Geçmiş olsun Bodrum
Can Pulak
Can PULAK
Bodrum halkı ve Bodrum sevdalıları bu müthiş doğal güzelliklere ve turistik değerlere sahip antik kenti korumak için çırpınıp dursunlar, Ankara bu çırpınışları boşa çıkarmak için ne mümkünse yapıyor.
Belediye Bodrum’un özüne dönmesi, karakterinin ve kimliğinin bozulmaması için ilk defa ciddi bir mücadele verirken, altyapı sorunları ile uğraşırken, Ankara’dan gelen kararlarla Bodrum büyükşehir yapılmaya doğru itiliyor. O Ankara’ki yıllardır yarım bıraktığı hastaneyi bitiremezken, şimdi kalkmış bir milyon metrekarelik yeni alanı imara açıyor. Kentin doğru dürüst yolu yok, trafiği rezalet, kanalizasyon çok yerde denize akıyor, suyu problemli ve yetersiz, altyapı noksanından geçilmiyor. Bütün bunları dikkate almak, belediyelere parasal destek yaparak noksanları tamamlamak yerine, sıkıntıları daha da arttıracak yeni imar izni veriyoruz. Olacak iş mi?
Aslında Bodrum’un mevcut fotoğraf ve röntgenine bakıp, altyapısı ile tüm hayati ihtiyaçları karşılanmadan, tek bir inşaat izni vermemek lazım. Kışın 400 bin, yazları ise turistler de dahil 1,5 milyon nüfusun yaşadığı Bodrum’a, hala 80 bin nüfusa sahip bir şehir muamelesi yapılıyor ve Ankara’dan gelen ödenekler bu rakama göre yollanıyor. Öyle olunca, böylesine değerli ve Türk turizminin gözbebeği olan bu kenti yönetmek ve yaşayanları mutlu etmek iyice zorlaşıyor. Çöp meselesini hala halledemedik. Bodrum’un çöpü hala vahşi şekilde toplanıp depolanıyor. Buna para ve yer bulamıyoruz ama, 2000 kişilik Bodrum Mumcular cezaevini bitiriyoruz. Bu kadar mahkümü nereden bulacağız? Yer yok diye hapishaneleri yeni boşaltmadık, kader mahkümlarının çoğunu evlerine yollamadık mı? Hazır bitmişken burayı hastane yapalım bari, olmazsa meslek ve tarım okuluna çevirelim.
Ortakent’i bilirmisiniz, bilmeyenler varsa anlatalım. Bodrum’un gerçekten ortasıdır ve kent merkezi ile yarımadanın Yalıkavak ve Turgutreis arasındaki köprüsüdür. Nefis, berrak ve tertemiz bir denizi, küçük otel, pansiyon ve apartları, çok güzel balık restoranları vardır. Arka planda harika mandalina bahçeleri, taş evleri ile yemyeşil bir beldemizdir Ortakent. Gerçi mandalina bahçelerinin çoğu kesilip, yerlerine hala siteler kondurulmaktadır ama, yine de güzeldir Ortakent.
İşte bu Ortakent’in tepeleri boş ve hazine arazisidir. Muhteşem bir manzarası vardır.Buraları şimdi, Ankara’nın 20 Ağustos’ta alıp resmi gazetede yayınladığı bir kararına göre imara açılıyor. Bu karara göre, hazine arazilerinin imar plan değişiklikleri konusunda Özelleştirme İdaresi Başkanlığına yetki veriliyor. Bunun tercümesini şöyle anlatabilirim sizlere...Özelleştirme İdaresi hazineye ait bazı parsellerde çevre düzen plan değişikliği, nazım imar planı değişikliği ile koruma amaçlı plan değişiklikleri yapabilecek. Planlar yapılmış bile, bu planlara göre Ortakent tepelerinde 1 milyon metrekarelik bir alan imara hazır.
Tercüme yeterli olmadı galiba. O halde biraz daha açayım konuyu. Bodrum’da yaşayanlar hatırlar, Ortakent tepelerinde bir İslam Külliyesi ve camisi ile, memur lojmanları ve Toki konutları yapılacaktı.Bodrum bu habere büyük bir tepki gösterdi.Bir turizm kentinde böyle bir külliyeye ne ihtiyaç vardı ki? Ayrıca TOKİ ev yapacak başka bir yer bulamadı mı? Tepkilerin iyice yükselen sesi Ankara’ya geri adım attırdı ve proje ortalık yatışana kadar uyutuldu. Şimdi görüyoruz ki aynı proje devreye giriyor ve hemen uygulanması için de hummalı bir gayret ve heyecan var.
Kanun kuvvetindeki kararnameye dayanarak Özelleştirme İdaresine verilen bu yetkiyle, Güzel Sanatlar Fakültesi çevresinden Aktur’un batı kısmındaki boş alan ile Kabakum plajına kadar uzanan araziler imara açılıyor. Planları dikkatle incelediğimde gördüm ki, bu bir milyon metrekarelik hazine arazisi üzerine 2 katlı konutlar, otel ve ticaret alanları, özel sağlık tesisi, günübirlik tesis, ilk-orta ve anaokulu ile kreş, pazar alanı, cami, atıksu ve içmesuyu tesisleri ile yollar yapılacak.
Şu külliye işine aklım yatmadı. Hani tüm turistlere hitap eden cami, kilise ve havrayı birlikte yapsalar anlarım. Ama gelen turiste islam dinini öğretecek bir külliye gerekçesini inandırıcı bulmam mümkün değil. Denize girmeye, tatil yapmaya gelmiş hangi turist İslam dinini öğrenmek ister? Isterse evinde internetten kolayca öğrenebilir. Onun için geçelim bu sevdadan. Ama okula, Bodrum mimarisine uygun iki katlı konutlara, sağlık tesisine ve yollara filan bir diyeceğimiz olamaz. Olamaz ama, Bodrum’un tüm altyapı ihtiyaçları karşılandıktan ve kentin dokusuna ve karakterine saygılı hareket edildikten sonra...
Şimdi ülkeyi yöneten devlet büyüklerimizden bir talebim var. Ne olur Bodrum’a dokunmayın. Onun mevcut güzelliğine ve dokusuna zarar vermeyin.Bodrum’a bir faydanız dokunacaksa eğer, tüm altyapısının bitirilmesine yardımcı olun.Bitene kadar da Ortakent projenizi durdurun.Aksi halde gölge etmeyin, başka ihsan istemiyor Bodrum’lular...
Yorumlar