Ankaragücü, kendi sahasında Pendikspor ile 1-1 berabere kaldı. Eryaman Stadı’nda iki devresi gece ile gündüz gibi farklı bir maç izledik.

Metiner Erdem

İlk yarı rakibi kendi yarısı sahasından çıkartmayan, sağlı, sollu ataklarla Pendikspor’u bunaltan bir Ankaragücü vardı sahada.

Başkent ekibi golü çok erken bulmasına karşın, yetinmedi ikincisini atmak için uğraştı.

Bekler hücuma aktif olarak katıldı, neredeyse her atakta onlar vardı.

Nitekim golü de Riad Bajic-Stelious Kitsiou ortak organizasyonu sonrası Yunan sağ bekin ayağından buldu.

Nico Shultz’un cezası nedeniyle sol bekte ilk 11’de başlayan Alper Uludağ da sık sık ataklarda boy gösterdi.

Ankaragücü Efkan Bekiroğlu ile ikinci golü de buldu. 

Nizami olduğuna yüzde 100 emin olduğum bu gol VAR’ın anlamsız bir çizgisiyle ofsayta çevrildi.

İlk yarı Ankara’nın ayazında içimizi ısıtan güzellikte bir futbolla tamamlandı.

Maçı, Gençlik ve Spor İl Müdürü Mustafa Çelik de basın tribününden izledi.

Devre arası, onun da tüm medya mensuplarının da ortak görüşü, “Ankaragücü bir gol daha atmalıydı, rakibin yedek kulübesinde Del Valle, Topalli gibi oyuncular var, onlar devreye girerse, bu takım mutlaka gol yer” şeklindeydi.

Ankaragücü’nün ikinci yarıya Renaldo Cephas ile başlaması, gol için ileri çıkacak Pendikspor’un geride bırakacağı boşlukları değerlendirmek gerektiği de yine ortak düşünceler arasındaydı. 

Sedat Ağçay’ın cezası nedeniyle tribünde olduğu maçta Pendikspor, beklenenin aksine ikinci yarıya oyuncu değişikliği yapmadan başladı.

Oyuncu yerine oyunlarını değiştirdiler B planına geçtiler

Ankaragücü’nü sahasında bekleyen geçiş oyunu ile pozisyon arayan değil, aksine 3. bölgede baskı yapan, ileri çıkan beklerin arkasındaki boşlukları değerlendirmek isteyen, sürekli gol arayan bir Pendikspor vardı.

Ankaragücü’nde ise Kenan Koçak’ın her zamanki gibi bir B planı olmadığını gördük.

Rakip 3. bölgede dahi baskı yaparken, ayağa paslarla geriden oyun kurmaya devam etmek en ölümcül hataydı.

Teknik direktör Kenan Koçak’ın maç sonu basın toplantısında dediği gibi Ankaragücü artık alışılan gollerden birini yedi.

Beraberlikten sonra Ankaragücü, taraftarın baskısıyla toparlanır, ilk yarıdaki görüntü yeniden oluşur diye bekledik, nafile.

Rakibe teslim olmuş bir Ankaragücü vardı sahada.

Alternatif planı olmayan Kenan Koçak, klasik dakikalarda artık ezberlenen değişiklerle teknik direktörlük yapıyormuş gibi göründü, o kadar.

Allah’tan şansı yaver gidiyor, sakatlıktan çok kötü bir maçla dönüş yapan Mert Çetin yine sakatlandı oyundan çıktı da Arda Ünyay’ı almak zorunda kaldı.

17 yaşındaki Arda Ünyay, güçlü fiziğe sahip Emeka Eze ile yaptığı tüm ikili mücadelelerden galip ayrıldı. 

Faulle kesilen atağındaki özgüven de inanılmaz.

Ankaragücü bu maçtan bir puanla ayrıldıysa, Kenan Hoca otursun kalksın Arda Ünyay’a dua etsin.

Ankaragücü çok kötü olduğu ikinci yarıda bile galip gelebileceği pozisyonları buldu.

Renaldo Cephas’ın yarım metre geriden gelip, kaleye çektiği şut kaleciden döndü.

Bu pozisyona ofsayt bayrağı kaldırılması skandaldı.

Acaba bu pozisyon gol olsaydı, VAR nasıl bir çizgi çizecekti de golü iptal ettirecekti, düşünmeden edemiyorum.

Hayrullah Bilazer’in uzatma dakikalarında direkten dönen kafa vuruşu ile maç noktalandı.

Ankaragücü’nün Süper lige direkt çıkabilmesi için ilk 2 sırada yer alması gerekir.

Bu sıralarda yer alan Kocaelispor ile 9, Bandırmaspor ile de 8 puan fark oluştu.

Bu fark ilk yarının kalan haftalarında açılır, kapanmaz.

Ankaragücü’nün düşme hattıyla arasındaki puan farkı da sadece 3.

Şampiyonluk hedefiyle lige başlayan, tamamı Süper Lig oyuncularından oluşan şu takımın düştüğü hale bakın.

Ankaragücü’nün acil bir şekilde hedef güncellemesi yapması gerekir.

Elde artık iki hedef kaldı, birincisi ligde kalmak, ikincisi play offlara katılmak.

Eğer transfer yapacaksa, hangi hedefi seçtiyse ona göre yapmalı.

Geçen haftaki yazımda transfer yasağının 8 sıfırlı rakamlara ulaştığı iddiaları olduğunu yazmıştım.

Rakam açıklanmasa da daha düşük rakamlar olduğu, yasağın her hâlükârda kaldırılacağı yönünde bilgi iletildi bana.

Zaten kulübe çöreklenen menajerlerden bunu anlayabiliyoruz.

Transferde söz sahibi olan bir isim, ”Kara” lakaplı menajerle yemekte, “Almancı Kadir” lakaplı bir başka menajer, takımla birlikte Antalya’da otelde kampta.

Ellerini ovuşturarak Ankaragücü’nün yasağı kaldırmasını bekliyorlar.

Transfer için isimler dolaşıyor, bana gelenler de var, mesela stoper için 2 isim var, isimleri iyi ama bu sezon yedek kulübesine hapsolmuş durumdalar.

Gurbetçi oyunculardan bahsediliyor.

Bu saatten sonra teknik direktörün Arda Ünyay’ı keseceğini sanmıyorum.

Altyapıda nice Arda Ünyaylar var, onu da biliyorum.

Ama maalesef bu menajerler, yeni Arda Ünyayların çıkmasından hoşlanmaz, illaki transfer yapılsın ister.

Bekleyelim bakalım, Ankaragücü altyapıya mı yönelecek, yoksa yine menajerlerin insafına mı bırakılacak görelim.

Aylardır yazıyorum, konuşuyorum.

Ankaragücü maalesef iyi yönetilemiyor.

Transfer olsa da teknik direktör değişse de sorun çözülmez.

Ankaragücü’nün ya mevcut yönetimin zihniyetini tamamen değiştirmesine ya da yeni yönetime ihtiyacı var.