Orhan GÜRDİL Ülkemizde gençlerimizi daha doğrusu hepimizi tehdit eden tehlikeli alışkanlık muhakkak ki uyuşturucu madde bağımlısıdır. “Bağışıklık” alışkanlığı denilince...

Orhan GÜRDİL Ülkemizde gençlerimizi daha doğrusu hepimizi tehdit eden tehlikeli alışkanlık muhakkak ki uyuşturucu madde bağımlısıdır. “Bağışıklık” alışkanlığı denilince sigara, alkol, uyuşturucunun çeşitli maddelerini kullananların hesaba olursak son yıllarda meydana gelen çeşitli cinayet, trafik kazası, kavga ve gasp olaylarının tetikçisinin bu çeşit alışkanlığı olayların meydana geldiği görülmektedir. Bu arada uyuşturucu alan bazı gençler intihar bile etmektedir. Türkiye coğrafi konumu itibariyle uyuşturucu trafiğinin kilit noktasında bulunmaktadır. Doğu ülkelerinde üretilen uyuşturucu maddeler batıya sevk edilirken, geçiş yolu olarak Türkiye kullanılmaktadır. TV, haber programlarında gün aşırı yakalanan tonlarca uyuşturucu maddeler hedefine varmadan güvenlik güçlerimiz tarafından el konulmaktadır. Bu arada hassas burun görevli köpeklerimizin faydalı saymakla bitmemektedir. 2020 yılında alkol ve nikotin kullanım bozuklukları açıklandığında tedavi merkezlerinde 211 bin 991 kişinin tedavi gördüğü belirtilmiştir. Yine aynı yıl içinde 14- 21 gün süre ile yatarak tedavi görenlerin sayısı 12 bin 269 olurken bu sayıdan mükerrer vakalar çıkarıldığında tekil kişi sayısı 9 bin 824 olarak öne çıkmaktadır. 2020 yılında alkol ve nikotin alışkanlığından kurtulmak isteyen yüzde 36,5’i ilk kez, yüzde 63,5’inin ise daha önce tedavi gördüğü ortaya çıkmaktadır. Tedavi görenlerin yüzde 91,3’ü erkek, yüzde 8,7’si kadın. Yaş ortalaması ise 27,8 ilk kullanım yaşı ise 15,25 yaş arasında yoğunlaştığı görülmektedir. Tedavi görenlerin umumiyetle pek çoğunun okula gitmediği yani yüzde 1,7’sinin cahil, yüzde 91’inin 1-8 yıl az eğitim aldığı yüzde 17,6’sının 9-12 yıl eğitim aldığı, yüzde 33,1’inin düzenli eğitim aldığı yani düzenli bir işi olduğu, yüzde 4’ünün öğrenci olduğu ortaya çıkmıştır. Damar içi madde kullanan 1726 kişinin yapılan tarama testi sonuçları Hepatit B testinde 95 pozitif, Hepatit C testinde 697 pozitif. HIV testinde ise 24 pozitif sonuçlar tespit edilmiştir. Hastaların yüzde 55,1’in eroin, yüzde 15,3’ü metamfetamin denilen bir uyuşturucu madde, yüzde 11,7’si estar, yüzde 4,5’i sentetik, yüzde 1,4’ü uçucu madde, yüzde 1,9’u ecstasy, yüzde 2,6’sı ise diğer maddelerden tedavi olmuşlardır. Bu acı tabloya bakacak olursak uyuşturucuyu ilk kullanma yaşının 15 olduğu acı gerçeği ortaya çıkmaktadır. Arkadaş etkisi, merak nedeni, bana bir şey olmaz düşüncesi ile kullanılmaya başlanan çeşitli uyuşturucular ya insanı suça teşvik etmektedir ya da bu dünyadan alıp götürmektedir. İçişleri Bakanlığımız, Sağlık Bakanlığımız, Yeşilay, Kızılay gibi pek çok devlet gücü gençlerimizi uyuşturucu bataklığına saplanmaması için tüm madde manevi güçlerini kullanmaktadır. • Tinerciler turist kaçırtıyor Son yıllarda mega kent İstanbul’da caddeleri mesken tutan tinercilerin esnafa ve turistlere büyük zararlar verdiği görülmüştür. Umumiyetle Beşiktaş’ın bazı sokakları mesken tutan tinercilerden esnaf ve o yörelerde yaşayan vatandaşların aşırı derece de rahatsız oldukları pek çok aile çocuklarının başı boş bu uyuşturucu müptelası pisliklerden korumak için büyük gayret göstermektedir. Tinercilerden şikayetçi olan esnaf ise korkularından işyerlerini erken kapatmak zorunda kaldıklarını söylerken tinercilerin gelenden geçenden para istedikleri, vermeyeni de ölümle tehdit ettiklerini de görülmüştür. Hatta bir gurbetçi vatandaşımızdan para isteyip alamayınca o genci dövüp burunu kırdıkları polis kayıtlarında mevcuttur. • Zorla dilendiricilik yaptıran çocuklar İstanbul’un diğer bir sorunu ise sokaklara salına 5 – 1- yaşındaki çocukların dilencilik yaptırılmasıdır. Daha ziyade Suriye’den çalıştırılmak için aldıkları yaşları çok küçük çocukların baskı yaparak döverek şiddet uygulayan çetenin daha önce yakalanmış olan üç lideri yapılan duruşma sonunda serbest bırakılmıştır. Suriye’den yaşı küçük 71 çocuğu getirdikleri Türkiye’de bazı boşta İstanbul olmak üzere 4, büyük kentimizde zorla dilendirenlerin savunmasını ise bir Türk avukat üstlenmiştir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 15 sanık hakkında “örgüt kurmak, yönetmek ve üyelik, insan kaçakçılığı” suçlaması ile dosya açmış. 572 yıldan 860 yıla kadar hapis istemiyle dava açmıştı. Mahkeme 3 sanığın tutuklu kaldıkları süre suç vasfının değişme ihtimali ve tutuklamanın tahliyesine karar vererek. Bu insan kaçakçılarının serbest kalmasını sağlamıştır. Sanıklar sadece hafta da bir gün ikametlerine en yakın karakola giderek imza atmaları yoluyla adli kontrol altına alınmasını sağlamıştır. Bu arada değişen hiçbir şey olmamıştır. Yine yaşları küçük çocuklar ana caddelerde önlerine her çıkandan para istemekte vermeyenlerin eteklerinden kollarından çekmektedir.