Orhan GÜRDİL 1960’lı yılların ortalarında Antalya Altın Portakal Film festivali nedeniyle Türkiye’nin ve bazı Avrupa ülkelerinin ünlü isimleri bu yarışmanın davetlisi ola...

Orhan GÜRDİL 1960’lı yılların ortalarında Antalya Altın Portakal Film festivali nedeniyle Türkiye’nin ve bazı Avrupa ülkelerinin ünlü isimleri bu yarışmanın davetlisi olarak Antalya’ya gelirlerdi. Antalya’yı Avrupa’ya tanıtan, Antalya’yı Türk turizmine kazandıran Dr. Avni Tolunay’dır. 60’lı yıllar da şortla bile gezilmeyen sokaklarını çağdaş topluma açan düzenlediği uzun yıllar geceli gündüzlü emek sarf ederek bu festivaller sayesinde Antalya çok kısa zamanda Türkiye’nin ziyaret edilir kenti haline geldi. Beton Avni adı ile tanınan çalışkan Belediye Başkanı Dr. Avni Tolunay’ı bu yıllarda düzenlenen festivaller de unutulmayıp anısına ödül ’de verilmektedir. İşte böyle bir festival düzenlenmesi sırasında Yeşilçam’ın ünlü oyuncularının yanı sıra o yıllar da zirve de olan ses sanatçıları da festivalin saygın konukları olarak bu etkinlikte yer alırlardı. Dursun Salkım uzun yıllar sesi, efendiliği alçak gönüllüğü ile Türk Sanat Müziği meraklılarını sevgisini kazanmış bir ses sanatçısı idi. Yani Yelim Salkım’ın babası. Dursun Salkım uzun yıllar Ankara sahnelerinin gece hayatının aranan sevilen bir ismi olarak büyük ilgi görüyordu. Dursun Salkım, eşi ve yıllarda 5-6 yaşlarında olan Yeşim Salkım’la çalıştığı gazino da buluşur eğlenmek için o yıllar da Başkent’in en klası gece kulüpleri olan İntim’e, kulüp İkse, Yaşar Güvenir’in program yaptığı Babilon’a, Çatı adlı mekanlara giderek hem çorbamızı içer hem de eğlenirdik. Yeşim Salkım’ın uykusu gelince sandalyeleri birleştirir yatırır üstüne komilerin getirdiği örtüleri severdik. Yeşim çok uslu bir çocuktu. Anne ve babasına bizleri hiç zorluk çıkarmaz söz dinlerdi. Günümüzdeki Yeşim Salkım bu günlere hayatı pahasına mücadele ede ede geldi. Şimdi de bir televizyon kanalında özel bir program sunmaktadır. Dursun Salkım, tüneler, konserler, plak çalışmaları nedeniyle uzun zaman bizlerden uzak kaldı. Bir ara ağır bir hastalık geçirdiğini duydum. Haberleşemedik çünkü bende gazeteciliği bırakıp bürokrat olmuştum. Geride bıraktığımız günler de Dursun Salkım’ın vefat haberini aldım. Çok üzüldüm. Birkaç arkadaşımı arayıp Yeşim Salkım’ın cep telefonunu istedim. Kısacası Yeşim’e de ulaşamadım. Yeşim’de bir süreden beri TGRT’de sunduğu programın hazırlıkları ile meşgulmüş. Dursun Salkım’ın öğretmenlikten ses sanatçılığı mesleğine geçtiğini biliyordum. O yüzden seyircisi ile sahnede kurduğu ilişki ona büyük avantajlar sağlıyordu. Her sahne aldığı eğlence mekanın da aylarca çalışırdı. Patron memnun dinleyici memnundu. Rahmetli kadim dostum Dursun Salkım’ı rahmetle anarken, sevenlerine ailesine başsağlığı dilerim. Yine bir Antalya Film Festivali düzenlemesi başta Yılmaz Güney olmak üzere Yeşilçam’ın ünlü isimleri Antalya’da Dursun Salkım’da o yıllar da Zeki Müren’den sonra sevilen bir ses sanatçısı festival programı gereği Dursun Salkım yüzlerce seveninin doldurduğu bir alanda gündüz halk konseri verecek. Çalışması bittikten sonra Dursun Salkım’la buluşup büyük otelde düzenlenen kokteyle katılacağız. Dursun “sen konser verdiğim yere gel sonra birlikte davete katılırız.” diye benden istekte bulundu. Bende kabul ettim. Laf aramızda o gün bir aktörden daha şıktım. Konuştuğumuz gibi Dursun’un konser verdiği yere giderek kuliste programın bitmesini bekliyordum. Müzik topluluğunun fasıl yaptığı bir anda kulise gelip beni gördü. Eliyle bekle gibi bir işaret yaparak tekrar sahneye döndü. Söylediği şarkı bitmiş, alkışların dinmesini bekleyen Salkım elinde kabloya bağlı mikrofonu ile sahnenin önüne gidip. “Değerli müziksever dostlarım. Şimdi size bir sürprizim var. Yalnız alkışlarınız onu sahneye çıkartabilir” demesiyle Dursun’un kulise gelip elimden tutup beni sahneye çekmesi bir oldu. Bir anda kendimi alkış sesleri arasında sahnede bulmuştum. Ne yapacağımı ne söyleyeceğimi bilmediğim için şaşkın şaşkın Dursun’un yüzüne baka kaldım. Alkış sesleri arasında “Ankaralı gazeteci dostum Orhan Gürdil ile size son günlerin en çok okunan şarkısı inleyen nağmeleri birlikte söyleyeceğiz. İster misiniz?” demesiyle açık hava bahçesini dolduran umumiyetle hanımların yer aldığı bu yerde saz çalmaya başladı. Tek mikrofon Dursun elini omuzuna attı. Mecburen bende onunla günün modası olan o şarkıyı Dursun Salkım’la düet yapmak zorunda kaldım. Alkış alkış durur muyum soluğu kuliste aldım. Dursun Salkım Ankara’da yaptığı sahne çalışmalarından sonra eğlenmek için gittiğimiz gece kulüplerinde, pavyonlar elimize mikrofonu alır hep birlikte çalar söylerdik. Hem biz eğlenirdik hem de o mekanda bulunanlar eğlence sevenler. Dursun Salkım benim o gecelerde söylediğim şarkılardan ilham alarak Antalya’da bana unutamadığım bir sürpriz yapmıştı. Ruhu şad mekanın cennet olsun. Değerli dost.