A Milli Kadın Voleybol Takımı, İtalya’ya kaybetti ve finale çıkamadı! Bu konuda en güzel başlığı Hürriyet gazetesi atmıştı: “Madalyamız yok ama umudumuz var”
Hasan Kulaç
Madalyanın ucundan döndük, 2028 için umut tazeledik.
Peki ya diğer spor dalları?
Hiç biri umut vermedi. Biliyoruz ki, kaybedenlerin başkanları aday olacak ve kuş
kondurmak üzere yeniden seçilecekler.
Sakın ha!
Bir de A Kadın Milli Takıma eleştiriler var:
Olacak tabi ama…
“İtalya’yı niye yenememişiz?”
Doğru ya, kişi başına düşen gelirde, GSMH’de, balıkçılıkta, bilimde, sanatta,
sinemada, mimaride, turizmde falan hep geçiyoruz İtalya’yı! Bir turist kazıklamada
bizim gerimizdeler!
Olimpiyatta yarışan diğer takım sporlarında finale çıktık Allah’tan da bir nebze teselli
bulduk!
Şu maçtan sonra taktik, teknik bir dolu şey yazabiliriz ama işi psikolojik, sosyolojik
yanına bakalım.
Birincisi, bu ne Guidettiymiş be kardeşim! Her kötü sonuçtan sonra Giovanni kartı
açılıyor! Bagajlar Guidetti ile doluymuş meğer!
Ne yaptı da unutamıyorsunuz? Kaç kupa kazandırdı Milli Takım’a? Vallahi merak
ediyorum.
Bir de bu A Kadın Milli Takım’a vurmanın dayanılmaz hafifliği hikayesi var.
Voleybolla ilgili hiçbir geçmişi oymayanlar bile laf eder oldu!
İyiyi desteklemeli, madalyanın hayalini bir kurdurtmayanları değil.