Şükrü KARAMAN
Türk bilimcileri ve hekimlerin insanlığa yönelik çalışmalarıyla dünyada saygın konuma gelmeleri, övgü ile anılmaları ulus olarak göğsümüzü kabartıyor. İşte o...
Şükrü KARAMAN
Türk bilimcileri ve hekimlerin insanlığa yönelik çalışmalarıyla dünyada saygın konuma gelmeleri, övgü ile anılmaları ulus olarak göğsümüzü kabartıyor. İşte onlardan biri de yıllar önce Ordu- Aybastı’dan Almanya’ya göç eden emekçi ailesinin kızı Dr. Dilek Gürsoy. Avrupa’da tam yapay kalp naklini gerçekleştiren ilk ve tek kadın doktoru olan Gürsoy, başarılı ameliyatlarıyla dünyanın sayılı hekimleri arasında yer alıyor.
Küçük yaşta babasını yitiren, emekçi annesinin Almanya’da tek başına 40 yılı aşkın süreyle çalışarak okuttuğu Karadenizli Dilek Gürsoy, tüm çabasıyla insanlığa hizmet ediyor. Yapay kalp cerrahisi alanında tanınan Dilek Gürsoy, başarılarını ödüllerle taçlandırıyor.
2019 yılında Almanya’nın en saygın ödüllerinden Victress Ödülü’ne ve Almanya Tıp Ödülü’ne layık görülen, yılın hekimi seçilen Aybastılı Türk kızı bu kez dünyaca ünlü FORBES dergisinin Almanya’da 3 kasımda yayınlanacak sayısına kapak oldu. 12 yıldır tam yapay kalp çalışmalarını titizlikle sürdüren Dilek Gürsoy, emeğinin karşılığını almanın mutluluğunu yaşıyor.
Karadeniz’in inatçı ve tuttuğunu koparan kızı, Almanya’da kuracağı hastanede insanlara şifa dağıtmanın hazırlığında. Kalp yetmezliği gibi insanların büyük sorunu olan hastalığa karşı arayışlarını sürdüren
Dilek Gürsoy, Almanya’nın dışında Türkiye ve Hindistan’da da önemli kalp ameliyatlarını yapıyor.
Kalp yetmezliğine dikkat çeken Dilek Gürsoy, organ bağışlarının artması için insanların bilinçlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Yapay kalbin kadınlar için önemine vurgu yapıyor. Yetkin hekimliğinin yanında iyi bir aile bireyi olan Gürsoy, yakınlarını ıskalamıyor. Zaten başarılı her bilim insanın arkasında aidiyet duygusu yüksek aile bağları yok mu?
1960 yılında ailesi Aybastı’dan Almanya’ya göç etti. Burada dünyaya geldi. Babasını kalp hastalığından yitirdiğinde 10 yaşındaydı.
Babasının ölümü ile sarsılan Dilek Gürsoy, o günlerde aklına yerleştirdi dünya çapında hekim olmayı ve insanlara hizmet etmeyi. Azmetti, yılmadan çalıştı ve Düsseldordf Tıp Fakültesi’ni bitirdi. Duisburg’da çalışırken kalp cerrahı oldu. Babasını 42 yaşında yaşamdan koparan kalp hastalığına karşı tedavi yöntemleri üretmek ve yapay kalp merkezi kurmak için sürdürdüğü çalışmalarla amacına ulaştı. Dünya onun başarılarını konuşuyor.
Kalp hastalıkları ölümlerde ilk sırada. Türkiye’de 2.5 milyona yakın kalp hastasının olduğu tahmin edilirken, her yıl 300 bin kişi kalp krizi geçiriyor, 100 binden fazlası ölüyor. Ülkemizde insanların kilolu ve hareketsizliği ile aşırı sigara tüketimi göz önüne alınırsa tehlike son derece büyük.
Hastalığın tedavisinde kalp nakli çok önemli. Özellikle kalp yetmezliğinde. Lakin organ bağışına duyarsızlık nakilleri kısıtlıyor, çok sayıda insan yaşamını yitiriyor ülkemizde. Halen 1 milyona yakın hasta kalp nakli bekliyor. Yetersizlikten ötürü kısa sürede nakil gerçekleşmiyor. İşte bu ortamda yapay kalbin önemi açıkça kendini gösteriyor.
Dilek Gürsoy ile ne denli övünsek az. Yolu açık olsun. Onun gibi kendini insanlığa adamış hekim ve bilimcilere gereksinimi var Türkiye’nin ve dünyanın.