Son günlerde kulislerde fısıldanan, ama şimdi yüksek sesle tartışılmaya başlanan çok önemli gelişmeler var. Milliyetçi(!) Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan’a Meclis’e gelerek PKK’yı lağvetme ve terörü bitirme çağrısı yapmasını istedi.

Yavuz Selim Demirağ

Evet, yanlış duymadınız! Bahçeli, Öcalan’ı resmen meclise davet etti. Bunu gören DEM de durur mu? Arsızlığı arşa çıkararak keşke bir de “Sayın” deseydiniz diyorlar. 

1 yıldır hiç konuşulmayan Öcalan’a “Umut Hakkı” meselesi, ne hikmetse tam da Bahçeli konuşmadan hemen önce, DEM Parti tarafından meclise sunulan yirmiden fazla kanun teklifinin içinde yer alıyor. Milliyetçi Hareket Partisi’nin DEM Parti ile ortaklaşa hazırlanan bir süreci asla kabul etmeyeceklerini bilecek bir gazeteci olarak, ileride bu olayı “gülünç siyasi tesadüfler” ironisi altında değerlendirmek isterim.

Tarihçi, sosyolog ve yazar Taner Akçam, bu gelişmeleri mercek altına alarak oldukça çarpıcı bir iddiayı hem Türkçe, hem İngilizce olarak paylaşıyor: Öcalan ve Erdoğan arasında bir anlaşma-protokol yapılmış olabilir. Akçam’ın aktardığı bilgilere göre, Öcalan’ın serbest bırakılması, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, Kürtçe eğitim hakkı ve Rojava’da yeni bir düzen gibi konular bu protokolün maddeleri arasında yer alıyor.

Gelin, Türkiye’nin ve Türk milletinin kaderini etkileyebilecek bu iddiaları içerek yazıya birlikte bakalım.

Çok önemli gelişmeler oluyor. MHP genel başkanı Devlet Bahçeli, Öcalan’ı Meclis’e davet etti ve "Terörü bitirme ve PKK’yı lağvetme çağrısı" yapmasını istedi. Öcalan önümüzdeki günlerde konuşabilir.

Daha önce aktardığım gibi, söz konusu olan, Abdullah Öcalan ile Tayyip Erdoğan arasında bir anlaşma-protokol olduğu söyleniyor.

İbrahim Halil isimli bir Kürt siyasetçi, Kandil (PKK) çevrelerinden aldığını söylediği şu bilgileri, “Yorum değil, bilgi olarak veriyorum" diyerek kamuoyu ile paylaştı.

1- Abdullah Öcalan serbest bırakılıyor (Muhtemel tarih: Nevroz - Mart 2025); 
2- Öcalan, ‘silahlı mücadelenin bittiğini ve PKK’yı tasfiye ettiğini’ açıklayacak!
3- Öcalan'a, ‘belki’ ‘siyaset yasağı’ gelecek ve Erbil’e yerleşecek!
4- PKK üst düzey 88 yöneticisi Türkiye’ye giremeyecek (girme izni yok); 34 adedi Öcalan ile Erbil’de kalabilecek; diğerleri Norveç veya Yunanistan’a sığınabilecekler! Geriye kalanlar pişmanlık yasasından yararlanabilecek ve Türkiye’ye dönebilecekler!
5- Hapiste olanlar için cezalarda indirimler yapılacak ve cezalarını tamamlayanlar çıkabilecekler!
6- Belediyelerde Kürtçe ve Türkçe iki dil kullanılacak! 
7- Güçlendirilmiş yerel yönetim ilkesi kabul ediliyor!
8- 8’inci sınıfa kadar Kürtçe öğretilecek (dersin seçmeli mi, eğitim dili mi olduğu belli değil)
9- Demirtaş’ın en az 22 yıl hapiste kalması planlanıyor (konuşulmuş) uzlaşılmış!
10- Rojava konusu: PKK, Rojava resmi olarak Türkiye tarafından tanınsın, demiş. Türkiye ise Mazlum Kobani görevden alınsın, demiş. Yeni bir isim önerisi var, fakat yıpratmamak için isim açıklanmadı. Rojava Kürtleri ya Türkiye’ye bağlı Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile bir araya gelecek ve Türkiye’nin denetimine girecekler. Eğer kabul etmezlerse, Türkiye garantör olacak, Suriye ordusuna katılacaklar. Amaç, Rojava’nın ABD denetiminden kurtarılması… 
"Madde numaraları bana ait. Konuşmacı önündeki kağıda bakarak, bazı maddeler için 'bunu şimdilik söylemeyeyim' gibi ifadeler de kullandı.”  - Taner Akçam

Akçam’ın yazısı, merak edilen tüm detaylarla bu olası anlaşmanın perde arkasını gözler önüne seriyor.
Bu iddialar üzerine daha çok konuşacağız, bir sonraki yazımda daha geniş bir şekilde yorumlayacağım.