Orhan GÜRDİL Bazı ülkelerde sesleri, söyledikleri şarkılar ve kişilikleriyle ölümsüz insanlar listesine adını yazdıran pek çok ünlü sanatçı vardır. Nasıl bizim Sanat Güneş...
Orhan GÜRDİL Bazı ülkelerde sesleri, söyledikleri şarkılar ve kişilikleriyle ölümsüz insanlar listesine adını yazdıran pek çok ünlü sanatçı vardır. Nasıl bizim Sanat Güneşimiz Zeki Müren’imiz varsa, Mısırlıların da Ümmü Gülsüm adlı ölümsüz bir şarkıcıları var. Arap müziğinin primadonnası, doğunun yıldızı, Mısır’ın dördüncü piramidi, Nil’in ölmeyen sesi, hüzünlerin anası, aşk şarkılarının kraliçesi, Delta bülbülü, Mısır’ın yüzü ve sesi gibi unvanlarla halen sevilen ve dinlenen Mısırlı şarkıcı Ümmü Gülsüm’ün plakları yıllar önce Türkiye’de pek çok ev ve iş yerinde çalınırdı. Kahire’de, sahnede oturarak hiç ara vermeden iki hatta üç saat şarkı söyleyen bu müstesna Arap şarkıcı şöhretini bugün dâhi ülkesi Mısır’da sürmektedir. Ümmü Gülsüm, 4 Mayıs 1904 yılında Mısır’ın küçük bir bedevi köyü olan Tammay El Zaharya’da dünyaya gelmiştir. Babası bir köy imamı olup, zaman zaman civar köylerdeki düğünlere, mevlitlere, çeşitli kutlamalara katılırdı. Baba bu gezileri sırasında kızını da yanında götürürdü. Ümmü Gülsüm, babasını dinleye dinleye şarkı söylemeye başladı. Genç kız, kısa zamanda güzel sesi ile dikkat çekmeye başladı. 1923 yılında Odeon plak firmasının teklifi ile ilk şarkısını plağa okumuş oldu. Mısırlılar ilk defa bir kadı şarkıcının plağına büyük ilgi gösterdiler. Odeon, Ümmü Gülsüm’le 14 plak daha yaptı. Genç şarkıcı, artık Arap dünyasında tanınan ünlü bir sanatçı olmuştu. Son yaptığı plağına milliyetçi mesajlar içeren Şelu Galbi kasidesini okudu. Plak, satış rekorları kırınca Ümmü Gülsüm bu kez de sömürgecilere uyarı amaçlı, “Talepler istemekle kazanılmaz, mücadele ile kazanılır” mısraları ile devam eden bir plak yaptı. Ünlü şarkıcı hem ünlü bir ses hem de vatansever, milli bir kahraman olmuştu. Yurt dışından cazip teklifler üzerine, Fransa’da Paris’in dünyaca ünlü konser salonu Olimpiya’da, 80 kişilik orkestra eşliğinde verdiği konserde, saat 21.00’de başladığı programını 03.00’te bitirmişti. Bu başarılı sahne konserinden sonra, dünyaca meşhur oyuncu, Mısır asıllı ABD’li aktör Ömer Şerif, “Sanki az sonra sahneye çıkacak ve o asil duruşu ile detone olmadan ard arda en zor parçaları seslendirecek” diyerek, ünlü sesi övmüştür. Münir Nurettin Selçuk, “Her sabah 120 milyon insanın kalbine yeniden doğacak” demiştir. Ümmü Gülsüm’ün en ünlü şarkılarından biri, sözleri Ahmed Şefik Kâmil’e ait olan Muhammed Abdülvahab’ın şarkısıdır: “Gözlerin beni kaybettiği günlerime döndüm. Bana geçmişten ve onun acılarından pişman olmayı öğrettiler. Senin gözlerini görmeden benim gözlerimin gördüğü her şey boşa geçmiş bir hayattı. Hayatımın bu kısmını nasıl kabul ettiler?” Abdülvahap da, Mısırlı ünlü bir şarkıcı olup, Türkiye’de de seveni, dinleyeni pek çoktu. “Ay Doğdu Üzerimize” adlı şarkısının sözleri Salih Cunda’ya, bestesi Riyat A Sumbati’ye aittir, “Ay doğdu üzerimize, veda tepesinden. Şükür gerekti bizlere, Allah’a davetinden.” Ümmü Gülsüm için söylenen çok güzel sözler, “Onun sesi kuvvetlice çöken gece gibidir.” “Kuşların toplanıp göğe yükselişi gibi coşkuludur ya da gümüş bir nehirde sukün içinde süzülen tekne gibi...” “Sesi kalbime şifa veriyor.” Arap âleminin usta yorumcusu Ümmü Gülsüm, 3 Şubat 1975 yılında böbrek yetmezliği teşhisi ile yatırıldığı hastanede geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti. Cenazesinde, dört buçuk milyon kişi Kur’an okuyarak onu sonsuzluğa uğurladı.