Orhan GÜRDİL

Orhan GÜRDİL Hasan Ali Yücel, 5’inci, 6’ncı, 7’nci ve 8’inci dönem Milletvekili olarak yüce mecliste görev yapmış, 28 Aralık 1938 yılında Milli Eğitim Vekili olarak Türk eğitim hayatına yaptığı sayısız başarılı hamlelerle genç Cumhuriyet’in yurtsever öğrencilerine yeni ufuklar açıp dünyanın ünlü edebiyatçı ve yazarlarının eserlerini Türkçeye tercüme ettirmekle kalmamış, Türk eğitim sistemine getirdiği yeniliklerle efsane bir Milli Eğitim Bakanı olarak ölümsüz bir isim olmuştur. 17 Aralık 1897 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Hasan Ali Yücel, Milletvekili olarak görev aldığı yüce mecliste 28 Aralık-5 Ağustos1938 tarihleri arasında ise Millî Eğitim Bakanlığı yapmıştır. Hasan Ali Yücel, bakanlığı sırasında bir genelge yayımlayarak okudukları okullarda iftihar listesine giren öğrencilerin isimlerinin kendisine bildirilmesini istemiştir. İşte Hasan Ali Yücel’in genelgesi: “Çocuklarım, öğretmenleriniz ve onların başında bulunan müdürler, sizlerin iftihar listesine girecek durumda olduklarınızı bana bildirdiler. Türk vatanının, aziz milletimizin hizmetine ve emeğine muhtaç olduğu insanlar, ahlaklı, terbiyeli, çalışkan yurt evlatları olduğu için sizin bu vasıflara sahip olduğunuzu görmek bizi yürekten sevindirmiştir. Hepinizi ayrı ayrı bütün kalbimle tebrik eder, sizi büyüten analar ve babalarınız, sizi yetiştiren hocalarınız, varlıklarınızla iftihar etmekte ve şahıslarınız, size verdikleri emeklerin mükâfatını haklı olarak bulmaktadır. Bütün hayatınız boyunca iyi ahlaklı ve çalışkan vatandaşlar olarak cumhuriyetin yükselmesine, Türk milliyetinin ilerlemesine hizmet etmenizi dilerim.” Maarif Vekili Hasan Ali Yücel… Millî Eğitim Bakanlığı’nın bu genelgesinden sonra milli sınırlar içinde ortaokul, lise ayarında eğitim veren merkezlerde iftihar listesine adını yazdıran yetenekli öğrencilerin oluşturduğu bir albümün hazırlanması sonucu pek çok öğrencinin tarihi değer taşıyan bu yapıtta yer alması sağlanmıştır. Disiplin talimatnamesini 28’inci maddesi hükmüne göre, okullarda iftar listelerine adı geçirilen lise, öğretmen okulu ve ortaokul talebelerinin 1939-1940 yılları arasında iftihar kitabında yer alan pek çok öğrencinin yer aldığı görülmüştür. Bu satırları yazmama vesile olan, yaşamını Türk eğitim hayatına adamış ilkokul, ortaokul ve liselerde uzun yıllar edebiyat öğretmeni olarak görev yapmakla kalmamış, çok sayıda yazdığı kitaplarının bazıları halen okullarda ders kitabı olarak okutulan Konya Beyşehir doğumlu Nergiz Öziş hocamdır. Tarihi belge niteliğindeki kitabın asıl sahibi annesi S. Pilavcıoğlu 1923 Tekirdağ doğumlu olup Edirne Kız Öğretmen Okulu’ndan iftiharla mezun olup kızı Gülden Birtek’in özel arşivinde bulunan bu değerli eseri bana getirerek “Bir zaman onlar da öğrenciydi” dedi ve ben de Süleyman Demirel, Erdal İnönü ve Ömer İnönü gibi siyasi hayatımızın ünlü isimlerini sizlere aktarmak fırsatı buldum. Beyaz saçları, nur yüzlü, kibar, son derece mütevazı Nergiz Öziş hanımefendiye kalbi saygılarımı sunarım. Nergiz Öziş, bugünlerde yazıyor ve hobi olarak çeşitli el objeleri yaparak emekliliğinin tadını çıkartıyor. Dokuzuncu Cumhurbaşkanı, 12’nci Türkiye Başbakanı Süleyman Demirel’in gerek gazeteci olarak gerekse basın danışmanı olarak başbakanlıkta uzun yıllar çok yakınında bulundum. Bu lider, 268 sayılı ilkokul öğrencisi olarak Isparta’da 88 numara ile Afyon Lisesi fen bölümünü birincilikle bitirdiği yıllardaki fotoğrafı ile yer alıyor. Rahmetli Süleyman Demirel, 1 Kasım 1924 yılında Isparta’da dünyaya gelmiş, 17 Haziran 2015’te hayata gözlerini yummuştur. Naaşı Isparta’da anıt mezarda bulunmaktadır. İkinci Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’nün 3 çocuğundan biri olan Erdal İnönü, 6 Haziran 1926 yılında doğmuş, 31 Ekim 2007’de vefat etmiştir. Ünlü politikacı, Ankara Fen Fakültesi’ni üstün başarıyla bitirdikten sonra Amerika Birleşik Devletleri California Teknoloji Enstitüsü’nde lisansüstü eğitim yapmış, ülkesinde politikaya atılarak siyasi hayatımıza katılmıştır. Özlem Toker’in abisi olan Ömer İnönü de üstün başarı ile Ankara Gazi Lisesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Yüksek Makine Mühendisi olarak mezun olmuştur. 3 Mart 1972 yılında Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilen uçak kaçırma olayında Ömer İnönü, yolcu olarak bu araçta bulunuyordu. Yeri gelmişken Erdal İnönü ile ilgili bir fıkrayı sizlere sunayım… Evimde salonda oturup gazete okuyan Erdal İnönü, eşi Sevinç Hanım'ın mutfaktan korku dolu seslerle “Erdal yetiş! Mutfakta fare var” diye bağırması üzerine Erdal İnönü hiç istifini bozmaz. Eşine “Fare varsa bana ne bağırıyorsun, ben kedi miyim?” der. 1934-1940 yıllarında Türkiye genelinde iftihar listesine geçip başarı ile okullarını bitiren öğrencileri belgeleyen bu tarihi değeri olan kitabı, Kültür ve Turizm Bakanlığı özel arşivine alıp dijital olarak değerlendirecektir. Buradan Gülden Birtek Hanımefendiye de yürekten teşekkür ederim.