Artun TALAY Türk atletizminin önde gelen isimlerinin Dünya Atletizm Şampiyonası hakkındaki izlenimlerini sizler için derledim. Atletizme gönül vermiş çok değerli saygın isimlerin...

Artun TALAY Türk atletizminin önde gelen isimlerinin Dünya Atletizm Şampiyonası hakkındaki izlenimlerini sizler için derledim. Atletizme gönül vermiş çok değerli saygın isimlerin görüşleri şöyle: Prof. Dr. ERSİN İSTANBULLUOĞLU Hitler mezarından kalkıp Alman atletizmi takımındaki zencileri görse ne derdi acaba? 1950’li yıllarda Ankara’daki Atatürk spor salonunun yerinde atletizm sahamız vardı. yarışlarda 19 Mayıs Stadyumunda olurdu. Macarlarda sanki bu düşünceyi kopyalamışlar. golf arabaları ile atletleri antrenman sahasından yarış sahasına taşıdılar. Tesislerde de ne kadar eksik olduğumuzu gördük. oradaki sahaya imrenerek baktım. Ankara Naili Moran atletizm sahası neden böyle dokuz kulvarlı olmasın? çevre düzenlemesi de çok güzeldi! Atletizm için üç maddeyi önemli buluyorum: alt yapı, yetenek seçimi, iyi yetişmiş antrenör . Atletizmin yüzde 70’si kondisyon olmuş. sporcuların tüm kasları ideal sporcu formatında. Norveç’i sizlere örnek göstermek istiyorum. % yıllık bir stratejik plan yapmışlar. Atletizm federasyonu bu planı tüm ayrıntıları ile incelemeli ve yararlanarak üst spor yöneticilerine yeni bir plan olarak sunmalıdır. Kömür ve altın bildiğiniz gibi madendir. İnsanda maden gibidir. İşlenmezse verim alamazsınız. 2030-50 yılları arası atık sporun siyahların madalya alabileceği bir dönemi gireceğini şimdiden görüyorum. Dünya şampiyonasını analiz edecek akil bir grubun da gerekli olduğunu düşünüyorum. Bu grup başarı kazanmak için gerekli olan politika, strateji, plan, programları gözden geçirerek yeni projeler oluşturmalı ve öneriler sunmalıdır. Başka bir uzman grubu da yarışların teknik analizini yapmalıdır. Bu iki gurubun yaklaşımları birleştirildiğin de de ortaya bütünlüğe ilişkin kapsamlı bir planlama çıkar. Atletizmde yarış değerlendirilmesi yapılmalı. Voleybol bunu çok iyi yaptığı için başarılı olmaktadır. Birde dünya şampiyonasına katılan ve kürsüye çıkan sporcuların kaç tanesi daha önemsiz düzeyde olan FİSU yarışmalarına katıldı? Dünya şampiyonasında kürsüye çıkanlar yada finallerde yarışanlar neden FİSU’ya katılmadı? Bu açıdan hedef yarışma planlaması da çok önem kazanmaktadır. Tüm ön yargılardan kurtulup olimpiyat için iyi bir ekip çalışması ile hazırlanılmalı. Dr. MURAT KAÇAR Yarışlarda yeni isimler çıkıyor. Madalyada artık aslanın ağzında değil, bağırsaklarına kadar inmiş durumda. Dünya ile aramızın çok açıldığını söyleyebilirim. Yarışta marka atletlerin geçildiği gördük. Çok değişik bir dünya şampiyonası oldu. 100 ve 200m de kazananların dereceleri de birbirine çok yakındı. Ne yazık ki bizim hazırlığımız yetersiz gözüküyor. Ersu gibi yetenekli sporcularımız neden başarı kazanmasın? TAYFUN AYGUN Ersu, İbrahim Çömlekçi’nin atletizme verdiği en güzel hediyelerden birisi oldu. Anısına saygı duyuyorum. Ersu’da artık olimpiyatlara bu derecelerinin üstüne koyarak gitmeli. Genel bir antrenman ilkesi olan 3 hafta antrenman bir hafta test ilkesi genellikle ülkemizde çok ihmal ediliyor. Bu açıdan daha iyi başarılı olmak için bunları göz önüne almalı, bunun içinde spor bilimlerinde yardım alarak performansın daha da üst düzeye çıkarılması öne alınmalı. Spor bilimcileri ile işbirliği yapılmaz ise performans gelişiminin de yeterli düzeye çıkamayacağı unutulmamalı.