Çocuk Hakları Festivali bu yıl uluslararası çapta düzenlenecek Çocuk Hakları Festivali bu yıl uluslararası çapta düzenlenecek
Haber: Bilgesu Erdem  Türkiye sosyal medyada uzun saatler geçiriyor, Instagram’da hikaye paylaşırken WhatsApp’ta mesajlaşıyor, Twitter’dan olan biteni kontrol ediyor, YouTube’da abone olduğu kanalların paylaştığı videoları izliyor. Araçlar farklı ancak amaç aynı; başkalarının hayatına bakmak, iletişimde olmak, olan biteni kaçırmamak. Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Araştırma Merkezi (SODİMER) Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan Türklerin Instagram’da ayda 21 saat, WhatsApp’ta ise 11 saat geçirdiğine dikkat çekti. Eraslan’ın açıklamalarına göre Türkiye sosyal medya kullanımında dünyada 15’inci sırada.  Sosyolog Doç. Dr. Hatice Yaprak Civelek 24 Saat’e, Türkiye’de sosyal medya kullanımını değerlendirdi. “Bu durum son derece anlaşılır” Eraslan’ın paylaştığı sonuçları değerlendiren Civelek, “Hepimiz Instagram kullanıyoruz. Öğrencisinden akademisyenine, işçisinden mühendisine, iş insanına herkes Instagram kullanıyor. Burada şunun ayırdına varmak lazım Instagram’ı 21 saat kullananlar yaşa ve cinsiyete göre kimlerdir mesela? Neden orada uzun zaman geçiriyorlar? Instagram’da vakit geçirmenin verimli ya da verimli olmama gibi bir tanımlamasını yapabiliyor muyuz? Bununla ilgili bir yüzde bize araştırılacak bir konu verir. Instagram’da 21 saat rakamını açıklamanın yolu belirleyici değişkenleri görmektir. Eğer gençler 21 saat geçiriyorlar çoğunlukla deniliyorsa gençlerin eğitim, iş ve boş zamanlarını değerlendirme konularındaki ihtiyaçlarının ne kadar olduğu üzerinde düşünmeye başlamak lazımdır” ifadelerini kullandı. Civelek, “Kendilerini yeteri kadar eğitimin içerisinde ya da mesleki bir alanda çalışıyorken bulamıyorlarsa, boş zamanlarını değerlendirme adına kendilerini kitap okurken, kütüphaneye, sinemaya, tiyatroya giderken göremiyorlarsa, sosyoekonomik olarak kısıtlılıklar içerisinde yaşıyorlarsa, gençlerin Instagram’a girmesiyle ilgili analiz bize anlaşılabilir bir durumu haber verebilir” diyerek gençlerin zaman geçirecek bir alan bulup bulamadığı sorusunu işaret etti. “Instagram bir kaçış noktası” “Mümkün olduğunca kendini eğitimde bulabilen, eğitim ve yaşam ilişkisi içerisinde meşgale geliştirebilen, sanatın içerisinde yaratıcılığını, yeteneklerini geliştirebilen, kendi kendine odaklanması için her şartın sağlandığı bir toplumsal sistem  içerisinde gençler Instagram’a çok fazla vakit ayırmayabilirler” diyen Civelek, “Büyük oranda paylaşımları, gündelik yaşam olayları üzerine ya da ilgi alanları üzerine bilgi peşine düşmek için olacaktır. Eğitim içerisinde kendilerine buldukları yer, boş zamanları değerlendirme konusundaki aktif zamanlama durumları ve boş zamanlarını değerlendirmek için gereken alanların kendilerine ekonomik olarak da açık olması gerekir. Eğer ki Instagram’da vakit geçiriyorsa gençler, Instagram’ı bir meşgale olarak ele aldığınızda bir başka tarafta eksiklikleri ya da giderilmeyen ihtiyaçları olduğunu,  Instagram’ın bir uzaklaşma eylemi olduğunu veya yerine koyma durumu olduğunu söyleyebilirsiniz” değerlendirmesinde bulundu. “Boş zamanları değerlendirme, bir sosyal kurumdur” Gençlerin sinemaya ve tiyatroya gidemediklerinin altını çizen Civelek, “Dolayısıyla bu, gençlerin Instagram’da vakit geçirmesi, değerlendiremedikleri boş zamanları değerlendirmeyle ilgili olabilir. Boş zamanları değerlendirme bir sosyal kurumdur. Dolayısıyla  boş zamanları değerlendirmenin içerisinde kendini geliştirme fırsatları bulamıyorsa, aktif olma fırsatları yakalayamıyorsa gençlerin sosyal medyada fazlasıyla bulunmaları anlaşılabilir bir durum” diye konuştu. “Birey ve toplum arasındaki ilişkiyle ilgili” Instagram ile WhatsApp’ın birlikte değerlendirilmesinin doğru olmadığını savunan Civelek, “WhatsApp hem güncel iletişim için hem de iş alanlarında aktif iletişimi kurmayı sağlamak, bilgi paylaşımında gündelik hayata yönelik akışı kolaylaştırmak için kullanılan bir araç. Instagram ile WhatsApp ayrı uygulama alanları yani farklı özelliklere sahipler” ifadelerini kullandı. “Şunu kavramak önemli, Instagram, WhatsApp ya da diğer sosyal medya uygulamaları, hepsindeki paylaşımlar ve bunların yoğunluk durumları birey ve toplum arasındaki ilişkiyle ilgilidir. Toplumdan yansıyan acı veya tatlı, doğru veya yanlış, olgu veya olay niteliği taşıyan pek çok bilgi ve malumatı bir arada görmek mümkündür. Elimizin altındaki bu alana girme durumumuz, sanal olmayan aktif alandaki bizi bağlayan ilgi alanları, işlerle ve insanlarla da ilgilidir” değerlendirmesinde bulundu.