Hakan ŞANLITÜRK
Gazeteci Can Ataklı Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e çok yakın bir ismin, iki saate yakın görüştüğünü ve Erdoğan'ın İYİ Pa...
Hakan ŞANLITÜRK
Gazeteci Can Ataklı Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e çok yakın bir ismin, iki saate yakın görüştüğünü ve Erdoğan'ın İYİ Parti'ye 'parlamenter sistem' taahhüdüyle dokunulmazlık teklifi sunduğunu iddia etti.
Bu iddia İYİ Parti’nin önemli isimleri tarafından yalanlandı. Bu konu ve gündemdeki diğer önemli başlıkları İYİ Parti'deki kaynaklarımla konuştum. Gördüm ki İYİ Parti cephesinde çarpıcı değerlendirmeler mevcut.
En önemli olanı “AKP düşüyor ve düşerken tutunacak dal arıyorlar” şeklinde. Deniyor ki, “Erdoğan’ın akıl arayışı olsa bundan Türkiye kazançlı çıkar. Lakin bunu isteseler de yapabileceklerini sanmıyoruz.”
Şimdi soralım:
Meral Akşener’in haberi olmadan kendisine yakın biri Erdoğan’la görüşme yapabilir mi?
Yada Akşener partisinin yetkili organlarıyla görüşmeden, bilgi vermeden böyle bir temasa izin verebilir mi?
Diğer soru; Niye Erdoğan Akşener yerine başka birini muhatap alsın?
Başka bir soru; İYİ Parti tırmanıştayken başını ağrıtacak bir temesa neden izin versin?
İYİ Parti cephesi, AKP’nin içinde bulunduğu şartların iç açıcı olmadığını ve bu ortamda AKP ile herhangi bir işbirliğinin sağlıklı gelmeyeceği kanaatinde. Bu konudaki tek istisna ise parlamenter sisteme dönüş için işbirliği olabilir. İktidardan bu yönde bir istek gelirse İYİ Parti bu talebe destek verebilir. Onun dışında herhangi bir işbirliği ve pazarlık için kapılar kapalı gözüküyor.
İYİ Parti kaynaklarında, Bahçeli’nin, Soylu’ya sahip çıkan açıklamalarına nasıl bakılıyor?
Bu husustaki görüş de çok çarpıcı. Bahçeli’nin Erdoğan’ın siparişi üzerine konuştuğu fikri yaygın. Yani Bahçeli’yi konuşturan Erdoğan. Zira İYİ Partililer Bahçeli’nin, Erdoğan tarafından 'teslim alındığı' kanaatini taşıyorlar.
İYİ Parti de Süleyman Soylu’ya bakış nasıl? Soylu gerçekten başarılı bulunuyor mu?
Soylu’ya bakış negatif ve kendisi oldukça başarısız bulunuyor. Terörle mücadelenin önemli bölümünün yurt dışında gerçekleştiği belirtiliyor ve bunun da TSK ve MİT koordinesinde icra edildiği hatırlatılıyor.
Kaçak girişler yüzünden sınırların kontrolünde zafiyet olduğu, Soylu’nun kendi bakanlığında dahi sözünün geçmediği, kadın tacizleri ve cinayetleri ile uyuşturucu kullanma yaşının ilkokul seviyesine kadar inmesine dikkat çekilerek bunlar Soylu’nun başarısızlığının göstergesi olarak anlatılıyor. Yine İran’ın Türkiye’de operasyon yaparak aradığı önemli bir ismi ülkesine kaçırdığı vurgulanıyor ve bunun büyük bir skandal ve başarısızlık olduğunun altı çiziliyor.
Erdoğan'ın, Bakan Soylu'yu görevden almamasının nedeni olarak 'zamana yayma' düşüncesinde olabileceği dillendiriliyor.
Soylu'nun 'ihtiraslı' biri olduğu öne sürülerek gerilim yaratacak bir formüle görevden alınması halinde Erdoğan ve AKP'ye zarar verme olasılığına işaret ediliyor. Bu gerekçeler yüzünden Soylu'nun şimdilik koltuğunu koruduğu ifade ediliyor.
Peki İYİ Parti tarafında Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmaları için ne deniyor?
Akşener ile Kılıçdaroğlu’nun anlaştığı ve Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Akşener’in Başbakan olacağı formülle ilgili iddialara “Böyle bir anlaşma yok. Henüz bu konu değerlendirilmedi” yanıtı veriliyor.
Aday belirlemede daha önce yapıldığı gibi parti organlarıyla istişare edilerek yol alınacağı aktarılıyor.
Erdoğan son yıllarda ağırlıklı politikasını güvenlik ekibiyle şekillendirdi. Politika yapmak isteyen ekip gölgede kaldı. Türkiye'de siyasetteki hararet, işi tıkanmaya kadar götürebilir. Bu rizkin altını da çizmiş olalım...