Elbette yiyebilir. Neden yemesin? Yeter ki açlık sınırının altında değil, insanca yaşanabilir aylığa sahip olsun, yüksek enflasyon karşısında geliri erimesin, hayat pahalılığı altında ezilmesin.
Şükrü Karaman
AKP’li kadın milletvekilinin sosyetenin gözde tatil kenti Monaco’da fiyatı el yakan ıstakoz fotoğrafını mideye indirmeden önce sosyal medya hesabından paylaşması gündeme oturdu. Emekli başta olmak üzere dar ve sabit gelirli geçimini zorlukla sağlarken, vekilin böyle bir fotoğrafı takipçilerine sunması ağır eleştirilere yol açtı.
O fotoğraf kibir dolu, seçmene yüksekten bakan iktidar vekilleri ile kıt kanaat geçinen halk arasında oluşan derin ekonomik uçurumun kanıtı aslında. Aynı zamanda yerel seçimlerde AKP iktidarının ağır yenilgisinin de yanıtı idi.
22 yıldır ülkeyi yöneten siyasi iradenin yorulduğunun, ekonomik sorunlara çözüm üretemediğinin, emekliyi 10 bin TL aylığa mahkum etmenin, yüksek enflasyonu ve hayat pahalılığını dizginleyememenin en uç örneği o fotoğraf.
Israrla sürdürülen ekonomik politikadan ötürü 9 milyon emekli, dul ve yetim 10 bin TL ve daha düşük aylıkla ayakta kalmaya çalışırken, geliri yetmediğinden ötürü ikinci işte çalışan emekli sayısı artarken, emeğin milli gelirden aldığı pay giderek küçülürken, varsıllar daha büyürken, hayat her geçen gün pahalı olurken o vekilin görgüsüz şekilde ıstakoz fotoğrafını paylaşması gariban insanların vicdanını yaraladı.
Başarısızlığın sebebi
İşte bu etmenlerden ötürü her seçimde başarı ile çıkan AK Parti, bu kez sandığa gömüldü, seçmenden ağır tokat yedi. Cumhur İttifakı’nın sorumsuz kibir abidesi vekillerin emekliye, dar gelirliye yönelik “Aylıkları yetmiyorsa limon, su satsınlar” mealindeki alaycı sözleri toplumu derinden yaraladı. Her şeye para bulan, kamuda tasarrufu yeterince sağlayamayan iktidar emeklinin seyyanen zam talebine kulaklarını tıkadı, dar gelirliyi unuttu.
İktidara geldiklerinde mütevazı, halkın içine giren, sorunlarını dinleyen vekiller aradan geçen 22 yıllık süreçte güç zehirlenmesine kapıldı. Bir zamanların yoksul insanları siyasi iktidarın sağladığı maddi olanaklarla lüks arabalar, milyon dolarlık kat ve villalar edindi, bunları arsızca kamuoyuna sergiledi. Bir yanda kıt kanaat geçinen emekli, dul, yetim, esnaf, çiftçi, memur ve emekçi, diğer yanda sonradan görme şımarık zenginler.
Zenginleşmelerine karşın, kökten burjuva kültürüne sahip olmadıklarından her hareketleri, şımarık tutumları, edindikleri servetleri, görgüsüzlükleri, emeksiz kazandıkları parayı su gibi harcamaları sırıttı, nefrete dönüştü. İşte 22 yıllık AK Parti iktidarı ilk kez seçmenden 31 Mart’ta ağır şamar yedi.
Bu fotoğraf daha çok konuşulur
Yerel seçim sonuçları tartışılırken bu kez kadın vekilin Monaco’dan ıstakoz fotoğrafı paylaşması işin tuzu biberi oldu. Daha çok konuşulur bu fotoğraf. AK Parti seçim yenilgisini masaya yatırırken, sanırım bu yazdıklarımı da enine boyuna irdeler.
Halkın çoğunluğu açlık ve yoksulluk sınırı altında kalan maaş ve aylıkla bir ay geçinmeye çalışırken, sonradan zengin olanların görgüsüzlükleri elbette ağır şekilde eleştirilir, yazılır, çizilir. Yüz bin TL’yi aşan maaş alan vekiller ile zenginlerin yanı sıra emekli de gariban da ıstakoz yiyebilsin, zorlanmadan rahat yaşam sürdürebilsin.
Tabii bunun sağlamanın yolu gelirlerini ve aylıklarını insanca yaşanabilir düzeye yükseltmekten geçiyor. Zira mevcut ekonomik tablonun sorumlusu onlar değil. Niye hep onlardan özveri ve sabır isteniyor?