Artun TALAY
Adnan Karakaş, 1998 yılında Mersin’de yapılan atmalar kampını Atletizm Federasyonu üyesi olarak denetlemeye gelmişti.
Gelirken uçakta gömleğine meyve suyu dök...
Artun TALAY
Adnan Karakaş, 1998 yılında Mersin’de yapılan atmalar kampını Atletizm Federasyonu üyesi olarak denetlemeye gelmişti.
Gelirken uçakta gömleğine meyve suyu dökülmüş olduğundan yeni gömlek almak istiyordu. Adnan Karakaş, Cemal Ulakçı ve ben mağazaya gittik.
Adnan Karakaş mağazada çerçeveletilmiş bir takvim yaprağını gördü, okudu, güldü ve bizim de okumamızı istedi.
Takvim yaprağında şunlar yazıyordu:
Türk ve Japon takımları arasında bir kürek yarışması düzenlenmesine karar verildi. Her iki takım da zorlu bir hazırlık devresinden geçti. Büyük gün geldiğinde iki taraf da kendini hazır hissediyordu.
Japonlar yarışı 1 km farkla kazandılar.
Yarış sonrası Türk Takımı çok sarsılmıştı.
Yetkililer yarışın çok açık farkla kaybedilmesinin nedeninin bulunmasına karar verdi. Sorunun araştırılarak çözüm yollarının önerilmesi için bir danışmanlık şirketiyle anlaştılar. Danışmanların bulgusuna göre, Japon takımında 8 kişi kürek çekiyor, 1 kişi dümencilik yapıyordu. Bir yıllık süren çalışmalar ve önemli bir harcamadan sonra danışmanlık şirketi Türk takımında çok az kişinin kürek çektiğini çok sayıda kişinin dümeni kullandığını saptadı.
Bir sonraki yarışın yapılacağı gün yaklaşırken Türk takımının yönetim yapısı baştan aşağı yeniden örgütlendi. Yeni yapı 4 dümen müdürü, 3 bölgesel dümen müdürü, bir de kürek çekeni teşvik etme görevlisi atayarak yeni sistem oluştu. İkinci yarışı bu sefer Japonlar 2 km farkla kazandılar.
Tepesi atan yetkililer kürekçiyi kovdular ve müdürlere ödül verdiler.
Kürek federasyonunu ve kürek camiasını tenzih ederim. Teşbihte hata olmaz diye takvim yaprağında görmüş olduğum bu örneği sundum.