Orhan GÜRDİL Belki şaşıracaksınız ama bu söyleri söyleyen dünya çapında bir şöhret olan Mick Jagger’dır. Ne alaka diyeceksiniz, elde edindiğim bilgilere göre açıklayayım....

Orhan GÜRDİL Belki şaşıracaksınız ama bu söyleri söyleyen dünya çapında bir şöhret olan Mick Jagger’dır. Ne alaka diyeceksiniz, elde edindiğim bilgilere göre açıklayayım. Amerika’da siyah ırkın horlanıp hiç sayılmadığı yıllardır. Siyahlar beyazların bindiği otobüslere binemezler, yemek yedikleri lokantalara girip yemek yemezler, gece kulüpleri, eğlence yerlerinde siyahi müzisyen ve şarkıcılar çalışamaz, siyah, öğrenciler beyazların gittikleri okullara giremezlerdi. Hatta siyahlar beyazların evlerine ön kapıdan dahi giremezlerdi. Irkçılık öylesine katı kurallarla siyahların yaşamlarını dayanılmaz hale getiriyordu. 1930’lu yılların başlarında ırkçılık ve ayrılıkçılığın acımasızca uygulandığı Amerika’da (Washington) Türkiye’nin Büyükelçisi olarak görev yapan Münir Ertegün bulunuyordu. Efsanevi büyükelçinin Nesuhu ve Ahmet adlı iki yetişkin oğlu da Washington’da yaşıyorlardı. Elçi Münir Ertegün caz müziğini seven bir diplomat olmanın ötesinde bu ülkede siyah ırka karşıt uygulanan bu davranışları da hoş görmüyordu. Büyükelçiliğinin geniş bir salonu ve salonun ucunda da Atatürk’ün büyük bir büstü vardı. Büyükelçi bir süre sonra sefaretin kapılarını siyah ırkın yetenekli müzisyenlerine ve şarkıcılarına açmaya başladı. Tabii büyükelçinin bu davranışı kısa süre içinde tenkit edilir bir konu haline geldi. Bazılarını öylesine kızdırmıştı ki güneyli bir senatör evin ön kapısından giren siyahileri görünce Büyükelçi Münir Ertegün’e bir mektup yazıp durumdan şikayetçi olduğunu bildirmişti. Büyükelçi mektuba cevap vermekle gecikmedi ve şu şekilde bir cevap verdi. “Senatör, mektubunuz için teşekkür ederim. Biz her zaman misafirlerimizi ön kapıda karşılarız. Siz de misafir gelmek isterseniz kapımız açık. Arka kapıdan da gelebilirsiniz.” Baba Münir ile başlayan bu gelenek daha sonra büyük oğlu Ahmet Ertegün’e geçti. Ahmet’te babasının yolunda giderek birçok siyah ırklı müzisyen ve şarkıcılara kollarını açarak pek çoğunu şöhret ve servet sahibi yaptı. Kurduğu cemiyetle ayrımcı sanatçıların elinden tutan Ertegün gözleri görmeyen piyanist şarkıcı Ray Charles’a şöhretin kapılarını açtı. Ray adlı belgeselini yaptı. Bugün bile dünya en ünlü müzik topluluğu olan Rolling Stones ve solist Mick Jagger’e İngiltere’den getirip, Amerika’da dünya şöhreti olmasını sağlamıştı. Ahmet Ertegün bu arada Amerika’da Atlantic Records adlı bir plak şirketi kurmuştu. O yıllar da şöhret arayan siyahi şarkıcıların hemen hemen hepsi uzun devirli plaklarını bu firmadan çıkarmışlar ve beyazların da ilgisini çekmeye başlamışlardı. Nat King cole adlı siyahi ünlü şarkıcı ilk kez beyazların gittiği bir gece kulübünde piyano çalıp şarkı söylemişti. Ahmet Ertegün müzisyen ve şarkıcılarla yakın ilişki kurup onların Açıkhava konserlerine katılıp sahne arkasında durur, sahneyi perde arkasından izlerdi. Mick Jagger ve topluluğu Rolling Stones yedi bin kişinin önünde başarılı bir konser vermişti. Ahmet Ertegün konserin bir bölümünde kulise doğru geldiğini gören Mick Jagger hemen ortaya çıkıp “ortalığı toplayın Atatürk geliyor” dediği yıllarca siyahi müzisyen ve şarkıcıların dilinden düşmeyen bir söz olmuştur. Ahmet Ertegün’de rahmetli olduğu yanılmıyorsam cenazesi Türkiye’ye getirildi. Köyünde defnedildi.