alan satan birbirine düşecek, kavga gürültüyle karambolde yine bizim cüzdan çarpılacak; istediğiniz bu. Vergi değil. Vergi uzmanları 1,5 trilyon TL vergi almaktan vazgeçtiğinizi söylüyor. Dediklerine göre devlet bu gelir ve kurumlar vergisine bu yıl da arkasını dönerse 2 trilyon lira daha kaybedecek; ve siz büyük holdinglerin bilançolarına bakmayacaksanız. Çarşı pazarda fiş almayan iki simit bir çayı, belki de yol parasını bedavaya getirir o kadar. Onlar için dedektif aramaya ihbar beklemeye gerek yok; stantlarda vitrinlerde büyük kartonlarla esnaf kendisini ihbar ediyor zaten, gerçeğini saklamıyor ki:
“Terlik 200 TL - Kredi kartına 220 TL”
Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına yargı veya yürütme uymuyorsa, neredeyse 200 kez ‘ihtiyaca göre’ kamu ihale kanunu değiştiyse, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri yine Cumhurbaşkanlığı’nın düzeltme kararnameleriyle sık sık yenileniyorsa; yasalara önce yönetenler uymuyor demektir. Fiş kesmeyeni ihbar etmek neye yarar ki?
Sizi kamu ihale kanununu değiştirirken anlamak mümkün, müteahhit vergisi silerken görmek sıradan , ama biz de boş değiliz. Artık bizi lafa tutmayı bırakın… Vergi ihbarıyla kavga ettirmeyi, sahipsiz köpekleri uyutma planıyla sokağa dökmeyi, müfredat değişikliğiyle “cambaza bak” demeyi geçin.
Okuma yazmayı fişlerle, sayı saymayı kuru fasulyeyle öğrendik biz. Bugün şahane müfredatınız sarı rengi muzla, kırmızıyı çilekle öğretiyor çileği tatmamış çocuklara. İlkokul 1. sınıf dersleri portakal, karpuz, elma dolu. Bırakın müfredat değişikliğini de okul sütü, okul meyvesi verin, çocukların karnını doyurun. Ücretsiz okul yemeğini başlatın.