Mehmet Necati GÜNGÖR
Açılışı grup toplantısında İyi Parti Lideri Meral Akşener yaptı.
Üzerine beyaz bir tayyör giyip, yakasına iliştirdiği çiçekle “temiz siyaset” işareti...
Mehmet Necati GÜNGÖR
Açılışı grup toplantısında İyi Parti Lideri Meral Akşener yaptı.
Üzerine beyaz bir tayyör giyip, yakasına iliştirdiği çiçekle “temiz siyaset” işareti verdi.
İktidarın büyük ortağı da, aynı gün yaptığı grup toplantısında “Akşener’e İkizdere ve Çayeli’de yapılan protesto gösterilerine karşı” bu daha iyi günlerin, bekle daha neler olacak.” sözleriyle uyarıda bulunmuş oldu.
Tehdit demek istemedik. Zira, devletin üst katından bir muhalefet liderine “daha neler olacak” yollu bir söz, normal demokrasilerde görülmemiş bir şeydir.
Türkiye ise aynı kişinin ifadesiyle “demokratik bir hukuk devletidir.”
Bu arada “demokratik hakkım” diyerek Meclis kapısına dayanan eski Başbakan, Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nun basın açıklamasına polis müdahale ediyor.
Davutoğlu, partilileriyle birlikte Meclis kapısına beyaz gömlekler giyerek dayanırken, “temiz siyaset” vurgusu yapıyor.
Bütün bunlar, organize suç örgütü lideri olarak tanımlanan kişinin İçişleri Bakanına yönelik ağır iddialarından sonra gerçekleşiyor.
Ayrıca, 25 gün Bakanına destek açıklaması yapmayan İktidarın büyük ortağı, iktidarın küçük ortağının “yanındayım” vurgusundan sonra Soylu’ya sahip çıktığını açıkça beyan ediyor. Dikkatle baktım, bu konuşmayı AKP’lilerin tümü alkışlarken, Soylu’nun da duygulandığını gördük.
Böylece, İçişleri Bakanının “sahipsiz” olmadığı anlaşıldı.
Bu olaylar, Türkiye’nin yeni siyasi gelişmelere gebe olduğunu gösteriyor.
Bir “ittifaklar mücadelesi”ne doğru gidiyoruz.
Bur yanda, iktidarın Cumhur ittifakı, öbür yanda CHP-İyi Parti-DP-SP’nin oluşturduğu millet ittifakı. Davutoğlu, zımni hareketiyle bu ittifaka katılacağının işaretini de vermiş oldu. Önümüzdeki zaman diliminde, Babacan’ın Deva Partisi’nin de millet ittifakı içinde yer alabileceği konuşuluyor.
Millet ittifakı bileşenlerinin “güçlendirilmiş parlamenter demokrasi” üzerinde anlaşıp ortak deklarasyon ve çözüm önerileriyle halkın karşısına çıkıp, temiz siyasete doğru “beyaz gömlekliler hareketi”ni yaygınlaştıracağı görülüyor.
Ekonomik sıkıntılar, her ne kadar erken seçim ihtimalini arttırıyorsa da, iktidarın böyle bir niyeti olmadığı açıktır. İktidar 2023 yılına kadar bekleyip, sandığı normal seçim tarihinde ortaya getirecek gibi görünüyor.
İktidar, başta ekonomi olmak üzere çeşitli konularda sıkışmış durumda. Bunu ancak bir erken seçimin temizleyeceği yolundaki muhalif görüşler giderek yaygınlaşıyor.
Yaşanan günlerin “daha iyi günler olduğu” söylenirken, millet, ileride bakalım daha nelerle karşılaşacağız sorularının derdine düşmüş vaziyette.
CHP’nin hukukçu milletvekili ise “On bin dolar gönderilen milletvekili kim?” sorusunu tekrarlamaya devam ediyor.
Bir şey daha; Erdoğan’ın Akşener’e yönelik sözleri ve Davutoğlu’na Meclis kapısında yapılan müdahaleler, her iki partinin oylarını arttırmak gibi bir eğilime dönüşürse şaşmayalım.
Hesap çok karışık.
Karışık olmayan, şaşmayan tek hesap Allah’ın hesabı.
Buna inanarak teselli buluyoruz.