Satın alma gücü hızla gerileyen milyonlarca emekli yeni yılda aylıklara yapılacak zammı umutla bekliyor.
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nın 55. Maddesi uyarınca işçi ve Bağ-Kur emekli aylığına yılda iki kez geriye dönük gerçekleşen 6 aylık enflasyon oranında ocak ve temmuzda zam yapılıyor. Memur emeklisi maaşına memurlar adına bağıtlanan toplu sözleşme zammı ile 6 aylık enflasyon farkı yansıtılıyor.
Emeklinin birine toplu sözleşme zammı verilirken, diğerinin bu haktan yoksun bırakılması vicdanları incitiyor. Eşitsizlik doğal olarak hoşnutsuzluğa yol açıyor. Yıllardır uygulanan bu sitemden ötürü 7.500 lira aylık alan işçi ve Bağ-Kur emeklisi ile bu tutarın altında eline para geçen dul ve yetim sürekli mağdur oluyor. Her zam döneminde işçi ve Bağ-Kur emeklisi ile memur emeklisi arasındaki makas giderek açılıyor.
Yasada yapılacak düzenleme ile emeklilerin büyük çoğunluğunu oluşturan SSK ve Bağ-Kur’luların da toplu sözleşme zammından yararlanmaları sağlanmalı.
Yakınmalara neden olan ayrımcılığı gidermek için 2000 yılı sonrası emekli olanları kapsayacak yeni intibak yasası mutlaka çıkarılmalı.
İktidarın verdiği söze karşın yeni düzenleme hayata geçirilmedi. 16 milyonu aşkın emekliye 2024 yılının ilk altı ayı için yapılacak net zam oranı 3 Ocak’ta duyurulacak TÜİK enflasyonu ile belli olacak.
Temmuz-Kasım dönemini kapsayan beş aylık süreçte TÜFE oranı yüzde 33.66 oldu. Beklentiler aralık enflasyonunun yüzde 3-4, son 6 aylık verinin de yüzde 37-38 aralığında olacağı yönünde.
Ocak’ta toplu sözleşme zammı ile birlikte memur emeklisi maaşında yüzde 50 oranında artış olacağını Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz açıkladı. Eğer refah payı yansıtılmazsa işçi ve Bağ-Kur emekli, dul ve yetim aylığına ise yüzde 40’a yakın zam söz konusu. Böyle olursa yine emekli arasında ayrımcılık ve yakınmalar olacak.
Temmuz’da yüzde 25 zamma layık görülen işçi ve Bağ-Kur emeklisine de ocakta en az yüzde 50 zam vermek sosyal devletin temel görevi.
Asıl yüksek zam 7.500 lira ve altında aylık alan sahipsiz garibanlara yansıtılmalı ki mutfağı yakan hayat pahalılığı karşısında bir ölçüde soluklanabilsinler.
6 milyon emekli nisanda taban aylıklara zam yapılmadan en düşük aylığın Hazine yardımı ile 7.500 liraya yükseltilmesinin sorununu yaşıyor. Ocak ayında en düşük aylığın refah payı ile birlikte asgari ücrete eşitlenmesini istiyor emekli.
Düşük emekli aylıklarının mutfağı yakan hayat pahalılığı altında erimesi sosyal güvenlik mevzuatında geçmişte yapılan bazı değişikliklerden kaynaklanıyor.
2000 yılı öncesi, Ocak 2000-Eylül 2008 ve Ekim 2008 sonrasında çalışanlara uygulanan karma emekli aylığı hesaplaması aylıkları düşüren sisteme dönüştü. Bu uygulamadan ötürü aylık bağlama oranları yüzde 70’lerden yüzde 30’a dek geriledi. Bu denli hiçbir yasa ve mevzuata değişiklik yapılmadı. Tabii olan emekliye oldu.
İşçi ve Bağ-Kur emeklisi üvey evlat mı?
Şükrü Karaman
Yorumlar