Memur ve emekli her gün meydanlarda, hayat pahalılığından yakınıyor, Meclis açılır açılmaz güdük aylıklarının iyileştirilmesini haykırıyor. Seyyanen zam ayrımcılığına isyan eden, aylıklarında yüzd...

Memur ve emekli her gün meydanlarda, hayat pahalılığından yakınıyor, Meclis açılır açılmaz güdük aylıklarının iyileştirilmesini haykırıyor. Seyyanen zam ayrımcılığına isyan eden, aylıklarında yüzde 25 artış yapılan emekli, kendilerinin üvey evlat gibi görülmesine isyan ediyor. Düş kırıklığı yaratan zammın can yakan hayat pahalılığı karşısında soluk aldırmadığına dikkat çeken milyonlarca emekli, dul ve yetim aylıklara devasa artış yapılacağı söylenen yılbaşına dek nasıl dayanabileceklerinin hesabını kitabını yapıyor. “Emekli öldü, ruhuna el Fatiha” yazılı sembolik tabut taşıyan garibanlar çeşitli eylemlerle seslerini hükümete duyurmaya çalışıyor. Kavurucu yaz sıcağında yaş almış kadın ve erkekler temel gıdaya sorunsuz ulaşabilmek, kirasını ödeyebilmek için ellerinde pankartlarla her gün illerde açıklama yapıyor. Temmuz’daki yüzde 25 zamdan yararlanamayan 6 bin lira ve altında aylığı olan yüz binlerce emekli, yılbaşı beklenmeden mutlak zam talep ediyor. Ellerine geçen 3.750 lira ile 5.500 lira arasında değişen para ile ayakta durmaya çalışan dul ve yetimlerin durumu ise facia. Nereden baksanız bitik durumdalar. Yapılan araştırmalara göre 3 milyon emekli, dul ve yetim yardıma muhtaç durumda. Brüt asgari ücretin üçte biri oranında ödenen sosyal yardıma muhtaç durumda bu insanlar. Veriler emeklinin içinde bulunduğu dramatik tabloyu gözler önüne seriyor. Başka söze ne gerek var. Çalışırken devlete vergisini, primini düzenli ödeyen emekli üvey evlat değil, eli öpülesi büyüklerdir. Emeklilik devlete yük değil, bedeli önceden ödenen haktır. Emekliye verilen değer bir ülkenin saygınlığını artıran temel ölçüttür. Hükümetin ekimde Meclis açılır açılmaz yılbaşını beklemeden emekli aylıklarında iyileştirme yapılacağı savlanıyor. Son günlerde hükümete yakın medyada bu tür haberler yoğunlaştı. Bakalım iddialar ne denli gerçekleşecek. Zira toplumun en alt gelirine sahip insanların yılbaşına dek dayanacak gücü kalmadı. Emekli kadar, toplu sözleşme görüşmeleri süren memur da ayakta. İğneden ipliğe her gün gelen zamları protesto eden kamu çalışanları “Ellerimizi cebimizden çekin” diye haykırıyor. En düşük maaşın 35 bin liraya yükseltilmesini ve kira yardımı yapılmasını talep ediyorlar. Temmuzda 22 bin liraya çıkarılan en düşük memur maaşının satın alma gücü hızla aşınmaya başladı. 1 Ağustos’ta başlayan toplu sözleşme sürecinde hükümet ilk zam teklifini 14 Ağustos’ta açıklayacak. Uzlaşma sağlanamazsa revize edilecek ikinci zam teklifinin 17 Ağustos’ta yetkili konfederasyon Memur-Sen’e sunulması bekleniyor. Yine uzlaşma sağlanamazsa son sözü Kamu Görevlileri Hakem Kurulu söyleyecek. Memur ile memur emeklisinin maaşına 2024-2025 yıllarında yansıtılacak zam oranı netleşecek.