Geçmişten günümüze kadar gelen bir uygulama ama son yıllardaki kadar hiç gündem olmadı…. Bazı dernekler, sosyal kuruluşlar ile vakıflar gelirlerini bankalara yatıracakları zaman bütün bankaların müdürleriyle konuşur, verilecek faizin yanı sıra gereksinimleri olan çam sakızı çoban armağanı bazı taleplerini iletirlerdi.
Süreyya Oral
Bu işlemler bütün banka müdürlerinin gözü önünde olur ve kimse işin ucunda başka şeyler aramazdı… Sonuçta bir banka bu talepleri kabul eder ve paralar oraya yatırılırdı… Kimse de öküzün altında buzağı aramazdı…
Belediyelere bağlı kuruluşlarda da ihale yapılırdı. Özellikle altyapı alanında yapılan ihalelerde şirketin ihale süresince bir veya iki binek araç vermesi ve bunların şantiyeye gidip gelme durumundaki teknik elemanlar tarafından kullanılması şarta bağlanırdı..
Aradan çok sular aktı.. Bakanlıklar çok büyük parasal değerleri olan altyapı ihaleleri yapmaya başladılar… Ancak bu ihalelere konulan ekstra maddeler ile müteahhidin karşılaması istenen konular neredeyse ihalelerin içinde ciddi yerler tutmaya başladı….
Bütün kamu kurum ve kuruluşlarının Devlet Malzeme Ofisi üzerinden temin edebilecekleri malzemeleri ihalenin içine konulan maddelerle karşılamaları acaba bürokratların devlet malzeme ofisinden haberdar olmadıklarından mı kaynaklanıyor, yoksa bu kurum işlevsiz hale mi getirildi? Çünkü ihalelere konulan maddeler insanın aklına bu iki şıktan başkasını getirmiyor…
Çünkü Devlet Malzeme Ofisi, kamu kurum ve kuruluşlarının iğneden ipliğe, araçtan mobilyaya kadar her türlü ihtiyaçlarını hem de piyasa değerinin altında bir bedelle karşılıyor…