Türk siyaset geleneğinde hiciv vardır, karikatür vardır, komedi vardır. Türk siyasetinde nezaket vardır, saygı vardır, ahlak vardır. Türk siyasetinde tahammül vardır, haya vardır, edep vardır.
Serkan Güler
Rahmetli Türkeş, Demirel, Ecevit, Erbakan'ı takip etmiş bir gazeteci olarak, bu değerler ile tarafsız olabilme özgürlüğü vardı.
Yalan saydıklarımız ise ideal ve inançlı hayallerdi.
Rahmetli Levent Kırca ile "Olacak O Kadar"lı günlerden, eleştiri tahammülsüzlüğünün iktidarına, biat kültürüne geldik.
Geldik de nasıl, niye geldik?
Geçtiğimiz günlerde ölüm yıl dönümünde anılan büyük usta Levent Kırca ve "Olacak O Kadar" gelir aklıma. 1980, 1990'lı yıllarda tüm siyasi liderleri hicvetmiş hatta çok ağır eleştirmişti. Tek bir dava açılmadığı gibi eleştirdiği siyasiler tarafından bile saygı duyulmuştur.
Diğer bir bomba tiplemesi de sarhoş sürücüdür. Benim de en çok güldüğüm, güldürürken ders veren sarhoş sürücü hafızalarımıza kazındı.
Ha bu arada aklıma geldi. Dönemin AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ'ın danışmanı bir çocuk vardı. Hani hatırı sayılır milyonluk arabasının içinde pudra şekeri çeken!
Ehliyetine el konulmuş muydu?