Tarihi belgelere göre Osmanlı sarayında sultanların yediği yemeklerin çoğu tarif adına ya da yapılışından veya sunuluşundan almış olduğu bilinmektedir.
Günümüzde dahi en beğenilen yemek olan Hünkar b...
Tarihi belgelere göre Osmanlı sarayında sultanların yediği yemeklerin çoğu tarif adına ya da yapılışından veya sunuluşundan almış olduğu bilinmektedir.
Günümüzde dahi en beğenilen yemek olan Hünkar beğendi adından da belli olduğu gibi bir hünkarın saray aşçısının kendi buluşu bu yemeği beğenmesi üzerine aldığı bu adı ile tanınmaktadır.
Bu yemek konusunda ortada dolaşan iki efsane vardır. Hünkar beğendi tadında bu yemeğin 17’nci yüzyılda Osmanlı mutfağında yer aldığı daha sonra 17’nci yüzyılda bu yemeğe benzer yemeklerin pişirildiği bilinmektedir.
Dünyanın en güzel mutfağına sahip Türk yemeklerinin öncüsü olan saray aşçıları sultana beğendirmek için pişirdikleri yemek çeşitlerini her gün değiştirip hünkarın önüne değişik tatta yemekler koymak için çabalarken sarayın baş aşçısı değişik bir yemek yapıp boğazına çok düşkün olan sultan 4.Murat Han’ın nasıl güvenini kazanırım diyerek değişik bir yemeği sultanın önüne koyar. 4. Murat Han yemeği çok beğenince sarayın baş aşçısı kendi buluşu olan bu yemeğe hünkar beğendi adını koyar.
Diğer bir rivayete göre 19’uncu yüzyılda Sultan Abdulaziz 1869’da sarayda kendisini ziyarete gelecek olan Fransa imparatoru 3. Napolyon ve eşi İmparatoriçe Eugenie onuruna verilecek ziyafet için değişik ve lezzetli yemek yapılması için saray aşçısına talimat verilmiştir.
Sultan Abdulaziz pişirilen yemeklerin hiçbirini beğenmeyince başaşçı dana eti, sarımsak, kuru soğan, zeytinyağı, domates, salça, patlıcan, un, süt, tereyağ, kaşar peyniri, tuz, karabiber ve msukat karışımı bir yemek yaparak sultanın sofrasına konan bu yemeği çok beğenen Sultan 4.Murat aşçıyı ödüllendirir. Aşçı da kendisine ödül getiren bu yemeğe Sultanbeğendi adını verir.
Diğer bir rivayete göre istanbula gelen ve sultana yakınlığı ile bilinen kraliçe Eugenie istanbula gelirken beraberinde özel aşçısını da getirir.
Sarayın mutfağında beşamel sos hazırlayan Fransız aşçının yaptığı bu sosa Osmanlı aşçı daha sonra közlenmiş patlıcan ve Osmanlı sofrasında eksik olmayan eti de ekleyerek yaptığı yemeğin hünkarbeğendi olduğu söylenir.
Gerçekte yapımı biraz zaman alıp sofraya getirilen “Hünkarbeğendi” sıcak sıcak yenmesi gereken bir yemektir.
Günümüzde tarihi özellik taşıyan lokantalarda nadiren pişirilen hünkarbeğendiyi kraliçe Eugenie’nin çok beğendiği ve tarifini aldığı da bilinmektedir.
BOĞAZINA DÜŞKÜN BİR SULTAN: 4. MURAT
Osmanlı sultanları içinde aşırı yemek yiyip hayli kilolu olan sultan 4. Murat Han çıktığı bir sefer sırasında yolu üstünde bulunan Bitlis’in yakınlarında bir köyde mola verip yemek yemek istemiştir. Köyün ileri gelenleri sultandan bir emirleri olup olmadığını sorunca Murat Han aç olduğunu kendisine ne ikram edeceklerini sorunca et ve sütümüz var diyen köylülere hadi gösterin konukseverliğinizi der.
Köylüler sultanı ve çevresindeki komutanları Memnun etmek için bir tekeyi kesip kazıkları kuyuda yakılan ateşte pişirerek sultanın önüne getiren kızarmış tekeden oluşan menüyü çok beğenen Murat Han “Büryan gibi pişmiş” deyince köylüler pişirdikleri bu yemeğe Bünyan kebabı adını vermişlerdir.
Günümüzde yörelere göre fırın kebabı, tandır kebabı veya kuyu kebabı adıyla bilinmektedir. Ankara’nın tandır kebabı meşhurdur.
4. Murat Han kendisine değişik bir yemek sunan köylüleri mükafatlandırır.
SULTANLARIN YEMEK ZEVKLERİ
Sultan 4. Mehmet 1674 yılında Fransız konuklarını ağırlamak için yemek listesini bizzat kendisi hazırlamıştır. Meyve salatası, kuzu, piliç kebapları, tereyağında ve soğanda pişirilen bu yemeklerin yanı sıra kaymak, şeker ve gül suyu ile fırınlanmış güvercin balık çeşitleri, piliç dolması ve yaprak sarması sultanın listesi işte böyle. Yavuz Sultan Selim’in sofrasına 24 çeşit yemek konmasına rağmen ünlü sultan sadece beğendiği bir yemeği yiyormuş.