Orhan GÜRDİL
Pek çok eğlence merkezi Kıbrıs dahil, yurt içi ve yurt dışı yılbaşı için cazip programlarla gösterişli ve zengin menülü düzenlemelerle, kutlamalar yapan iş sahipleri...
Orhan GÜRDİL
Pek çok eğlence merkezi Kıbrıs dahil, yurt içi ve yurt dışı yılbaşı için cazip programlarla gösterişli ve zengin menülü düzenlemelerle, kutlamalar yapan iş sahipleri keselerini doldururken tüm ses ve saz sanatçıları da servetlerine servet katmayı başarmışlardır.
Geçen yıla göre bu yıl pek çok tanınmış sanatçı astronomik ücretlere imza atmışlardır.
Türk sanat müziğinin ünlü isimlerini Kıbrıslı patronlar cazip tekliflerle eğlence yerlerine bağlarken Diva Bülent Ersoy ise Bolu Hampton by Hilton adlı sahneye çıkmıştır. İlk defa Bolu’da konser veren Diva Ersoy için Bolulu aşçılar sanatçıyı memnun etmek için baklavadan dev bir çam ağacı da yapmışlardır.
Türkiye Aşçılar Federasyonu Başkanı Zeki Açıkgöz ayrıca Bolu yemeklerinden oluşan zengin zengin bir menünün de Diva’ya sunulduğunu açıklamıştır.
Başkan Açıkgöz, Bülent Ersoy’un 2022 yılına Bolu’a girmesi bizim için gurur ve onurdur demiştir.
Divanın program yaptığı salonda oturması için özel bir koltuğun yapılması Diva’yı oldukça memnun etmiştir. Bülent Ersoy 90 dakika kalacağı sahnede tam bir milyon TL ücret alacaktır.
“BÜLENT ERSOY VEFASIZ BİRİDİR”
Bir dönemlerde partneri Yalçın Otağı ile Ateşböceği komedyen ismi ile ünlü sanatçıların alt programlarında sahne çalışmaları yapan Ercan Bostancıoğlu. Günümüzde tirajı yüksek bir gazetenin bulmaca sayfasını hazırlamaktadır.
Bugün 85 yaşında olan usta komedyen Ercan geçenlerde özel bir televizyon kanalında Bülent Ersoy ile ilgili ilginç açıklamalarda bulunmuştur.
Zeki Müren, Ajda Pekkan ve Neşe Karaböcek ile ilgili güzel anılarını anlatan Ercan Bostancıoğlu “Diva’ya kırgınım, oysa ona şöhret kapıları açan benim. Bülent o zaman soyadı Erkoç’tu. Müjdat Gezen ile tanıştırdığımız o yıllarda henüz tanınmamış biri olarak Bülent’i daha sonra Müzeyyen Senar’la tanıştırıp Türk Sanat Müziği sanatçıların mabedi olarak vasıflandırılan Maksim Gazinosu’nda sahne almasını sağlamıştım. Yeni Bülent Ersoy’u piyasaya ben sürdüm.”
Yılların usta komedyeni Ateşböceği Ercan bu arada Bülent Ersoy’u vefasızlıkla da suçlamıştır.
“15 yıl önce eşimi kaybettim, tanıdığım, tanımadığım tüm sanatçı dostlarım arayıp acı günümde üzüntülerini belirtirken, Bülent Ersoy hiç aramadı. Oysa yıllarca birlikte sahne çalışması yapmış. Bir benzincide sesini dinlediğim onu Müzeyyen ablaya Beyazkelebeklerden rahmetle Turgut Akyüz ile götürmüş, Müzeyyen abla da Maksim’in sahibi Fahrettin Aslan’ı ikna ederek sahneye çıkmasını sağlamıştı. Çok uzun yıllar Maksim’de sahne programları yapan Zeki Müren ile arası açık olan Fahrettin Aslan bir bakıma Müren’e müspet olsun diye onu sahneye çıkarmıştı.”
ÜNLÜ KOMEDYEN, BULMACA UZMANI ATEŞBÖCEĞİ ERCAN’IN ERSOY’UN VEFASIZ OLUŞUNA KATILIYORUM
Bülent Ersoy Ankara’ya ilk defa geliyordu, çalıştığım gazetede bu genç şarkıcı için yazı yazmıştım, tabi methetmiştim.
Son Havadis Gazetesi’nin Rüzgarlı Sokak’taki bürosunda Hür Anadolu Gazetesi’nin magazin sayfasını düzenlediğim bir an gazetenin hizmetlisi geldi. “Orhan ağabey kapıya elinde kocaman kocaman güller olan, kürklü uzun saçlı biri geldi. Seni soruyor demeye kalmadı, gazetenin sahibi Mustafa Özkan, Bülent’i tanımış ve odama getirmişti. Derin bir sohbete dalmış hakkında yazdığım yazı için defalarca teşekkür etmişti. Daha sonra galasına davet etmiş, dost olmuştuk. Eşimle tanışmış, Çankaya’da evimizden çıkmaz olmuştu. Poz poz resimlerimiz özel arşivimde bulunmaktadır. Bülent Ersoy başarılı bir sahne çalışmasından sonra İstanbul’a döneceği gece evimde annesi de dahil bir veda yemeği düzenledim. Ayrılırken gözyaşlarını görünce sarılıp öptüm. Ayrılığımız gözyaşları içinde gerçekleşmişti. Eşim de aynı duygular için Bülent Ersoy’a veda ederken sanatçı “İstanbul’a gelip beni aramazsanız hakkımı helal etmem” demişti. Hatta bu sözünü defalarca tekrarlamıştı. Annesi de dahil sizi bekliyoruz demişlerdi.
Emel Sayın o dönemlerde maden mühendisi İsmet Kasapoğlu ile evliydi ve Ankara’da iki can aile idik. Bu konuda da pek çok fotoğraf özel arşivde bulunmaktadır.
Emel Sayın İstanbul’a transfer olmuş büyük bir gazinoda programa başlamıştı. Eşi İsmet durmadan telefon açıp bizi beklediğini söylüyordu. O yıllarda eşim de gazeteci olduğu için iki günlük izni zorlukla alıp İstanbul’a gittik. Bu kentte pek çok dost ve sanatçı ahbabımız vardı. Eşime “aman kimseyi aramayalım” diyerek ikaz etmiştim.
Tesadüf bu ya arabamıza benzin alırken rahmetli Adnan Şenses’e rastladık. Adnan Şenses yakamıza yapıştı, sizi bırakmam deyip durdu. “İlla akşam yemeğini eşim de dahil birlikte yiyeceğiz” diye durumu anlattım. “Emel sayın bizi bekliyor, sabah da Ankara’ya döneceğiz” deyince, “öyleyse ben de sizinle Emel’i dinlemeye gelirim” dedi.
Sohbet, trafik derken Emel’in çalıştığı gazinoya güç bela yetiştik. Muhteşem bir gazino, hınca hınç dolu. Emel Sayın bir kuğu kuşu gibi döktürdükçe döktürdü. Program sonu kuliste Adnan Şenses de dahil uzun bir sohbete daldık. Neredeyse sabah olacaktı.
Pazar günü dinlenecek, akşamüzeri de Ankara’ya hareket edecektik. Eşim Birsen Gürdil’in İstanbul’a geldiğimizi öğrenirse Bülent Ersoy’a ayıp olacağını, ısrar etmişti, bunun üzerine lütfen arar mısın demesi ile artık ünlü bir isim olan Bülent Ersoy’u aradım. Bana verdiği cevap, “Orhancığım 3 Temmuz günü Ankara’da sahne çalışmam var, görüşürüz” demesi üzerine yanlış numara çevirdim diyerek, bu görgüsüz davranışı eşimden gizledim. O günden sonra Bülent Ersoy benim için bitmiş biriydi. Ankara’ya geldi, birçok ödül töreninde aynı çatı altında bulunduk, ben yanına bile sokulmazken yılın sanatçısı seçildiği bir ödül töreninde yanındakilere “Orada oturan gazeteci Orhan Bey değil mi?” diye sormuş. Bence Bülent Ersoy, sanat güneşimiz rahmetli Zeki Müren’in ayağının tırnağı dahi olamaz.