Ressam Nebahat Karataş'ın naif yapıtları
Birsen Gürdil
Türk resim sanatının son yıllarda yetişmiş en ünlü naif ustalarından Nebahat Karataş, son sergisini de Çağdaş Sanat Merkezi Fikret Mualla Sergi Salonu’nda sanatsever Ankaralıların beğenisine sunmuştu. Küratör Ayşe Mutlu ve Yavuz Bozkurt’un güzel organizasyonları ile meydana getirilen bu sergiye ne yazık ki doymadık.
Sergiyi ziyaret edenlerin bir daha gelip görmek istediği bu tablolardan oluşan görüntüleri Ressam Karataş, yeteneği ile sabır ve titizlikle işleyerek yapılması zor bir işi üstün yeteneği ile halletmiş. Belki bu yetenekli ressamımızı tanıyor, belki de yapıtlarını ilk defa görüyorsunuz. Bende sizin gibi sergiyi gezen dostlarımın tavsiyesi ile gidip gördüm. One Tower Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde Türkiye’de bir eşi dahi olmayan güzellikte, modern hanım bakım tezsisini açan Harun ve eşi Zeynep’in tavsiyeleri ile yurdumun yetenekli bir hanımının bir birbirinden güzel tablolarını yakından görüp hayran olduğumu açık yürekliliğimle söyleyebilirim.
Peki, bu naif resim ustası sanatçıyı gelin hep birlikte tanıyalım.
Nebahat Karataş, dünyaya geldiği Ankara’da lise ve üniversite tahsilini yaptığı yıllarda resim sanatına karşı içinde daha o yıllarda büyük bir hevesi olduğunu, sanatçı her sohbetin de belirtirken 1996 yılında Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nde açılan resim kurslarına başlar, büyük bir hevesle tuvalin başına geçen Karataş’ın titiz çalışmaları eleştirmen İbrahim Karaoğlu’nun dikkatinden kaçmaz. Yine Türk resim sanatının naif ustalarından rahmetli Fahir Aksoy’a tanıştırılan Nebahat, bu değerli hocanın uyarısı üzerine çalışmalarını naif resim üzerine yapmaya başlar. Ressam Nebahat Karataş, yine Aksoy hocanın ikazı ile Devlet Resim ve Heykel Müzesi’ndeki kursu bırakarak Türk Tarih Kurumu yayınlarından “Beyan’ı Menazil-i Sefer-i İrakeyn-i Sultan Süleyman Han’dan seçilmiş resimler üzerine çalışmasını bu tarzda sürdürür.” O yıllarda Erdek’te yaşayan Rahmetli Fahir Aksoy’a götürüp çalışmaları hakkında yaptıklarını takdim eder. Aksoy, Nebahat hanımın yaptığı naif tarzındaki çalışmalarına hayran kalır ve bu tarz resim yapması için genç yeteneğe tavsiyede bulunur. Ve Nebahat Karataş için başarı defterine şu notu kendi el yazısı ile yazar.
“Plastik sanatların çeşitli yılları ve dilleri vardır. Bunlardan birinin seçimi ve o yolda ortaya yapıt koyması, kişinin ruhsal, kültürel, çevre, sosyal unsurlarını yönlendirmesi ile olanak kazanır. Kişi bu yolda iç dünyasını, yaşadığı coğrafyayı da hayal gücünü temel alarak, var ettiği soyut çalışmalarında özgüvene dayanır. Her sanat dalı kuram, kural, ilke teknik gibi unsurları çağrıştırır. Oysa naif resimlerin hareket noktası, tamamen içgüdüsel olduğu için bu sanatçılar kendi kurallarını ve tekniklerini kendileri yaratırlar. Nebahat Karataş’ın da yüreğini bir fırça gibi kullanarak oluşturduğu resimler, safiyeti, samimiyeti ve özgürlüğü içeren naif resim örnekleridir.”
Nebahat Karataş’ın yaptığı resimleri gözlemleyen eleştirmen İbrahim Karaoğlu ise genç ressamımızın eserlerini şu şekilde değerlendiriyor. “Her bir tuval ışıl ışıl, güler yüzlü, umut dolu. İçsel ışığını dışa vuruyor. Düşleri ile boyuyor resimlerini, çocuk sevinçlerinin çığlığı, renklerin ve suretlerin görsel sözcükleriyle, duygu yoğunluğuyla yansıyor. Karamsarlığımızı, hüznümüzü, yaşama küskünlüğümüzü; kuşların, çiçeklerin, ağaçların ve çocukların diliyle sevince dönüştürüyor. İçimizdeki en insancıl düşleri uyandırıyor. Gece resimleri bile aydınlık bir şölen sunuyor. Sanatsal kozasını içtenlik, sevgi ve umutla ören naif bir sanatçı Nebahat Karataş, aydınlık yaşamlar armağan ediyor bize.”
Tahminen 35 tablonun yer aldığı bu yılın sergisinde Karataş’ın Musee İnternational d’art naif de Maqog resim yarışmasında 89 ülkenin katılımı ile yapılan seçme sonunda 9255 oy alarak Kale adlı eseri ile ülkemize muhteşem bir ödül getirmiş, Karataş’ın Ankara’da ki sanatsal çalışmaları aralıksız sürmüş ve bu gün kadar 1997 yılından başlamak üzere aşağı yukarı 15 sergi açarak sürmüştür. Bu arada pek çok sergiye de sayılı tabloları ile katılarak başarıların başarı katmış. İşte sanat hayatına altın harflerle yazılacak sergileri.
1997 Galeri Selvin, 1998 Vakko Naif ressamlar Ankara Sanat Galerisi, Milli piyango Talih Kuşu Sanat Galerisi, Ankara Plastik Sanatlar Sergisi, 1999 Naifler Bir Kesit Anotolya Sanat Galerisi, Naifler 7. Destek reasürans Sanat Galerisi, 2000 Naiflerden Karma Resim Sergisi Artium Sanat Galerisi, 2001 Naif Resim Sergisi DYP Sanat Galerisi, 2007 Lösev’in Bir Kart Bir Yaşam Sergisi, 2010 Bilkent Center Sanat sokağı ve son olarak ta “Renklerle sevgi… Ne güzeldir… Sevgiyi, renklerle evrene yaymak” dediği Nebahat Karataş Retrospektif Sergi ile Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde üstün sanat yeteneğini perçinlemiştir. Ben şahsen böyle yetenekli hanımlarımızın varlığından gurur duyuyorum ve sanatçımıza başarılarının devamını en inçten sevgilerimle temenni ediyorum.
Bir temiz dünya için resim çizdiler
İstanbul Darrüafaka Eğitim Kurumları’nda eğitim gören öğrencilerin katılımı ile Pril, temiz bir dünya için resim çiz yarışması düzenlenmiştir. Genç öğrencilerin büyük ilgi gösterdiği bu düzenleme sonunda Açelya Akkoyun, yaptığı resimle birincilik kazanmıştır. Aynı şekilde 7. Sınıf öğrencisi Merve Efe’de yapıtı ile birinciliği arkadaşı ile paylaşmıştır. Pril’in bu etkinliği büyük ilgi görmüş ve çeşitli hediyelerle öğrencileri ödüllendirmiştir.
Türk Henkel Çamaşır ve Ev Bakım Genel Müdürü Töre Birol, “Darüşşafakalı öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği bu tip etkinlikleri sık sık düzenleyeceğiz” derken tablet, bilgisayar, fotoğraf makinesi seti ve çeşitli hediyeler kazanan öğrencilerin mutlulukları yüzlerinden okunmaktadır.
Ressam Meral Otan’a geçmiş olsun
Çankayalı ressam Meral Otan, geçtiğimiz gün evine giderken omzunda taşıdığı çantası bir şehir magandası tarafından zorla çekilip alınmıştır. 20-25 yaşlarındaki gaspçıya çantasını vermemek için yerlerde metrelerce sürüklenen ressamımızın feryatlarına kimsenin aldırış etmemesi ise ayrı bir üzüntü olmuştur. Gaspçı ise bu arada kayıplara karışmıştır. Düşünün bu olay Ankara’nın en merkezi bölgesinde meydana geliyor. Çankaya’da.
Yorumlar