Şükrü KARAMAN
Yıllarını ekonomi ve siyasete harcayan Prof. Dr. Işın Çelebi, sosyal adaletsizlik giderilemediği sürece yoksulluğun artacağını, toplumsal yakınmaların dinmeyeceğini...
Şükrü KARAMAN
Yıllarını ekonomi ve siyasete harcayan Prof. Dr. Işın Çelebi, sosyal adaletsizlik giderilemediği sürece yoksulluğun artacağını, toplumsal yakınmaların dinmeyeceğini belirtmiş.
Türkiye’nin kaymağını ülkenin yüzde 20’sinin yediğine dikkat çeken ekonomist Prof. Dr. Işın Çelebi, oysa adalette büyük dengesizlik bulunduğunu vurgulamış. Çelebi’ye göre, en zengin yüzde 20 gelirin yüzde 56’sını alıyor.
Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı altında ezilen işçi, memur, emekli, çiftçi, dul ve yetimin yaşam standartlarının gerilemesinin kanıtı Çelebi’nin dile getirdiği kahrolası eşitsizlik.
Gelir dağılımında en zengin yüzde 20 toplam gelirin yüzde 56’sını edinirken, geriye kalan 80’lik dar ve sabit gelirli kitle toplam gelirin yüzde 42’sini alıyor. Müthiş bir dengesizlik ve sosyal adaletsizlik söz konusu.
Emeğin milli gelirden aldığı pay son yıllarda yüzde 34’den yüzde 26’ya geriledi. Bu veriler emeğin ürettiğinden yeterli paya ulaşamadığını ortaya koyuyor.
Toplam verginin yüzde 70’den fazlasını emeği ile geçinen ücretliler ödüyor. Bir anlamda “kümeste yolunacak hazır kaz” olarak görülüyor emekçiler.
Şirketler 2022 yılında yüzde 423 oranında kar etti. Buna karşılık ödedikleri vergi kazandıkları oranda değil. Salt bankalar geçen yılı yüzde 342 kar ile kapattı. Her yıl kazançlarına kazanç katan, yumağını büyüten sermayenin daha çok vergi ödemesi gerekmez mi?
Vergide adaletsizlikten ötürü emeği ile geçinen milyonlar gelir vergisinin ağırlığını yıllardır sırtında taşıyor. Emek kesimin “vergi dilimlerinde düzenleme yapılsın” talebi bir türlü karşılanmıyor. Memur ve işçinin yılbaşında aldığı ücretin büyük bölümü eylülden itibaren vergi kesintisine gidiyor. Her kesim yakınıyor bu tablodan.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, önümüzdeki aylarda gelir, kurumlar, emlak, motorlu taşıtlar, veraset ve intikal gibi dolaysız vergilerde artışa gidilebileceği sinyalini verdi. Eğer gerçekleşirse vergi artışı yine garibanlara yüklenecek. ÖTV, KDV gibi dolaylı vergilerde de artış yapılabileceği ifade ediliyor. Bu da aldığınız her ürüne daha fazla ÖTV ve KDV ödemek demektir.
7.500 lira alan emekli, eline 11.402 lira geçen asgari ücretli, 3-5 bin lira arasında komik aylıkla geçinmeye çalışan dul, yetim, esnaf ve çiftçi olası vergi artışları karşısında daha da zorlanacak, sosyal dengesizlik tepe yapacak.
Sosyal adaletin sağlanması, gelir eşitsizliğinin giderilmesi, toplumun geniş kesiminin soluklanmasını sağlamanın yolu emekçiden değil kaymağı yiyenlerden daha fazla vergi alınmasından geçiyor.
Gariban emekliye yüzde 25 zam vermekle, ücretlilere yeni vergiler salmakla, emekçinin maaşını baskılamakla sosyal adalet sağlanamaz.
Eğer herkes elini taşın altına sokacaksa, toplam gelirin yüzde 56’sını alanların sorumluluğu daha fazla olmalı.