Orhan KARADAĞ Geçen gün Ankaragücü ile ilgili yazım yayınlanırken, Gençlerbirliği’nin es geçtiği zannetmeyin... Merhum İlhan Cavcav’ın başkanlığı döneminde ekonomik anlam...

Orhan KARADAĞ Geçen gün Ankaragücü ile ilgili yazım yayınlanırken, Gençlerbirliği’nin es geçtiği zannetmeyin... Merhum İlhan Cavcav’ın başkanlığı döneminde ekonomik anlamda parmakla gösterilen, ne futbolcularına ne de başka herhangi bir kuruma bir kuruş borcu olmayan Gençlerbirliği’ne ne demeli… Bir anımı aktarayım… Yıllar önce merhum İlhan Cavcav ile röportaj için kulübe gittim… Görevli, İlhan Abi’nin beni beklediğini, 10 dakika içinde görüşebileceğimizi söyledi. O sırada beni gören, muhasebe işlerini yapan Tevfik Abi, bir çayını içmem için odasına davet etti. Tevfik Abi, odanın önünden geçen o dönemin futbolcularından İdris Gümüşdere’yi gördü ve aralarında şöyle bir konuşma geçti. Tevfik Bey: ”İdris, günlerdir paran şurada duruyor… Şunu al artık.” İdris: ”Alırım Tevfik Abi…” Tevfik Bey’in ”şurada” dediği yer, rafların üzerinde karton bir kutuydu. Gençlerbirliği, ekonomik anlamda güvenli bir limandı. Nereden nereye… Murat Cavcav göreve geleli kısa bir süre oldu… Döneminde, Türk futbolunun lokomotiflerinden Gençlerbirliği iki kez küme düştü… Geçen sefer kulübün kasası nispeten güçlüydü, hemen Süper Lig’e dönüldü… Milyonlarca borcu olan kırmızı-siyahlıların Süper Lig’e dönüşü bu kez hiç kolay olmayacak gibi. Burada da yanlış teknik direktör tercihleri, yanlış akıl hocası tercihleri ve yine yetenekleri kısıtlı oyuncu tercihleri başarısızlığın başlıca nedenleri. Ya Hacettepe’ye ne deemeli? Adı Hacettepe ama herkes bilir ki, o da Gençlerbirliği’dir… Kırmızı-siyahlıların altyapısıdır… Altyapıdan yetişen gençlerin piştiği fırındır… O da düştü… Başrolde yine aynı yöneticiler… Zamana ve zemine göre adını değiştiren ve en son Ankaraspor olan kulüp de düştü. Geçen sezon Osmanlıspor olarak (Pandemi koşulları nedeniyle ligde kaldı), bu sezon Ankaraspor olarak düştü. Ankaraspor, 2020-2021 sezonunda rekor sayıda teknik direktörle çalıştı… Sorunlara çare bulunamayınca hep antrenörler gönderildi. Ancak o tercihi yapan yöneticiler koltuğuna yapıştı kaldı. Gelinen noktada Ankara futbolu topyekün küme düştü. Başta da söylediğim gibi… Bu kulüplerin yöneticileri kendileriyle ne kadar övünse azdır!