Haber Merkezi - Türk Psikologlar Derneği'nin bugün Ankara'da düzenlediği mitingde konuşan Genel Başkan Prof. Dr. Cemşafak Çukur, “Birçok psikolog özelde çalışmak istiyor, yetkinlikleri var ama ne yazık ki bu konuda da bir düzenleme yok. Sağlık Bakanlığı'nın işini biz yapıyoruz. Sağlık Bakanlığı, özelde çalışanların denetimini yapmıyor. Biz bütçemizin neredeyse üçte birini sahte psikologlar ve etik dışı uygulama yapan kişiler için harcıyoruz" dedi. 

"Bu bir başlangıç"

Türk Psikologlar Derneğinin, ülkenin farklı bölgelerinde 6 tane şubesi, 60’a yakın il temsilciliği olduğunu belirten Çukur, yaygın örgütlenmelerine rağmen siyasi konularda demeç vermediklerini söyleyerek bundan sonra meslek ve ruh sağlığı yasası konusunda mücadele vereceklerini vurguladı: "Siyasi konulara şimdiye kadar fazla ilgi göstermedik, ama bu bir başlangıçtır. Size şu sözü veriyoruz: Meslek yasası ve ruh sağlığı yasası, tabii ki bizim istediğimiz şekilde, geçene kadar bu mücadeleye devam edeceğiz. Yurt dışında  meslek yasanız var mı diye soruyorlar, yok. Ruh sağlığı sorunlarını nasıl çözüyorsunuz, yok. 200’e yakın psikoloji bölümü var, 13 bin mezun veriyor, devlet psikolog alımı yapıyor ama yasası yok. Ve ruh sağlığı alanında da neyin nasıl yapılacağı konusunda el yordamıyla ilerliyor şu anda sistem. Bir akademisyen olarak benim de etik dersi anlatmamız gerekiyor, kanun yok. Allah'tan Türk Psikologlar Derneği var da onlar bir etik yönetmeliği hazırlamışlar, derslerimizde bile bunu anlatıyoruz." 

"Psikoloji bölümü niçin neden baraj yok?"

Tülay Hatimoğulları: Kayyım, seçme ve seçilme hakkını elimizden alıyor Tülay Hatimoğulları: Kayyım, seçme ve seçilme hakkını elimizden alıyor

Üniversitelerde psikoloji bölümlerinin sayıca artmasına rağmen bazı bölümlerde psikolog bulunmadığını söyleyen Çukur, bölümlere baraj getirilmesinin önemine değindi: "2000’li yıllardan itibaren üniversitelerde bölüm sayısında artış var. Şu anda içinde psikolog olmayan psikoloji bölümleri var. Bu kadar kontenjan artışı yapılmasına rağmen kadro ihtiyaçlarının aynı şekilde artmaması, kalitenin artmaması ciddi bir sorun. Yasal süreci başlattık. Burada bir ayrımcılık da var. Hukuk fakültesinde, tıp fakültesinde, eczacılıkta baraj var, eğitim fakülteleri çöktüğü için onu da getirdiler. Niye psikoloji bölümünde baraj yok? Bu anayasanın temel eşitlik ilkesine aykırı değil mi? Bir konuda YÖK'e yazı yazdık, YÖK cevap veremedi."

"Sahte piskologlara bütçe harcıyoruz"

Psikologların özlük haklarına ilişkin yaşadıkları sorunları sıralayan Çukur, mezun olan genç psikologların istihdam sorunlarına dikkat çekti: "Mezun olduktan sonra bizi en çok bekleyen işsizlik. Çünkü siz bu kadar kontrolsüz, denetimsiz mezun verirseniz iş bulma imkanları kısıtlı. Birçok psikolog özelde çalışmak istiyor, yetkinlikleri var ama ne yazık ki bu konuda da bir düzenleme yok. Sağlık Bakanlığı'nın işini biz yapıyoruz. Biz şu anda bir oda veya birlik değiliz. Biz bir dernek statüsüyüz. Bu denetimi Sağlık Bakanlığı'nın yapması lazım. Sağlık Bakanlığı, özelde çalışanların denetimini yapmıyor. Biz bütçemizin neredeyse üçte birini sahte psikologlar ve etik dışı uygulama yapan kişiler için harcıyoruz. Sağlık Bakanlığı nerede acaba? Ama burada ben psikologları da eleştirmek istiyorum. Psikologlar olarak ne yaptınız? Artık sosyal medyada kendi aramızda yazışarak bu sorunlar çözülmeyecek. Onun için psikologların daha aktif olması, siyasetle daha çok ilgilenmesi, bu tip mitingler, etkinliklere daha çok katılmasını bekliyoruz. Ve gerçekten bunu hem psikologlar için hem toplumumuz için yapmamız lazım. telefon geliyor. Özlük hakları konusunda da çok ciddi sorunlar var. Döner sermayeden veriyorlar mı size bir şeyler? Niye vermiyorlar acaba? Çünkü bir meslek kimliği yok. Bu bağlamda diğer sağlık meslek gruplarıyla da iş birliği içindeyiz. Bu sınırların belirli olmaması, kanuna bağlı olarak yönetmelik ve yönergelerin olmaması yüzünden diğer meslek mensuplarıyla da ne yazık ki bir sürtüşme ortaya çıkıyor. Bunlarla biz mücadele etmek zorunda değiliz aslında. Ama ne yazık ki enerjimizi bunlara ayırmak zorunda kalıyoruz. Herkes ruh sağlığı uzmanı bu ülkede. Bunun artık gerçekten bir son bulması lazım.”


 

Editör: Ahmet Çağatay Bayraktar