Artun TALAY
Federasyon seçimleri dönemindeyiz.
En büyük zayıflığın yönetim kurullarından geldiğini görüyoruz.
Olimpiyat oyunlarında kırk madalyanın üstünde alan ülkeleri...
Artun TALAY
Federasyon seçimleri dönemindeyiz.
En büyük zayıflığın yönetim kurullarından geldiğini görüyoruz.
Olimpiyat oyunlarında kırk madalyanın üstünde alan ülkelerin yönetim kurulları uzman, çalışkan, akil adamlardan oluşmaktadır.
Bizde ise yönetim kurulunda gereği gibi çalışan iki veya üç kişi vardır. Diğerleri toplantıya gelmeyi önemli bir işmiş gibi görürler ama seyahat olunca hemen ortaya çıkarlar.
Kırk madalya üstünde alan ülkelerden örnek verirsem:
Üyelerden birisi uluslararası ve iç hukuku çok iyi bilir. Başka birisi mali konularda uzmandır. Subvansiyon ve sponsor derinliğini çok iyi bilir. Diğer üye sağlık konusunda uzmandır. Koruyucu ve tedavi edici tıbbı dünya ölçeğinde bilir. Farklı bir üye branşın medyada görünür olmasının uzmanıdır.
Böylece toplumun branş hakkında fikir sahibi olmasını sağlar.
Yine bir üye yapılacak her yarışın seyircili, festival havasında eğlenceli olmasını sağlar. Bir ay önceden ilgili vali ve belediye başkanından gerekli desteği ister ve alır.
Eğitim işleriyle ilgilenen üye, federasyonun düzenli kitap ve görsel yayın yapan birimini yönetir.
Milli takımlarla ilgilenen üyeler de vardır.
23 yaş altı milli takımıyla ilgilenen üye, A milli takımına yakın dereceler yapılması için gerekenleri yapar. Böyle yapınca uluslararası başarı kendiliğinden gelecektir.
Başarı dünya standartlarında eğitim alan antrenörlerle gelir. Bu üye ülkedeki bütün antrenörlerin bu düzeye ulaşmasına çalışır.
Dünyanın her yerinde yarış yönetebilecek hakemlerimizin olması onların dünya ölçeğinde eğitim almalarına bağlıdır. Başka bir üyede bunu sağlar.
Tüm bunları yapabilmek için federasyonun branşı seven bilim adamlarından oluşan bilim kurulunun olması gerekir.
Federasyon yönetim kurulları ancak çok teşekküllü olursa, hem kendisinin hem de temsil ettiklerinin haklarını koruyabilir.
Paris 2024’e iki yıl on ay kaldı.