Yusuf KANLI
Kabil havaalanı görüntüleri yürek burkuyor. Amerikan Büyükelçiliği’nden havalanan helikopterler ile Saygon’dan bir zamanlar alelacele kaçan, hiçbir şeyi olmaya...
Yusuf KANLI
Kabil havaalanı görüntüleri yürek burkuyor. Amerikan Büyükelçiliği’nden havalanan helikopterler ile Saygon’dan bir zamanlar alelacele kaçan, hiçbir şeyi olmayan kuzey Vietnamlılara savaş kaybeden ABD imajını hatırlatıyor. Yabancı elçiliklere, iş yerlerine, gazetecilere, ziyaretçilere hizmet veren binlerce Afgan vatandaşının perişanlığı, İran sınırına zırhlı personel taşıyıcıları ve tankları üzerine yüklediği çıkınlarıyla memleketlerinden canhıraş kaçmaya çalışan güya Amerikan subaylarının iyi eğittiği, donattığı Afgan subayları perişanlığı anlatıyor.
Ama en korkuncu Amerikan askeri uçağı kapılarını kapattıktan sonra bir şekilde üzerine tırmanan umudunu yitirmiş Afganistanlıların yüzlerce metreden yere çakıldıkları o fotoğraf.
Kim ne derse desin, Kabilin düşmesi Taliban’ın zaferi değil, Amerikan imparatorluğunun yenilgisidir. Joe Biden rejimi belki de geri çekilme kararında haklıydı. Zaten pişman olmadığını defalarca söyledi bütün ortaya saçılan korkunç görüntülere rağmen. Elbette Afganistan halkı ve siyasetçiler, askerleri bir ulus devleti kuramasalar da, 20 yıllık Amerikan işgalinde sağlanan büyük fırsattan yararlanıp aşiretler keşmekeşine son verip, ülkeyi bir adım ileri taşıyabilmeli, derme çatma da olsa bir devlet yapısı ortaya çıkarmalıydılar.
Biden da, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de çok şaşmışlar ABD ve NATO güçleri çekilmeye karar vermeleri arkasından Afgan ordusunun ve politik yapısının eriyip yok olma hızından. Ne bekliyorlardı ki? Eğer bir ülkenin ordusu tek kurşun sıkmadan bütün ülkeyi ve başkenti daha önceki icraatıyla ne kadar barbar ve çağdışı olduğu ispatlanan terörist bir gruba terk edebiliyor, cumhurbaşkanı kişisel ikbal peşinde ülkeyi terk ederse, suçlu ki olabilir?
Maalesef Biden yönetimi büyük bir felakete imza attığını, yaptığı yanlışın faturasının eninde sonunda hem Washington, NATO ve hem de ister Batı Avrupa’da ister Körfez’de olsun tüm siyasi müttefiklerince ödenmek zorunda kalınacağını bilmeleri gerekirdi. 9/11 felaketi le meşruiyet kazanan önleyici saldırı ya da “Biz onları evlerinde vurmazsak, onlar bizi evimizde vuracak” temelli savunma doktrini çöktü.
Şimdi ne olacak? Öncelikle bir kez daha görüldü ABD ne sadece Kürtleri, sadık Vietnamlıları ya da İran şahını terk etmiyor. ABD, işi bittiği, çıkarı olmadığını gördüğü, ya da kalmanın daha masraflı olacağına inandığı anda herkesi satabilir. NATO? ABD’siz NATO da bir hiç, Amerika istemediği hiçbir şeyi yapamıyor. Yani NATO sadece ABD’nin bir uzvu gibi hareket eden uluslararası bir örgüt olmuş. Dün de öyle değil miydi? Öyleydi ama bu kadar açık perişan davranışlar içerisine girmiyordu. Daha öncesinde de zaten Soğuk Savaş vardı, NATO’nun ABD’nin emrinde olması hiç de nahoş gelmiyordu kimseye.
Ancak, şimdi duru çok farklı. ABD, NATO çekilip, Taliban Afgan Başkanlık Sarayından fotoğraf yayınlamaya başlayınca, Türkiye’nin de kimsenin hatırına Kabil havaalanını koruma gibi bir mükellefiyeti kalmadı. Şimdi artık hızla vatandaşların, Türk askerinin ve diplomatlarının oradan çıkarılması, bir ikinci Musul ayıbına imkan verilmemesi olmalı. Unutmamak lazım zamanında Musul’u işgal edip konsolosumuzu rehin alan haydutlar ile bugün Kabil’de “egemen” olan haydutlar aynı inin elemanları.
Uluslararası alanda ise, Sovyetlere gıcıklık için yetiştirilen “uysal teröristler” zaman içinde ne hale geldikleri 2001’de görülmüştü. Irak’ta da görüldü. Şimdi tekrar Afganistan’da sahnedeler. Bugün birçok yerde benzer bir durum var. Birilerinin “haşarı gençleri” ya da “uysal teröristleri” birilerinin en hayatı çıkarlarını hedef alıyor, bir tür vekaletler savaşı sürüp gidiyor. Bu savaşta uluslar büyük faturalar ödüyor, Sonra oralarda da gün gelecek sürdürülen “vekaletler savaşının” artık çıkarlarına hizmet etmediği, ya da yerel kaynakların yeterince sömürüldüğü görülecek ve emperyalist oyun kurucular bir anda oralardan da başka “vekaletler savaşı” için kolları sıvayacaklar.
Bu oyunları görmek lazım. Afganistan şimdi öyle bir acı yaşatacak ki hem Afgan halkına hem de bölge halklarına belki bu felaket bir tür uyan borusu hizmeti görür diyorum.