Tabiat ananın kızgın, yakıcı, ölümcül kolu volkan patlaması bu kez de Güney Pasifik’te ufak adalar ülkesi olan Tonga’nın Ha’apai adasında meydana geldi.
Ana kıtalara binlerce kilmetre uzakta olan en...
Tabiat ananın kızgın, yakıcı, ölümcül kolu volkan patlaması bu kez de Güney Pasifik’te ufak adalar ülkesi olan Tonga’nın Ha’apai adasında meydana geldi.
Ana kıtalara binlerce kilmetre uzakta olan en yakın komşu ülke Yeni Zelanda’ya 2 bin 300 kilometre mesafede bulunan bu ada, patlayan yanardağın çıkardığı zehirli gazlar ve kızgın lavlar üzerine yaşanmaz bir hâle gelmiştir.
105 kişinin yaşadığı ada, kızgın lavların yanı sıra, su altı volkan patlamasıyla da meydana gelen tsunami salgınına uğramıştır.
Patlamanın yarattığı tsunami sadece bu küçük adayı değil, Kanada, Amerika, Şili, Peru, Ekvator, Yeni Zellanda, Japonya ve Fiji gibi ülkelerde de kendisini göstermiştir.
Zehirli, bulutlarla kaplı Hunga Ha’apai adasına yardımın ulaşmaması, can kaybının ne olduğu bilinmemesine rağmen Yeni Zelanda Başkanı Jacinda Ardern, Tonga’nın başkenti Nuku’alofa’da tsunaminin büyük zararlara sebep olduğunu açıklamıştır.
Geride bıraktığımız günlerde de Büyük Atlas Okyanusu’nda İspanya’ya ait bir adada volkan fışkırtan yanardağ, günler boyu sürmüştü.
Volkanik patlamalar yaşlı dünyamızda yüzyıllardan bu yana sık sık rastladığımız tabiat olaylarıdır. Tarihte en korkunç volkan patlaması İtalya’da Vezüv yanardağının patlaması ile meydana gelen büyük felaket sonucunda yaşandı. Yani MS. 79 yılında aniden patlayan yanardağ insanların kaçmasına bile fırsat vermemiş, Pompei denilen Romalı zenginlerin yaşadığı bu yüzeyi lavlar haritadan silmiştir. Çok uzun yıllardan bu yana sessiz kalan Vezüv’ün başlarına bela olacağını düşünmeyen Romalılar bağlık, bahçelik, verimli topraklarda yetiştirdikleri meyve, sebzelerle rahat bir yaşam sürüyorlardı. Pompei’den kurtulan olmadı. Bu feci olay pek çok filme, romana, diziye konu olarak insanların hafızasına yazılmıştı.
Yakın tarih, yani 1815 yılında Endonezya’nın Sumbawa adasındaki Tambora volkanının aniden patlayıp, kızgın lavlarla tüm adaya yayılmış, volkanın püskürttüğü kızgın küller bazı bölgelerde iklim değişikliğine sebep olmakla kalmamış, 100 bin insanın feci şekilde ölümüne de sebep olmuştur.
Günümüzde en aşağı yılda 60 yanardağın patladığı belirlenmiştir. İtalya’daki Stromboli Yanardağı da yüzyıllardan bu yana zaman zaman volkan kusmaktadır.
Diğer ünlü bir yanardağ ise Etna’dır. Bir yanardağın volkanları yaklaşık 20 bin derece sıcaklıkta çıkardıkları lavların zehirli gazlardan oluşan bulutlar ve milyonlarca ton ağırlığında boğucu kül püskürtmektedir. Bu durum karşısında hayatta kalabilmek için volkanın patladığı yerden çok uzaklara kaçmak gerekmektedir. Unutmamak gerekir, 600 derece sıcaklıktaki kül, toz ve gaz karışımı bulutlar 10 kilometrelik mesafeye 100 km saatlik hızla ulaşabilmektedir.
Kızgın lavlar ise 200-1000 km saat hızla akabilmektedir. Bu da önünden kaçıp kurtulmanın mümkün olmadığını göstermektedir.
Işte Güney Pasifik’teki Hunga Ha’apai adası böylesi acımasız bir doğa felaketi ile yüz yüze kalmıştır.
BULAŞICI YENİ BİR HASTALIK: LASSA
Tüm dünyaya ölümcül mikrop koronavirüs ile ölesiye mücadele ederken, Nijerya’da ortaya çıkan bir mikrop daha şimdiden yüzlerce insanın ölümüne neden olmuştur.
Bir Batı Afrika ülkesi olan Nijerya’da geçen yıl görülen Lasa ateşi hastalığı, koronavirüs ile karıştırılmış, gerçek mikrop belli olmamıştı.
Nijerya Hastalık Kontrol Merkezi’den son yapılan açıkalamada, hastalığın fare dışkısından meydana geldiği, insandan insana bulaşarak ölümlere sebebiyet verdiği açıklanmıştır.
Hâlâ ülke genelinde 10 eyalette hızla yayılmakta olan Lassa’dan son bir haftada 48 kişi ölmüştür. Lassa ateşi tespit edilen sayısı hergün artarken, şimdiye kadar 674 kişi kontrol altına alınmıştır.
İnsandan insana bulaşabilen ölümcül kanamalı ateşe yol açan hastalık nedeniyle Nijerya hükümeti yurt genelinde “acil durum” ilan etmiştir. Covid-19’dan kaçalım derken, şimdi de Lassa karşımıza çıktı.