Artun TALAY
Sporda güç, devletlerin uluslararası arenada gücünün karşılığı mıdır? Yoksa spor- cunun müsabakalar sonunda boynuna taktığı madalya mıdır?
Spor, insan doğasın...
Artun TALAY
Sporda güç, devletlerin uluslararası arenada gücünün karşılığı mıdır? Yoksa spor- cunun müsabakalar sonunda boynuna taktığı madalya mıdır?
Spor, insan doğasının ayrılmaz bir parçası olan saldırganlık güdüsü için bir boşalma olanağı sağlarken, barışçıl bir ortam sunmaktadır.
Bir çok spor branşlarının uluslararası organizasyonunun önce Avrupa Şampiyonası olarak başlamasının nedeni, modern sporların ana vatanının Avrupa kıtası olmasıdır. Diğer kıtalar da yeterli sayıda sporcu olmaması nedeniyle Dünya Şampiyonları daha sonra oluşmaya başlamıştır.
Sporun dünyadaki önemi hemen hemen bütün devletler tarafından fark edilmiştir. Bu bakımdan sporda başarı elde edebilmek için hükumetler büyük çaba sarf etmekte ve bu alana ciddi destekler vermektedirler.
Organizasyonlara katılmak veya ev sahipliği yapmak, devletler için her şeyden önce prestije vurgu yapmaktır.
Sporcular, antrenörler ve spor yöneticileri temsil ettikleri ülkelerin yumuşak gücü- ne hizmet etmekte ve kültürler arası ilişkilerin inşasına aracı olmaktadırlar.
Avrupa ülkelerinde “herkes için spor” ya da “eğlence amaçlı spor” politikaları ön plandadır. Fakat performans sporcunun geliştirilmesi ülkelerin spor politikalarının önemli kısmını oluşturmaktadır.
Avrupa Birliğinde herkes için spor ana hedef olsa da programların nihai amacı, in- sanların birbirlerini anlamaları, toplumsal engellerin ortadan kaldırılması ve sağlıklı eğitimi desteklemektedir.
Bu amaçla sırasıyla Amsterdam Deklerasyonu, Avrupa Spor Konferansı, Nice Ant- laşması ve Lizbon Antlaşması Avrupa Birliğinin spor anlayışına katkıda bulunmuşlardır.
“Beyaz Kitap” yayımlanmış ve “Pierre De Cubertin Eylem Planı” kitaba eklenmiştir.
Walrave, Koch ve Dona Davaları Bosman Kararları Avrupa Birliği hukukuna göre sonuçlanmıştır.
Spor müsabakalarından sonra kazanılan madalyalar değersiz metal parçası ya da ederi çok büyük olmayan ödüllerdir. Ama onlarda atfedilen anlam tüm ülkelerin ve insanlığın ilgisini çekmektedir.
Sporun bugün geldiği noktada şüphesiz ki Avrupa ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Bu nedenle aslında Avrupa Birliği sporun dünya genelinde yöneticiliğini üstlenmiş konumdadır.
Başka bir kadın yazar olan, Deniz Demir Bolcay’ın Avrupa Birliği’nin Spor Politikaları kitabı konuyu çok yönlü ele almaktadır.