Murat GÜRGEN
Takvimler 28 Ekim 1992’yi gösteriyor. Lise son sınıf öğrencisiyim, üniversite sınavlarına hazırlanıyorum ama ne gam! Okul çıkışı astım kursu, üzerimde lacivert ceket,...
Murat GÜRGEN
Takvimler 28 Ekim 1992’yi gösteriyor. Lise son sınıf öğrencisiyim, üniversite sınavlarına hazırlanıyorum ama ne gam! Okul çıkışı astım kursu, üzerimde lacivert ceket, beyaz gömlek, gri pantolon ve kravattan oluşan okul üniforması, 19 Mayıs Stadyumu’nun yolunu tuttum. Çünkü Milli Takım’ın Dünya Kupası eleme maçı vardı. Türkiye’nin A takımını görme fırsatını bulmuşken, kaçırmak olmazdı.
Stat çevresi hınca hınç doluydu. İzdiham yaşandı, hatta itiş kakış sırasında arkadaşımın ayakkabısı çıktı. Maçı öylece izleyip, evine yalınayak döndü. İlk yarıyı 1-0 önde tamamladık. 53’üncü dakikada San Marino o turnuvada ilk kez korner kullanıp ilk golünü bulsa da Ankara taraftarı buz kesmedi, nefesi yettikçe destek verdi takımına. 86’ıncı dakika sonrası tam bir mucizeydi... Tribünlerde yakılan meşaleler karanlığı aydınlattı, üç golü peş peşe bulan milliler sahadan 4-1 galibiyetle ayrıldı.
Tribün desteği nasıl olur, o gün tüm ülkeye ders verdi Ankara ama ne demişler, hiçbir başarı cezasız kalmazdı! Biri 2003, diğeri 2014’te olmak üzere iki özel maç dışında, bu kent milli takımıyla bir daha buluşamadı.
Dünya Kupası elemeleri İstanbul’un statlarındaydı. Euro 2024 eleme maçları ise Bursa, Samsun ve Eskişehir’de oynandı. İçerideki son maç 15 Ekim’deki Letonya’ya karşı, Adana’da. Milli maçların bir numaralı adresi hiç kuşkusuz başkent olmalı. Bugün için Eryaman Stadyumu’nun koltuk kapasitesi düşük olabilir ama yüreği büyüktür Ankaralıların. Hele bir ay yıldızlılar gelsin, 22 bin kişiyle de saha rakibe nasıl dar edilirmiş, herkes görsün o zaman!