Mehmet Necati GÜNGÖR Demokrasiye geçiş evresiyle birlikte gelişen olaylar göstermiştir ki; siyasi gerilimlerin ne ülkeye, ne partilere yararı vardır. Türkiye’nin siyaset duayeni diye tanımlanan rahmetli Demirel’in şu öz eleştirisi hiç aklımdan çıkmadı. Belki uyarıcı olabilir diye yeniden ifade ediyorum: “En büyük hatam partinin bölünmesine müdahale etmemekti. 41’ler hadisesine seyirci kalmam hata idi.” Rahmetli, Cumhurbaşkanlığı görevi sona erdikten sonra Güniz Sokaktaki evinde Çarşamba ve Cuma günleri, yurdun dört bir yanından gelen sevenlerini ağırladı, bu ağırlamalarda siyasete ve devlet yönetimine ait fikirlerini anlattı. Güniz sokak o günlerde adeta bir Akademi görevini yaptı. Güniz sokağın müdavimlerinden biri de bendim. O toplantılarda çok şeyler öğrenme imkânını bulduk. Siyasette hafızanın ne kadar önemli olduğunu anladık. Kişilere isimleriyle hitap etmenin bir lideri nasıl başarıya götürdüğüne tanıklık ettik. Hiç unutmam; bir köyünden eski bir muhtar gelmişti ziyaretine. Bu ziyaretçiyi “hoş geldin Cazim” diye karşıladı ve yer gösterdi. Sohbet sırasında Cazim’e bir de şu soruyu sordu: “Sultan nasıl?” Kalabalık dağılırken biri şöyle diyordu: “Bu nasıl bir hafıza. On beş yıldır görüşmüyoruz, beni adımla çağırdı.” CHP’deki büyük gerilimi Güniz Sokak’taki gördüklerimle kıyaslıyorum ve şunu görüyorum: CHP’deki bu gerilim partiyi bölmez bölmesine de, yara açar. Bu yarayı kanatmak isteyenler olur. Nitekim, kanatmaya dıştan başladılar, içtekiler ise suskun. Eski Genel başkanlar Kılıçdaroğlu’nu İnce ile görüşme konusunda ikna etmeye çalışıyorlar. Ki, çok doğru bir yaklaşımdır. Muharrem İnce gibi bir değer CHP’nin dışında tasavvur edilemez. Buna yol açılmaması gerekir. Sayın Kılıçdaroğlu liderliğini gösterip bu yaranın kanatılmasını önlemelidir. Ülkenin ve özellikle de CHP’nin birlik-bütünlüğe ihtiyacı olduğu bir dönemde İnce’nin yaptığı yanlıştır. Umarım, bu yanlışından en kısa zamanda döner ve partisine yapışır. İnce’ye yakışan budur. Bir de; lider, partililerin ağabeysidir. Kılıçdaroğlu, küskün kardeşlerini, bu arada Muharrem İnce’yi ikna etmenin yollarını aramalıdır.