İzmir, Türk müzik dünyasına solist yetiştiren bir ilimizdir. 1980’li yıllarda çok sayıda pavyon ve gazinosu bulunan bu ilde “New York” adlı pavyonda Kibariye ve Bergen fasıldan sonra sahne alıp, şarlı...
İzmir, Türk müzik dünyasına solist yetiştiren bir ilimizdir. 1980’li yıllarda çok sayıda pavyon ve gazinosu bulunan bu ilde “New York” adlı pavyonda Kibariye ve Bergen fasıldan sonra sahne alıp, şarlı söylüyorlardı. 80’li yılların huzur dolu gün ve geceleri ile İzmir pek çok eğlence mekânıyla turist çeken bir ilimizdi. Tüdanya, Kibariye, Bergen, Sevim Tuna, Safiye Ayla, Müzeyyen Senar, Esma Engin, Saime Sinan ve daha pek çok ünlü sese ev sahipliği yapmış olan İzmir, bugün bile şöhret yetiştiren kent unvanını elinde tutmaktadır. 80’li yıllarda arabesk müzik hızla yayılan bir tür olarak dikkat çekmektedir. Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses dâhil pek çok erkek şarkıcı da bu tür bestelenmiş şarkıları repertuvarlarına koymaya başlamışlardır. Ferdi Tayfur açık hava konserlerinde tamamen arabesk şarkılar söylerken, Müslüm Gürses de damardan dediği bu tür eserlerle gençliğin ikonu oluyordu. Günlerden bir gün dokuz çocuklu fakir bir ailenin kızı olan Tüdanya, yarı tok yarı aç geçen günlerinde karnını tarlalara giderek, çalışarak doyuruyordu. Annesinin darbuka çaldığı düğünleri sabırsızlıkla beklerdi çünkü karnını doyurduğu gibi zulasına yerleştirdiği yiyecekleri evde aç bekleyen kardeşlerine de götürürdü. Evinde elektirik ve su olmayan Tüdanya, bu arada annesine tef çalarak eşlik etmeye başlar, tabiii şarkı da söyler ama daha çocuktur. Evlerinde zar zor çalışan bir pilli radyosundan Hamiyet Yüceses’i, Safiye Ayla’yı dinleyen Tüdanya, bu arada pek çok Türk müziğinnin beğenilen eserlerini de ezberlemişti. Yokluk, ilkokulda da peşindeydi, hocası bir ders sırasında sesinin güzel olduğunu fark edince, kızın elinden tutup müsamerelerde ona şarkı söyletmeye başlar. Üstelik sahne elbiselerini de öğretmeni Fikret Ayhan Öztekin almıştır. Yokluk yüzünden babası Tüdanya’yı daha 14 yaşındayken kendisinden çok yaşlı bir adamla evlendirdi. 10 yıl süren bu evlilikten Tüdanya’nın iki kızı oldu. Açlık, ihanet ve dayakla geçen günler içinde evlere temizliğe gitmeye başlayan Tüdanya’nın diğer kardeşleri de 14-15 yaşlarına gelince, babaları tarafından zorla evlendirilmiş. O yıllarda Bergama’da oturan Tüdanya, İzmir’e göç ederek, kendisine iş aramaya başlar. Kocası da evde para beklemektedir. Nihayet şans yüzüne güler, Tüdanya New York adlı pavyonda temizlik işçisi olarak çalışmaya başlar. O sırada Kibariye ve Bergen o iş yerinde şarkı söylemektedirler. Gündüz pavyonu temizlerken Tüdanya, “Dönülmez Akşamın Ufkundayız” adlı şarkıyı söylerken, patronun dikkaitni çeker. Ertesi gün saz ekibini pavyona çağıran patron, ondan şarkı söylemesini ister. Bildiği şarkılardan bazılarını okuyan Tüdanya, temizlik işçisiyken pavyonun şarkıcısı olarak sahne almaya başlar. Aynı sahneyi Kibariye ve Bergen ile paylaşan Tüdenya’nın sesini beğenen rahmetli bağlama sanatçısı Yılmaz Tatlıses, yeni şarkıcıya okuması için yeni bir şarkı verir. Geçen yıl intihar ederek hayatına son veren Muazzez Ersoy’un özel kemancısı İlyas Tetik, şarkıyı arabesk bir hava vererek Tüdanya’nın plak yapmasını ister. Ilk prova sonunda, “Seni Sevmeyen Ölsün” adlı şarkı, Tüdanya’nın sesi ile tüm Türkiye’ye yayılır. Şarkı tutmuş, Tüdanya ünlü olmuştur. Tüdanya İzmir’den sonra İstanbul sahnelerinde de şarkı söyleyen bir solist şarkıcıdır. Peş peşe gelen plak yapma, film çevirme teklifleri, yaşamı yoklukla geçen genç kadının daha da başarılı olmasını tetikliyordu. İstanbul’da Hürrriyet gazetesinin düzenlediği bir gecede Tüdanya, İbrahim Tatlıses, Küçük Emrah, Ayşegül Aldinç ile sahne almıştı. Çok geçmedi, İzmir Fuarı için cazip bir teklif geldi. Temizlikçilik yapıp şarkıcı olduğu kentte 10 yıl fuarın assolisti oldu. O yıllarda Zeki Müren, Müzeyyan Senar da fuarda program yapıyorlardı. Para, pul, şöhret Tüdanya’yı şımartmamıştı. Mütevazı bir sanatçı olarak yaşamını sürdürdüğü günlerde kötü talih yakasına yapıştı. Tüdanya gırtlak kanseri olmuştu. Yıllarca süren tedavi ve ameliyatlar, dokuz ay Ege Üniversitesi Hastanesi’nde kablolara bağlı yaşamdan sonra tekrar normal hayata dönen Tüdanya bugün 61 yaşında İzmir’de yaşıyor. Ama ne yazık ki şarkı söyleyemediği gibi derdini kâğıda yazdığı yazı ile anlatıyor.