Klarnet sanatçısı Mustafa Kandıralı’nın hayatı beyazperdeye aktarılacak
Orhan Gürdil
Orhan GÜRDİL
Geride bıraktığımız aylar da 90 yaşında İstanbul’da hayata gözlerini yuman usta müzisyenin yaşamı beyazperdeye aktarılacaktır. Bu konuda ön hazırlıklara başlanmış olan müzisyenin hayatta iken çekilmiş olan video veya kısa metrajları, filmleri toplanmaktadır.
Başta Zeki Müren olmak üzere Müzeyyen Senar, Behiye Aksoy, Safiye Ayla, Mediha Demirkıran, Emel Sayın, Muazzez Abacı gibi yüzlerce ses sanatçısına klarneti ile eşlik etmiş olan Mustafa Kandıralı Türkiye de klarnetin ustası olan Şükrü Tunar’dan sonra zirvede kalan tek sanatçı olmuştur.
Uzun yıllar TRT de görev yapan roman havalarından, zeybeklere, çiftetellilerden, efkârlı arabesklere kadar bu toprakların müzik edebiyatını doğaçlayan bir caz kralı idi.
Müzeyyen Senar, “Kandıralı’nın çıkardığı sesler, insan ruhunun derinliklerine işliyor.” demiştir.
20 yıl TRT’de görev alan Kandıralı’nın yurtdışında da saygın bir ismi vardır.
Dünyaca meşhur Amerikalı şarkıcı ve film oyuncusu Louis Armstrong ile aynı sahneyi paylaşmış, Amerikalı müzisyenlerin takdirini karşılamıştır.
Klarnet ustası Kandıralı yurtdışı turnelerinde pek çok ünlü yabancı şarkıcıya sahne de ve plak doldurma durumda sazı ile eşlik etmiş. Yunan müzisyen Vassilis Sovkas ile müşterek sahne çalışmaları yapmıştır. Uzun yıllar Perihan Altındağ’a sazı ile sahne de eşlik etmiş olan Kandıralı sadece sazı ile değil kibarlığı, şık giyimi, mütevaziliği ile herkes tarafından sevilmiş sayılmış nadir sanatçılarımızdan biridir.
Rahmetli müzisyenin 1985 tarihinde doldurduğu “ Caz Roman Gypsy Jazz” adlı albümü halen müzik marketlerde satılmaktadır.
Tanınmış sanatçı Kibariye çıktığı bir televizyon kanalında, şimdiye kadar içinde sakladığı duyguları açıklayarak herkesi adeta büyülemişti. Güzel sesli sanatçı yıllar önce İzmir’den kalkıp geldiği İstanbul’da günümüzün başarılı sanatçısı Seda Sayan ile tanışmış. Yatacak yeri olmayan Kibariye’yi evinin kapılarını açan bu sanatçımızla Kibariye uzun yıllar kirasını 200 lira olan bu evde yaşam mücadelesi vermişti. Esmer, kuru oldukça çirkin bir kız olan Kibariye ayrıca okuma ve yazma da bilmiyordu. Tanrı ona sadece güzel bir ses vermişti. Seda Sayan Kibariye’ye daima yardımcı olmuş. Hatta imza atmasını bile öğretmişti. Kibariye İstanbul da bazı pavyon ve eğlence yerlerinde ancak perdenin arkasında şarkı okuyarak sesini dinleyicilere duyurabiliyordu. Değişik ve yanık sesini beğenenler perde arkasındaki sanatçıyı coşku ile alkışlarlarken Kibariye giyim ve yüz estetiği ile kendisini ayrı bir hava katarak sahneye perde arkasında değil, önünde çıkmaya karar vermişti.
Kibariye kendisini İstanbul eğlence hayatına sokmak için çok mücadele etmişti. Çingene dediler, ufak tefek, bakımsız dediler, daha da ileri giderek kara cahil de dediler. Sahne de konuşmaktan korktuğu için şarkısını bitirir bitirmez hemen sahneden kaçan Kibariye bu ezikliğini uzun yıllar yaşadıktan sonra 29-30 yaşlarında artık büyük müzik hallerinde, eğlence merkezlerinde sahne almaya başladı.
Kibariye, Kibuş olarak sevilmeye başlandı. Geçmişini okumamış olduğunu, yoksulluktan geldiğini hiçbir zaman saklamayan Kibariye samimiyeti, doğal haliyle sosyeteninde sevdiği bir sanatçı olarak zirveye çıkmayı başardı. Plakları, yurtiçi ve yurtdışı turneleri güzel sesli şarkıcıya hem şöhret hem de servet getirdi.
Kibariye bugün evli çocuk sahibi mutlu bir anne, başarılı bir sanatçı olarak hala sevilmekte, hala zevkle dinlenmektedir.
YILDIZ TİLBE “ SEKSİN ADINI AŞK KOYMUŞLAR”
17 yaşından beri sesi ve besteleri ile Türk sanat ve pop müziğimizin sevilen sanatçısı Yıldız Tilbe çıktığı bir televizyon programında ilginç açıklamalarda bulunmuştur.
“Bir insanla birlikte oluyorsun, sonra kendini senin sahibin sanıyor. Oysa öyle bir şey yok, sevmek vazgeçebilmektir. Sevmek asmak kesmek, vurmak, kırmak değildir. Seksin adını aşk koymuşlar. Oysa seks aşk değil ki. Hayvani bir şeydir. Ama sevmek rahmani bir şeydir.” diyerek duygularını dile getirmiştir.
Yorumlar