CHP’de delegeler seçmenin ve tabanın talebine kulak vererek “değişim” dedi, Özgür Özel’i genel başkan seçti.
Her şey 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminin yitirilmesi ile başladı. Avantajlı ortam ve koşullara karşın 13 yıllık görevi süresinde 12. yenilgisini almasından ötürü Kemal Kılıçdaroğlu’na olan kredi hem parti içinde hem de seçmen nezdinde tükendi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun seçimin hemen ardından açıkladığı “değişim” mesajı parti içi muhalefetin ilk kıvılcımıydı. Giderek yayılan, tabanda yoğun karşılık bulan değişim isteği Kemal Kılıçdaroğlu’nun koltuğunu kaybetmesiyle sonuçlandı.
Deniz Baykal’ın kaset komplosundan dolayı istifa etmesinin ardından CHP’nin 7. Genel Başkanı olan Kemal Kılıçdaroğlu, ne denli dürüst, namuslu, mütevazı bir yapıda olsa bile Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısında bir kez olsun bile seçim kazanamadı. Sadece 2019 yerel seçimlerinde aralarında Ankara ve İstanbul’un olduğu 11 Büyükşehir Belediye Başkanlıkları edinildi. 
Seçmen yerel seçimlerin yanı sıra TBMM’de de utku bekliyordu. 6’lı Masa, ittifak partilerine ucuzdan verdiği 39 vekilliğe karşın, en avantajlı koşullarda Cumhurbaşkanı adayı olarak girdiği seçimi de  kaybetmesi bir anlamda sonun başlangıcı oldu Kılıçdaroğlu için.
CHP kurultayında etkili olan 196 delegeli İstanbul İl Başkanlığı seçimini yitirmesi karşısında özeleştiri yaparak yeniden genel başkanlığa aday olmaması gerekiyordu Kemal Kılıçdaroğlu’nun. Partiyi içselleştirmemiş devşirme sağcı danışmanlar ve yakın çevresinin telkini ile bu tercihini ıskaladı. Aslında İstanbul İl Başkanlığı seçim sonucu ciddi bir uyarı idi kendisi için. Ama algılamadı ya da algılamak istemedi.
Zira karşısında hem parti tabanının hem de kamuoyunun hayli desteğini alan, sevilen belediye başkanı Ekrem İmamoğlu vardı. O İmamoğlu ki, her gittiği yerde sevgi seli ile karşılanıyor, yere göğe sığdırılamıyordu. Gençliği, konuşması, yurttaşa dokunuşu ile CHP’nin parlayan yıldızıydı.
Sırf İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı AKP’ye geçmesin diye 38. Olağan Genel Kurultay’da  genel başkanlığa aday olmadı. TBMM Grup Başkanı Özgür Özel’i Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkardı. İyi de yaptı. Çok sayıda devletten fazla nüfusu olan, devasa bütçeyi elinde bulunduran bir belediyeyi ezeli karşıtına teslim etmek bir anlamda 2024 Mart ayında yapılacak yerel seçimin yenilgisini peşinen kabullenmek anlamına gelecekti.
Özgür Özel’in CHP’nin 8. Genel Başkanı seçilmesiyle parti içinde ilk zaferini kazanan Ekrem İmamoğlu kuşkusuz en büyük sınavını önümüzdeki yıl mart ayında yapılacak yerel seçimde verecek. İkinci kez belediye başkanlığına seçilirse önü iyice açılacak, kuvvetle muhtemel 2028 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP’nin adayı olacak. Eğer bu seçimi yitirirse parti içinde hesaplar yeniden yapılacak. Bir ihtimal Özgür Özel’den koltuğu teslim alarak CHP’nin 9. Genel Başkanı olabilir. Mevcut delege yapısı ve kamuoyu desteği bu olasılığı güçlü kılıyor.
CHP kurultayına damga vuran kuşkusuz Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Arkamdan hançerlendim” sözü idi. Bunu İYİ Parti’ye yönelik mesaj olduğunu söyleyenler kadar, Özgür Özel ve destekçisi Ekrem İmamoğlu ile eski yol arkadaşlarına sitem olduğunu belirtenler de var.
Kemal Kılıçdaroğlu, keşke partinin temel ilkesi laikliği ve diğer kuruluş  değerlerini kararlı savunsaydı, kurucu lider Atatürk’e küfredenleri partiye doldurmasaydı, Cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylığını dikte ettirmeseydi. Kurultayda ilk tur seçimin ardından genel başkanlık adaylığından çekilseydi, kendisi adına saygın tutum olacaktı. 
CHP’den dürüst, namuslu, boğazından bir gram haram lokma geçmeyen, hoşgörülü ve mütevazı yapıda, ama siyaseten başarısız sayılacak Kemal Kılıçdaroğlu geldi geçti.
Özgür Özel ve seçilen yeni yönetim kollarını hemen sıvayarak yerel seçim hazırlığına başlamalı, seçmenin güvenini kazanmak için partiyi kurucu ayarlarına döndürmeli. Zira ülkenin güçlü CHP’ye, ana muhalefet partisine çok ama çok gereksinimi var.