10 bin TL aylıkla zor koşullarda geçinmeye çalışan milyonlarca emekli, dul ve yetim yılın ikinci yarı zammı için temmuz ayını iple çekiyor.
Şükrü Karaman
TÜİK verilerine göre yılın ilk dört ayında TÜFE yüzde 18.72 oranında gerçekleşti. Mayıs ve haziran enflasyon verileri ile emekliye temmuzda verilecek zam oranı netleşecek. Öngörüler milyonlarca dar ve sabit gelirlinin aylığına yüzde 25 düzeyinde artış yansıtılacağı yönünde. Siyasi iktidarın vereceği en az yüzde 5 oranındaki refah payı ile temmuz zammının yüzde 30 oranında olacağı şiddetle dillendiriliyor. Geçmiş yıllardaki kayıpların telafisi için gariban kitleye refah payı verilmesi zorunlu hale geldi. Hükümetin bunu dikkate alması gerekiyor.
10 bin TL’nin altında kalan kök aylıklar göreceli oranda artırılmazsa temmuzdaki olası yüzde 25 oranındaki zam karşısında en düşük emekli aylığı değişmeyecek. Bundan ötürü öncelikle kök aylıkların artırılması kaçınılmaz. Hazine desteği ile 10 bin TL olarak ödenen kök aylıklar dul ve yetimde 4-5 bin TL’ye kadar iniyor. Ne kadar acınası ve utanılası emeklinin içinde bulunduğu tablo.
Anımsanacağı üzere geçen yıl temmuz ayında memura maaşına 8 bin 77 TL tutarında seyyanen zam yapılmış, memur emeklisi bundan yoksun bırakılmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeklilere de 8 bin 77 TL seyyanen zam verileceğini duyurmuştu. Ancak emekli seyyanen zammı hala alamadı. Memur ve memur emeklilerine de temmuzda yüzde 10 oranında toplu sözleşme artışının yanı sıra yüzde 10’a yakın enflasyon farkı ödenmesi kuvvetle muhtemel.
Çalışanlar açısından bir diğer sorun ara zam kapısının şimdilik kapatıldığı asgari ücretli. Lakin hükümetin sürpriz kararı ile asgari ücrete de temmuzda ara zam yapılabileceği şiddetle dillendiriliyor. Asgari ücretli 8 ay daha açlık sınırının altında kalan 17 bin 2 TL ile geçinemez. Patronlar ne denli dirense de asgari ücrete ara zam tartışmaları gündeme damgasını vuracaktır. Zira 10 milyon emekçi ve ailesinin geçimini sağlayacak ücret söz konusu. Hemencecik kapı kapatılamaz önemli ekonomik başlıkta.
Özgür Özel’in genel başkanlık koltuğuna oturması ile emekliye, emekçiye, memura, esnafa, çiftçiye, işsize, atanamayan öğretmenin sorunlarına daha çok eğilen, ilgilenen CHP 26 Mayıs’ta Ankara Tandoğan’da “Büyük Emekli Mitingi” yapacak. Yüz binlerin katılması beklenen mitingde emeklinin temel talepleri dile getirilerek hükümete duyurulacak. Kuşkusuz başat istem en düşük aylığın 17 bin TL’ye yükseltilmesi, yeni intibak yasasının çıkarılması, bayram ikramiyelerinin hatırı sayılır oranda artırılması, sağlık hizmetinden alınan katkı paylarının sonlandırılması, yılda dört aylık tutarında ikramiye ödenmesi olacak. Emekli mitinginin büyük ses getirmesi bekleniyor.
CHP, 18 Mayıs’ta da İstanbul Saraçhane’de atanamayan öğretmenler mitingi yapacak. CHP ana muhalefet olmanın sorumluluğu ile milyonlarca dar ve sabit gelirli kitlenin yanında olması ile yıllardır unuttuğu temel ödevini yerine getiriyor, övgü alıyor.
Özgür Özel’le değişen CHP ezilenin, mağdur olanın, emeği ile geçinenlerin, emeklinin yanında daha çok duruyor. İyi de ediyor. Karşılığını da yerel seçimlerde olduğu gibi genel seçimde kuşkusuz alacaktır.
Ülkeyi yönetenlerin emekli ve emekçinin içinde bulunduğu derin ekonomik sorunları dikkate alarak taleplerini karşılamaları gerekiyor. Unutulmasın ki, bugün iş başında olanlar da bir gün gelecek emekli olacak. Onlar da dev emekli ordusunun içinde yer alacak. Bakanlar, yüksek bürokratlar dahil ülkeyi yönetenlerin tümünün ailesinde ve yakın çevresinde düşük emekli aylığı ile yaşayan, zorlanan emekli mutlaka vardır. Yakın çevresini gözleyerek sabit gelirlinin hayat pahalılığı altında ne kadar ezildiğine tanık olabilirler.
Umarım yerel seçim sonuçlarını dikkate alan siyasi irade milyonların sesini duyar, istemlerine kulak kabartır, kayıtsız kalmaz.