Bir dergide okudum: Düsseldorf Üniversitesi Nöroloji Bölümü, 25 yıllık bir çalışmanın sonunda insan beyninin 3 boyutlu resimlerini çekmiş ve bilgisayar programı olarak tıp biliminin hizmetine sunmuştur.
Veli Sarıtoprak
Şimdiye kadar beyinde 43 bölge bulunduğu sanılıyordu. Bu rakam şimdi 180'e çıkmıştır. Bu araştırma sayesinde her insan beyninin 'biricik' ve 'bireysel' olduğu anlaşılmıştır. Yani her insanın beyni farklı dizayn edilmiş ve ayrı bir mimariye sahiptir. Örneğin bilim insanları 60 dil konuşan bir insana ait beyindeki 'konuşma' bölgesinin hiç kimsede bulunmadığını tespit etmişlerdir. Bu 'görmek' için de geçerlidir.
Elbette beyin insan davranışını yönetiyor ve yönlendiriyor ama çevre ve sosyal ilişkiler de beyni şekillendiriyor. Kısaca her insanın 'işlemcisi' değişik. Dikkat ederseniz ben hiç bir paylaşımda 'yapay zeka' olayını abartmadım. İnsan beynine 'chip' takılıp kontrol altına alınacağına dindar kimseler bile inandı ben inanmadım.
Artık alın yazımız değil, 'beyin yazımız' var! Onu her insan bulunduğu koşullar altında kendisi yazıyor. İnsanı kontrol etmek isteyen irade veya güç her insan beyni için ayrı işlemci ve yazılım yazmak zorunda kalacaktır.
Her zebranın gövdesindeki çizgiler bireyseldir. Kar tanelerinin şekilleri bireyseldir birbirine benzemez. İnsanların parmak izleri bireyseldir ve imza yerine geçer. Bireysel olan daha neler vardır kim bilir. Okuyan dostlarım yorumlarında yazarlarsa memnun olurum.
Beynimiz de bireysel olup, kimliğimizdir. Doğa bilim insanlarına ayrıcalıklı beyin bahşederek, oldukça cömert davranmıştır. İnsanlara cinsiyet farklılığı olarak değil, beyin olarak bakmak gerekir. Kanaatimce üstünlük beyindedir. Bu nedenle uygulanan eğitim sistemi, beyinleri geliştirmelidir. Tüm yönleri ile incelediğim, Türkiye Yüz Yılı Maarif Modeli, nitelik itibarıyla beyinleri açmaya değil, uyuşturmaya yönelik bir modeldir.