İstanbul'un yenilenme yılları
Birsen Gürdil
Birsen GÜRDİL
Avrupa’nın hızla modernleşmesi, Osmanlıları da harekete geçirmiştir. Fransız Devrimi’nden sonraki Batıdaki gelişmeleri ve yenileşme hareketlerini yakından takip etmek zorunda kalan imparatorluğun başındakileri de harekete geçirmiş. III. Selim’in girişimi yenilikçi son padişah Abdülhamid Han’a kadar sürmüştür. Özellikle Abdülhamid Han zamanında İstanbul yenilenme konusunda büyük değişikliklere sahne olmuş. Payitaht İstanbul ile yaşayan toplumlarda Batı’daki akımlara ayak uydurmaya başlamıştır. Tarihi belgelere göre Sultan’ın Yıldız Saray’ın da yaptırdığı salonda opera izlediği yazılmaktadır. Musikiyi hem severim hem de anlarım, güzel nota bilirim. Oldukça iyi piyano ve biraz keman çalarım. İnsana uyku getirdiği için alaturka musikiden pek o kadar hoşlanmam. Alafranga musikiyi tercih ederim. Bilhassa opera ve operetler pek hoşuma gider, dediği de bir gerçektir.
Abdülhamid Han’ın İstanbul’a kazandırdığı en büyük eser. Bugün Şişli’de bulunan Şişli Eftal Hastanesi’dir. Sultan Hamid’in emriyle 1899’da yapılan bu çocuk hastanesinin ilginç bir hikayesi de vardır. Padişahın 7 aylık kızı Hatice Sultan yakalandığı difteri hastalığından kurtulamayıp vefat edince Sultan dört gün sonra Şişli’ye Çocuk Hatalıkları hastanesi yapılmasını emretmiştir. Derhal yapımına başlanan bugünde tüm teşekkülleri ile İstanbulluların dertlerine derman olan hastanenin bahçesine ise 1907’de Mimar Raimondo D’aroncu tarafından bir saat kulesi yaptırılır. İtalyan mimarın bu eseri tarihe literatüre modern akımın bir İstanbul şaheseri olarak geçmiştir.
İstanbul’da Art Nouveau stiliyle yapılan eserler arasında Haydarpaşa Numune Hastanesi, Haber Köşkü, Şeyh Zahir Türbesi ve 50’li yıllarda yıkılmış olan Karaköy Camii örneklerini gösterebiliriz.
Bugün ülkemizde pek çok şehrimizin meydanlarını süsleyen tarihi saat ve saat kuleleri bulunmaktadır. Tarihi kaynakların belirtilerine göre bu akımın öncüsü olarak Abdülhamid Han gösterilmektedir.
“Saatin kendisi mekan, yürüyüşü zaman, ayarı insandır” deyip Hakan’ın Dolmabahçe Sarayı’nın bahçesine yaptırdığı bugün bile bütün ihtişamı ile görenleri büyüleyen tarihi yapının oluşuna bakalım. Büyük önder Atatürk’ün de kaldığı ve hayata gözlerini yumduğu Dolmabahçe Sarayı’nın bahçesindeki bu saat ve kulesi Saltanat kapısı ile Bezmialem Camii’nin arasında yer almaktadır. 1890-95 yılları arasında Sultan Abdülhamid Han tarafından İstanbul’a pek çok muhteşem eserler armağan etmiş olan Ermeni Mimar Sarkis Balyan’a yaptırılmıştır. Bilindiği gibi Balyan ailesinin tüm fertleri İstanbul’da yapılmış bir aile kabristanında gömülü bulunmaktadır.
27 metre yüksekliğinde 4 kat ve 94 basamaktan oluşan saat kulesi hem denize hem de karaya bakan yüzü ile özellik taşıyan bu yapı Abdülhamid Han’ın iktidardaki 14’üncü yılında hizmete girmiştir.
İmparatorluğun yenilikçi padişahlarından birisi de II. Mahmut’tur. Tophaneye yaptırdığı saat ise Dolmabahçe ile Nusretiye Camii’nin yanındadır. 1850’lerde Sultan II. Mahmut’un İstanbul’a kazandırdığı bir eserdir.
İstanbul’un yenilenme yıllarında yapılan tarihi yapılara bir örnekte Yıldız Saat Kulesi’dir. Yıldız Camii’nin güneybatı köşesinde yer alan bu saatinde yapılması emrini veren Abdülhamid Han’dır. 1990’da yapılan ve batılı bir görünüm sergileyen saatin bulunduğu yerde Abdülhamid Han’a bir suikast girişiminde bulunulmuştu. Bu saat kulesinde ayrıca termometre, barometre ve kulenin tepesinde bir pusula dairesi yer almaktadır.
İstanbul’un modernleşme sürecinde Prens adaları olarak bilinen Büyükada’nın da ortasında 1923 yılında yapılmış bir saat kulesi bulunmaktadır. pek gösterişli olmasa da nostaljik bir eser olarak adadaki yerini koruyan bu saat kulesinin Sultan Reşad devrinde yapıldığı söylenmektedir. Sultan Reşad 1912 yılında Bostancı’ya modern bir iskele yaptırmıştır.
Modern Batıya yetişmek için İstanbul’da yapılan pek çok yapılar ne var ki bugünkü modern kent İstanbul’u bir efsane şehir yapmıştır. Gelelim İstanbul’un sayısız ihtişamlı, zarif yapıları doğanın verdiği doyumsuz güzellikle birleşerek görülmesi, yaşanması, huzurlu bir şehir oluyor İstanbul.
İstanbul’un bir başka özelliği ise kadın eserleri şehri olmasıdır. Mega kent kurulduğu uzun yıllardan bu yana bir kadın şehri unvanını da taşımaktadır. Büyük Roma İmparatorluğu’nda Doğu Roma ve Osmanlı İmparatorluğu’na uzanan üç büyük dünya devletinin başkenti. kadınların güç ve zarafetlerini binlerce hayrat ve mimari şaheserler sergiledikleri bir dünya şehri olarak tarihte olduğu gibi günümüzde de bu özellikleri taşıyan iki kıtayı birleştiren bir muhteşem kenttir İstanbul.
SULTAN AHMET CAMİİ’NİN RESTORASYON ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Türkiye’nin en büyük camilerinden Sultan Ahmet Camisi’nin eğrilen mimarisi ve eskiyen yüzünün yenilenmesi için bir buçuk yıldan bu yana yapılan çalışmalar devam etmektedir. Bu çalışmalar sırasında kapıları ziyaretçileri açık tutulan camiyi İstanbul’a gelen her yabancı mutlaka ziyaret etmektedir. Görkemli duruşu ile İstanbul’un en muhteşem yapısı olan Sultan Ahmet Cami’sinin onarımı daha bir süre devam edecektir.
Yorumlar